İYİ Parti Kurucular Kurulu, Genel İdare Kurulu Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı. ‘Yörük Ali Paşa’ lakaplı, emekli Tuğgeneral Ali Aydın, partisinden istifa etti.
NEDEN İYİ PARTİ’YE KATILDIĞINI ANLATTI
İstifasıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Ali Aydın, “30 Kasım 2015’te Sayın Meral Akşener ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin 7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım seçimlerine kadar kan kaybetmesinden kaynaklı, Türk milliyetçileri ve ülkücüleri iktidara getirme ve ülkemize yeni bir nefes aldırma inancıyla yola çıktık. Ben ömrünü ülkücü ideolojiye ve Türk milliyetçiliğine bağlı olarak geçirmiş, hayatımın ve mesleğimin her safhasında bunun çilesine ve emeğine talip olmuş bir ülkücüyüm. 1980 darbesinden sonra muvazzaf Üsteğmenken MHP ve ülkücü kuruluşlar davasından uzun süre gözaltında kaldım, ağır işkence gördüm. 28 Şubat süreci akabinde Muvazzaf Yarbay iken milli ve manevi değerlerime bağlılığım sebebiyle tahkikat geçirdim. Ve ne acıdır ki malumunuz olduğu üzere; Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı, muvazzaf Jandarma generali iken, FETÖ’nün Milli Türk Subaylarının tasfiyesi amacıyla kurduğu kumpas olan, çağın iftirası Balyoz Davası’nda 11 şubat 2011 tarihinde tutuklandım, 32 ay cezaevinde kaldım ve 18 yıl ceza aldım. Ben o buhranlı günlerde Amentü’ye inancım nasıl tam idiyse, doğruların ve masumiyetimizin elbet ortaya çıkacağına, hukukun tecelli edeceğine, meslek hayatım boyunca mücadele ettiğim ve ölene kadar mücadele etmeye devam edeceğim aşağılık FETÖ’nün ve onun vatan haini tetikçilerinin Türk Milleti ve adaletinin karşısında hesap vereceği günlerin geleceğine olan inancım tamdı” ifadelerini kullandı.
AKŞENER’İN HDP’ İLE İLGİLİ SÖZLERİ GEREKÇE GÖSTERDİ
Aydın açıklamasını şöyle sürdürdü:
26 Ocak 2018 tarihinde Meral Akşener’in başdanışmanlığına atandım. Bu süreçte düzenli bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı iç ve dış güvenlik tehditleri hususundaki gelişmeleri, günlük ve yüzeysel siyasal değerlendirmeler olarak değil milli ve gerçekçi devlet çıkarlarımız doğrultusunda Sayın Meral Akşener’e bilgi notu ve rapor olarak ilettim. Hem Genel idare Kurulu toplantılarında hem de Meral Akşener’le yaptığımız görüşmelerde eski bir kurmay subay olarak kurduğum 2 önemli cümle vardır. Bunlar;
– Stratejide yapılan hatanın taktik başarılarla giderilemeyeceği ve
– Yığınakta yapılan hatanın muhabere boyunca devam edeceğidir.
Liderleri toplumlar ve şartlar var eder. ‘Ben lider olacağım’ diyerek lider olunmaz. Lider; bu stratejiyi yönetme kabiliyetine sahip olmalı, kararlı ve tutarlı olmalı, öngörüsü yüksek ve şeffaf olmalıdır. Şahsi hırslarını Devletin ve Milletin hakikatleri önüne geçirmemelidir. En önemlisi ise yola çıktığı arkadaşlarını yolda bulduklarına değişirse hem yolunu hem yol arkadaşlarını kaybedeceğini unutmamalıdır.
Benim gibi FETÖ tarafından mağdur edilen ve benle aynı hassasiyetlerle İYİ Parti’ye katılan bazı arkadaşlarımızın FETÖ ile mücadeleleri ve mağduriyetleri magazinsel siyasi söylemlerle dolgu malzemesi yapılmaya çalışılmıştır. Seçim sonrası 26 Haziran 2018 Tarihinde Genel İdare Toplantısı akabinde Meral Akşener yapmış olduğu basın açıklamasında; ellerinde şehit kanı bulunan HDP’yi ‘Kürt Siyasi Hareketinin Temsilcisi’ olarak nitelendirmesi hem yüce Türk milletini hem de yüce Türk devletine gönülden bağlı Kürt kardeşlerimizi derinden yaralamıştır. Ne yazık ki bu talihsiz açıklama, şahsım gibi terörle mücadeleye yıllarını vermiş birisi adına bardağı taşıran son damla olmuştur.
İYİ Parti Kurucular Kurulu, Genel İdare Kurulu ve Genel Başkan Başdanışmanlığı görevlerimin tamamından istifa ediyorum. Siyasetten azade bir şekilde Türk devleti ve milletine hizmet etmeye devam edeceğim.