Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ekonomik krize ilişkin yaptığı açıklamada ”Hepimiz aynı gemideyiz” dedi, yurttaşlar yine sabır istedi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan kabine toplantısı sona erdi.
Yaklaşık 2 saat 45 dakika süren toplantı sonrası Erdoğan kameraların karşısına geçti.
Erdoğan konuşmasında, ekonomik krize ilişkin sorumluluğu dünyadaki krize atarken; yurttaşlardan sabır istedi.
Geçtiğimiz günlerde 6 aylık karlarını açıklayan şirketleri unutan ve ”Hepimiz aynı gemideyiz” diyen Erdoğan, ”Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız” ifadelerini kullandı.
”Gaziantep ve Mardin’deki kazalar tüm boyutları ile soruşturulmaktadır.
Yaptığımız bu yatırımlara rağmen bu kazaların meydana gelmesinden üzüntü duyuyoruz.
Olaylarda hayatını kaybedenlerin ailelerine hem bakanlığımız hem de firma destek sağladı.
Benzer kazaların bir daha yaşanmaması için trafik ve araç güvenliği başta olmak üzere her alanda ihtiyaç duyulan tedbirleri süratle uygulamaya geçireceğiz.
Akkuyu Nükleer Santrali ile ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarma konusunda önemli bir adım daha atmış olacağız.
Eylül ayının ilk haftasında 3 ülkeyi kapsayan Balkan turuna çıkacağım.
Rusya ve Ukrayna savaşı tüm dünya gibi ülkemizi de etkiliyor. Tahıl krizinin önüne geçilecek hamlede bizim tarafımızdan yapılmıştır. Sadece Ukrayna tahılının ülkemiz üzerimizden dünyaya gönderilmesi bile insanlık için kritik bir gelişmedir.
Ağustos’un 5’in Soçi’de sayın Putin ile bu konu dışında iki ülke ilişkilerini enine boyuna konuşma fırsatını bulmuştum. Geçtiğimiz perşembe günü de Ukrayna’ya giderek benzer görüşmeyi Zelensky’le de yaptık. Amacımız uzak olmayan bir tarihte Putin ile Zelensky’i ülkemizde bir araya getirmektir.
Manisa’da önce bir üzüm bağında üreticilerimizle hasbihal ettik. Ardından toplu açılış töreninde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Hasbihal ederken beklentilerini öğrendik, sonra da meydanda fiyatı açıkladık.
Dünyadaki gelişmeleri ve ülkemizin gücünü göz önüne alarak ekonomimizi yok etme girişimlerinin başladığı 2018’den beri yeni bir stratejiyi hayata geçirmeye başladık.
Yeni ekonomik politikamızın anlaşılması zaman aldı. Biz neyi nasıl yapmamız gerektiğini iyi bildiğimiz için işimize baktık, ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik.
İktisat bilimi fizik, matematik gibi her yerde aynı olguları taşımaz.
Biz bu hakikatlari bildiğimiz için kimin ne dediğimize değil, milletimize verdiğimiz sözleri nasıl yerine getireceğimize bakıyoruz.
Bütün dünya enflasyon ve işsizlikle boğuşuyor. Türkiye ise istihdam ve ihracatla bu iki beladan kurtulmayı başarmıştır. Asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır. Biz enflasyonun insanlarımızın hayatlarındaki olumsuz etkileri azalmak için insanlarımızın ücretlerini arttırmaya çalışıyoruz.
Enflasyon rakamlarımızın çok yüksek seyretmesi elbette üzücü, dikkat edilmesi gereken ekonomi üzerindeki etkisidir.
Farklı ülkelerde düşük enflasyon oranlarının etkisi yıkıcı hissediliyor.
Bugünkü zorlukları 1994 ve 2001 krizleri ile karşılaştırmak milletimize haksızlık olur. Fiyatların artması istenmeyen bir durum olması nedeniyle üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur.
Türkiye’nin ihtiyacı faizi arttırmak değildir. İstihdamı, üretimi arttırmaktır.
Bugünkü ekonomi programımızı 10-15-20 yıl önce bu cesaretle uygulayamayabiliriz. O dönemde siyasi ve askeri altyapımız böyle bir politikayı destekleyecek durumda değildi. Bugün Türkiye başka bir ligin oyuncusudur.
İş dünyamızdan tek ricam kendi paralarına güvenmeleridir.
Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız.
Gıda fiyatlarındaki dengezi artışın önüne geçmeye çalışıyoruz.
TMO mısır alım satım fiyatını ton başına 5 bin 700 lira olarak uygulayacak.
Ekonomi ile ilgili bütün kurumlarımız sorumluluklarını yerine getirmektedir. Önümüzdeki yılın ilk ayları itibari ile hayat pahalılığı ile mücadele daha ileriye götürülecek. Vatandaşlarımızdan sadece sabır ve destek istiyoruz.
Kitapların yanı sıra yardımcı kitapları da ücretsiz olarak öğrencilerimiz masasında hazır edeceğiz. Yardımcı kaynak tutarı 130 milyonu buluyor.
Öğretmenlerimize sınavları boykot çağrısı yapanların Meclis’imize saygısızlık yaptığı açıktır. ”