Şişli Belediyesi tarafından hayata geçirilen “100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış” sergisi 24 Temmuz Pazartesi akşamı gerçekleştirilen iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından önemli isimlerin katılım gösterdiği bir resepsiyonla kapılarını açtı. Yapı Kredi Bomontiada Galeri’de düzenlenen sergi, sanatseverleri 15 Ağustos’a kadar ağırlayacak.
Şişli Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi niteliğindeki 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. Yıldönümüne özel düzenlenen “100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış” adlı sergiyi hayata geçirdi. Sergi, 24 Temmuz Pazartesi akşamı gerçekleştiren; iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından önemli isimlerin katılım gösterdiği bir resepsiyonla kapılarını açtı.
“100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış” sergisi, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında hem antlaşmanın önemini hem de dünya barışı için taşıdığı eşsiz değeri anlatırken, bu zorlu sürecin temel aşamalarını ve yüz yıllık kazanımlarını tarihi belgeler, fotoğraflar, haritalar ve tanıklıklarla ele alıyor.
İnönü Vakfı’nın desteğiyle hayata geçirilen ve gazeteci yazar Kemal Tayfur’un küratörlüğünü yaptığı “100. Yılında Lozan Antlaşması: Sonsuz Barış” sergisi dört ayrı bölümden oluşuyor ve Kurtuluş Savaşı’yla başlayan zorlu sürecin temel aşamalarını ve yüz yıllık kazanımlarını nesnel bir bakış açısıyla geniş kitlelere sunmayı amaçlıyor.
Sergi ayrıca, Versay ve Sevr gibi dikte edilmiş antlaşmaların, yeni savaşların kapısını ardına kadar açarken, Lozan Antlaşması sayesinde barışının yüz yıldır yaşıyor olmasının nedenlerine eğiliyor. Lozan Konferansı’ndaki fırtınalı müzakerelere, sert tartışmalara, bu müzakereleri yürüten heyet başkanlarının portrelerine, antlaşmanın içeriğine, tartışılan maddelere yer veriyor.
Sonsuz Barış sergisi içeriği bakımından da evrensel bir özellik taşıyor. Antlaşmayla sağlanan barışın temellerinin ne denli sağlam ve sağlıklı olduğunun bir göstergesi olarak, Avrupa ülkelerini faşizm karanlığına ve İkinci Dünya Savaşı’na sürükleyen diğer antlaşmalardan farkını vurguluyor. Bu bakımdan sergi, Lozan’a giden sürecin ve bugüne uzanan etkilerinin Türkiye, dünya ve özellikle de Avrupa tarihi açısından karşılaştırmalı bir değerlendirmesini sunuyor.
Serginin bir diğer özelliği ise antlaşmanın imzalandığı Lozan kentine ve İsviçre’ye de bir kapı açması. Korkunç savaşlarla sarsıldığı zamanlarda bile Avrupa’nın ortasında bir barış adası olarak kalan İsviçre’nin tarafsızlığına ve dünya barışına katkılarına vurgu yapıyor. Sergi izleyenlerini barış görüşmelerine sahne olan mekânlarıyla Lozan kentinin o günlerdeki hareketli atmosferine götürüyor.
Serginin açılışında konuşan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Samsun’dan Lozan’a uzanan bu büyük mücadelenin ilk adımlarının Şişli’de atıldığına işaret ederek “İşgale gale karşı direnişi, Kurtuluş Savaşı’nı bir halk hareketi olarak örgütleyip zafere ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin özgür ve bağımsız gelecek planlarını Halaskargazi Caddesi’ndeki evinde tasarladı, silah arkadaşlarıyla birlikte ilk kararları burada aldı” dedi.
Şişlililer olarak, Lozan’a uzanan bu büyük tarihsel yolculuğun ilk durağının Şişli olmasını bir onur saydıklarını ifade eden Keskin, hem Kurtuluş Savaşı’nın hem de Lozan’ın kavranmasını, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunun anlaşılmasını ve genç kuşaklara aktarılmasını ulusal bir görev saydıklarını belirtti.
Keskin, “Geçtiğimiz yıllarda Cumhuriyetimizin kuruluşu ve Lozan’la ilgili sergiler düzenledik. Lozan görüşmelerini anlatan Türkçe-İngilizce ve Türkçe-Fransızca bir kitap çalışmasına imza attık. Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılı nedeniyle bu kez sizlerle birlikte kapsamlı bir serginin açılışını yapıyoruz. 100. Yılında Lozan Antlaşması: Barış Yüzyılı sergisi hem antlaşmanın Türkiye için önemini hem de dünya barışı için taşıdığı eşsiz değeri anlatmaya odaklanıyor” şeklinde konuştu.
Özellikle gençlerin bu sergiyi ziyaret ederek yakın tarihimizin bu en önemli yolculuğuna eşlik etmelerini isteyen Keskin, “Bağımsızlığımızın, 100 yıllık barışımızın, laik ve çağdaş Cumhuriyetimizin kurucularını, başta Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere, hayatlarını Türkiye’ye adayan kahramanlarımızı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum” diye konuşmasını sonlandırdı.