KPSS
Bir yayınevinin denemesindeki birçok soru KPSS sorularıyla birebir aynıymış!
İlk bakışta çok inandırıcı geliyor.
Çünkü paralel yapıyla birlikte bu tür durumlara oldukça alışmış durumdayız.
Yalnız biraz düşününce:
Soruların birebir aynı olması, aynı denemelerde kullanılması bir takım soru işaretleri oluşturmuyor mu?
Mesela soruları sızdıran nasıl bir cesarete sahip ki hiç değişiklik yapmadan sunabiliyor!
Ya da kullanan yayınevi nasıl bir zekaya sahip ki birebir aynı soruları hem de aynı denemenin içeriğinde yayınlayabiliyor?
Haberin asılsız olduğu yönünde açıklamalar olsa da ÖSYM başkanı görevden alındı.
Olanlara bakıldığında bu işin içindekilerin ahlaki yapıları bir tarafa zeka seviyelerini dahi tartışmak çok yersiz görünüyor.
İnsanın ahlaksız olması yetmiyor aynı zamanda beyinsiz de olması gerekiyor.
Ya da çevresindekilerin beyinsiz olduğuna inanması!
Diyeceğim şu ki:
Bu işin içinde başka işler olabilir.
Mesela ÖSYM başkanını değiştirmek.
Çünkü derinlemesine incelemeyi ve ucunun başka yerlere ulaşmasını engellemek amacıyla hemen ÖSYM başkanının ipi çekildi!
İnsan sormadan edemiyor:
Bu işin içinden çıkmak bu kadar kolay mı?
Nedeni ve nasılı araştırılmayacak mı?
Böyle bir şey gerçekse kim tarafından ve niçin yapıldığı, kimlere fayda sağladığı;
Gerçek değilse neden böyle bir algı operasyonu yapıldığı ortaya çıkarılır mı sizce!
Cevabı çok zor değil gibi!
Ülkemizde değişim yapmak bile şeffaf ve dürüstçe değil bir takım entrikalarla yapılıyor maalesef.
Eğer bu itibar zedeleme operasyonu ise tam tersine işleyeceği de aşikar.
Nitekim defalarca şahit olduğumuz bir konu.
Bazıları kafalarını kumdan çıkarmaya direnerek aynı şeyleri söylese de durumu değiştiremiyor.
ÜNİVERSİTE
Üniversite yerleştirme tercihleri yapılıyor şu aralar.
Geçen yıldan bu yana çok önemli farklılıklar oldu:
Baraj kaldırıldı mesela!
Çünkü üç yüz bin civarında bir kontenjan boş kalıyordu maalesef.
Bunların hemen hemen hepsi de özel üniversiteler tabi ki!
Özellikle de ücretli ya da kısmi burslu bölümler.
Artık boş kalmaması bekleniyor.
Zira barajı geçenlerin yazmak istemediği bölümleri barajı geçemeyenlerin seve seve yazacağı varsayılıyor.
Büyük bir bölümü bu şekilde dolacaktır tabi.
Ama önemli bir kısmının yine de dolmayacağını düşünüyorum şahsen!
Nasıl bir eğitim verildiği ile mezun olunca elde edilen nitelikler önemsenmeden sorunun çözüleceğini düşünmek en basit tabirle saflık olur.
Ticari kaygıyla açılan okulların ve bölümlerin kucağına atılacak baraj altı öğrencilerin umutlarıyla oynamanın kime faydası olacağı da aşikar.
Ama bu kimin umurumda?
HALA 15 TEMMUZ
15 Temmuz yıldönümünün üzerinden haftalar geçti.
Gerekli anma ve kutlamalar 15 Temmuz haftasında layıkıyla yapıldı.
Ama hala konuyu kapatmak istemeyen, inatla gündemde tutmak isteyenler var!
Kendilerince haklı nedenleri de var.
Tamam büyük bir olay!
Tamam önemli bir başarı!
Tamam milli bir bayram haline getirilmek isteniyor!
Ancak gerek dünyada gerek ülkemizde birçok yeni gündem oluşmasına rağmen üzerinde tepinmek ters tepki yapabilir bence.
Savaşlardan tahıl krizlerine…
Lise ve üniversite sınavlarından KPSS’ye…
Daha birçok gündem hızla yol alyor.
Kendi kanaatleriyle yapıyorlarsa bir düşünmelerini tavsiye etmek lazım.
Birlerine yaranmak amacıyla yapanları kişisel çıkarlarından saptırmak zor olacaktır.
Birlerinin talimatları ile yapanlar da çaresiz sürdürecekler.
Sahip olduklarını kaybetmemek için başka çareleri yok!