SON DAKİKA

Haber Ekspress

40 Haramiler…

40 Haramiler…
Bu haber 13 Aralık 2020 - 21:36 'de eklendi.
M. Kerem Kiraz

Siyaset çok karşıtı.

Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kaybettiği yetmediği gibi siyasete başladığı günden bu yana Türkiye düşmanlığı ile nam salmış Biden yeni ABD başkanı seçildi.

Biden’in seçilmeden önce muhalefete tarafgir söylediği sözler iktidarın sert hışmına uğradı. Muhalefet her zamanki gibi yine ve yeniden, iktidarın kayığına binerek bu sözleri hep bir ağızdan, iktidarla birlikte kınadı.

AKP’nin kuruluş döneminde yaptığı ABD ziyaretleri nedense o dönemin iktidarı ama şimdiki muhalefetin ilgisini çekmediği gibi kimse de sormadı “ABD’de işin neydi?” diye.

İktidar muhalefeti öylesine boyunduruk altına almış ki deyim yerindeyse “kıpraştırmıyor” bile. Üstüne üstlük muhalefet her kıpraştığında da yaygarayı basıyor: “Muhalefet pasif” diye.

Muhalefet ise şaşkın mı şaşkın. Ne yapacağını, hangi dala tutunacağını şaşırmış vaziyette.

Muhalefetin meşhur bir vekili muhalefet partilerinin gizli saklı toplandıklarını, anayasa çalışması yaptıklarını, bu çalışmalara HDP vekillerinin de katıldığını söylemez mi? Aman Allah’ım. Tüm muhalefet partileri birden ayaklandı. Vallahi de biz bu anayasa toplantılarına katılmadık, katılanlar varsa da kendi adına katıldı. Ant, şart iktidarın toplumda yarattığı balon habere hep birlikte cevap verme yarışına girmezler mi?

Beni aldı mı bir gülme. Yahu sayın muhalefet, siz muhalefet misiniz yoksa iktidara bağlı “muhalefet etme şubesi” başkanlığını mı yapıyorsunuz? Ne demek? Böyle bir toplantıya katılmakla suçlanmak kabul edilemez. Ben muhalefet partisi başkanı olsaydım, böyle bir toplantı yapılmamış ise de çıkar, “yapmamıştık ama teşekkür ederiz hatırlattınız, şimdi bu toplantıyı yapıyoruz” diye göğsümü gere gere kameraların önünde bu toplantıyı yapardım. Bu davranış sizi büyütürdü.

Muhalefet vekilinin Tank Palet Fabrikasının satışı sebebiyle eleştirirken söylediği ve yanlış anlaşılan ve dahi defalarca özür dilenen bir söz için de muhalefet iktidarın aynı baskı altında kaldı. Baskı altında kaldıkça puan verdi, kündeye geldi az daha tuş olacaktı…

Sürekli; aynı ezber. İktidar muhalefeti hep kafakola alıyor, kündeye getiriyor ve muhalefet tuş olmamak için çırpınırken iktidar “cumulonimbus ve cumulus bulutlarıyla oluşturduğu oraj” ortamında bir şeyleri toplumdan gizleyip saklayıp götüreceğini götürüyor, yapacağını yapıyor, işini hallediyor, torba torba kanunlar çıkartıyor sonuçta atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor. Bu arada, yokluk, ekonomik sefalet ve diğer toplumun gündemine gelmesi gereken her şeyin üstü örtülmüş ve dahi gündem ise savrulmuş oluyor. Yani sular akıyor biz muhalefet bakıyoruz, hasılı durum bundan ibaret.

İktidarın muhalefete çizdiği sınırlar içinde muhalefet yapmak da bizim muhalefetin bitmez trendi. Muhalefet 18 yıldır onun için bir arpa boyu yol alamıyor.

Muhalefeti de iktidar yaparsa halkın teveccühü neden muhalefet tarafına olsun ki?

İktidarın dış politikasının duvara tosladığı bir anda TBMM’de iktidarın hazırladığı bildiriye muhalefet imza koyarak “ortak tavır” gösteriyor.

Bak şu işe!

Ey muhalefet, sen muhalefetsin. Sen bir kınamaya imza atacaksan tek başına atacaksın. Muhalefet adı üstünde “muhalif” olmaktır. “Karşı” çıkmaktır. “Eleştirmektir”. İktidardan daha iyisini yapacağını, iktidarın yanlışlarının üzerinde tepinerek halka anlatmak demektir. Ama bizim muhalefet de pek bir mahcup muhalefet canııııım. Tek dertleri; aman iktidar üzülmesin, süzülmesin, güçten de düşmesin…
18 senedir muhalefet iktidar olamadı.

