Görsel ve yazılı basına yansıyan haberlerde bir kamu iktisadi teşebbüsü olan Et ve Süt Kurumu tarafından ithal edilen canlı hayvanlarda şarbon hastalığı görüldüğü öğrenilmiştir. Yine basına yansıyan haberlerde bu hayvanların kesimi ve depolanması için kiralanan çiftliklere Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliği’nin 109. maddesi gereğince karantina uygulamasına geçildiği ve hasta hayvanların imha edildiği görülmüştür. Oysa Tarım ve Orman Bakanlığı ve ilgili kurumu hasta hayvanları imha ettiğini ve her türlü yasal önlemin aldığını bildirmekle sorumluluktan kurtulamaz; şu soruların yanıtı kamuoyunu tatmin edecek şekilde en kısa zamanda verilmelidir:
Bu hayvanlar yasa ve yönetmelik hükümleri hiçe sayılarak şarbon basili taşımasına rağmen nasıl ithal edilmiştir; hangi gümrük kapısından geçmiştir; sorumluları kimlerdir ve haklarında yasal işlem yapılmış mıdır?
Kamuoyuna yansıyan Ankara’daki grup dışında başka hayvan gruplarında da şarbona rastlanmış mıdır? Rastlandıysa ne gibi işlemler yapılmıştır; kamuoyuna niçin bilgi verilmemiştir?
Kurban pazarlarında satılan tüm küçük ve büyükbaş hayvanlar Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliğinin ilgili yönetmeliğince gerekli muayeneden geçirilmiş midir?
Son bir ay içinde deri, akciğer veya bağırsak şarbonu şüphesi ile sağlık kurumlarına başvuran vatandaşlarımız var mıdır? Eğer varsa sağlık durumları nedir? Şarbonlu hayvanlar nedeni ile yapılan karantina uygulamasından dolayı uğranılacak ekonomik zararlar nasıl telafi edilecektir?