Neden?

Neden muhalefet iktidarın testisine su taşır?

Muhalefet neden iktidar olmak istemez?

Muhalefet kanunlardan aldığı muhalefet etmek sorumluluğunu neden iktidarın rüzgârına girerek yelkeninin rüzgârını keser, iktidarın arkasına sığınarak neden muhalefet yapar?

Neden?

Çünkü muhalefet iktidara muhtaç.

Çünkü muhalefet biliyor ki, iktidarın desteği, ilgisi ve alakası olmasa muhalefet partilerinin liderleri bir daha seçilemez.

Sen beni destekle ben seni destekleyeyim. Önce fiş sonra alışveriş durumu yani…

Akış bu.

Bir iktidar 18 sene iktidarda olur da, bu kadar da arkasında hikâye yaratır da hala muhalefetten daha fazla kamuoyu desteği olur mu? Olabilir mi? Oluyor işte…

Bunun başkaca bir açıklaması olabilir mi?

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’NUN TBMM’de yaptığı 2021 bütçe konuşması halkın büyük teveccühünü kazandı. Birkaç gündür görsel ve yazılı basında müthiş bir sevinç, destek, alkış, coşku, bravo, yaşa, “var ol” sesleri…

Birden aklıma meşhur 40 haramiler masalı geldi. Masal bu ya, kırk haramiler önce kervanı soyup soğana çevirmişler. Sonra ‘‘Yok mu bu kervanı koruyan kimse?’’ diye sormuşlar.

Muhafız çaresiz ortaya çıkmış. Kırk haramiler bunun üzerine teker teker muhafızı dövmeye, tokatlamaya başlamışlar… Muhafız çaresiz, takatsiz, halsiz…

Muhafızda ne ses var ne itiraz!

Derken sıra kırkıncı haramiye gelince muhafız:

Yeter be! Demiş, ayağa kalkmış, bir hiddet, bir savlet! Kırk haramilerin tamamını kılıçtan geçirmiş.

Hesap bu hesap yani…

Bu bütçe konuşmasında gördük ki çok sevgili ana muhalefetimiz, iktidar bacayı sardıktan sonra, her şey elden gittikten sonra ve dahi aslında mecliste yapılacak muhalefetin de muhalefet olmadığı ve bir işe de yaramadığını gördükten sonra harekete geçti, bir hiddet, bir savlet, bir şiddet, bir hiddet!

İktidar ile mücadelede altın vuruş, müthiş konuşma, inanılmaz belagat…

Sevgili okurlarım. Memleket hareketi son derece önemli. Muharrem İnce ve “Memleket Gönüllüleri” yepyeni bir umut ve söylemle CHP içinde yeşermek ve büyümek için bulamadıkları demokrasi ortamını kendi partilerini kurarak Türkiye’nin yep yeni umudu, hareketi olmak yolunda güvenle, inançla ve inatla ilerliyorlar.

Önlerine çıkarılan her türlü engeli de kararlılıkla yıkıp geçmeye ant içmiş kararlılıkta görünüyorlar.

Bu hareketin doğuşuna bugünkü CHP yönetimi sebep olmuştur.

18 Yıl “bu muhalefet” “bu iktidarı” maalesef yıkamamış ama son yapılan bütçe görüşmelerindeki o müthiş konuşma, müthiş belagat muhalefetin umudu olmuştur… Mu?

Muharrem İNCE ve Memleket Gönüllüleri Hareketi bu muhalefet tarzıyla bir yere varılamayacağını görmüştür.

Muharrem İNCE ve hareketi muhalefetin sosyal demokrasi kanadını yeniden kurgulamaya, kurmaya, oluşturmaya ve bütün muhalefetin deniz feneri olmaya istekli ve kararlıdır.

Muharrem İNCE ve Memleket Hareketinin önünü kesmek isteyenler, onları bu hareketinden caydırmak isteyenler…

Haberiniz olsun, Kervan kurtulmuş, yolculuk başlamıştır.

Aklımdayken…

Kırk haramiler fıkrasının sonunu merak ediyorsunuz değil mi?

Anlatayım…

Kervanı korumakla görevli, kervan sahibine sormuş; ‘‘Bir sonraki yolculukta da kervanı korumamı ister misin?’’ 

Kervan sahibi bunun üzerine;

‘‘İyi de, demiş, ‘‘ya bu defa kervanı soyanların sayısı 40’tan az olursa?’’

Siz ne düşünüyorsunuz?

Muharrem İnce ve ekibi, bu CHP’ye bir daha güvenmemekte haklı değil mi?

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa