SON DAKİKA

Haber Ekspress

Ak Parti’ye emeklinin asgari ücretlinin yoksulların sandıktaki cevabı oldu

Cumhuriyet Halk Partisi’ne çok büyük bir sorumluluk yükledi. Mevcut yönetimi beğenip benimsemeyen milyonlarca insan bizi bu bataklıktan çıkarmalısınız dedi..

Ak Parti’ye emeklinin asgari ücretlinin yoksulların sandıktaki cevabı oldu
Bu haber 01 Nisan 2024 - 17:21 'de eklendi.

“Ekonominin negatif sinyaller vermesi, yoksullaşmanın limitleri aşması siyasette mutlaka yansıması olur” diyor siyasetle iktisat kuramı. Ancak bu tepkiler bir çok olayda ve alanda doğrudan doğruya yakın mesafede doğru orantılı olarak gerçekleşirken, toplum biliminde, toplum sosyolojisinde sosyo ekonomi ya da ekonomi politik de birinci depremin ardından gelen artçılar gibi etki yapar. Bazende doğru gözlem yapılırsa öncüler olarak gelir. Eğer bu gelen öncü habercileri doğru analiz eder, tarihin yolculuğunun doğru okunmasıyla sentezi yapılabilirse sunum başlangıcı sona doğru gidiş daha iyi öngörülebilir. Okunabilir ve milyonlarca insanın yoksullaştırılması, muhtaç hale getirilmesi bir çok muhalif politikacının erken beklentiye aceleciliğe düşmesi nedeniyle halktan umudunu kesmesine yol açar.
Sistemin kendi doğası gereği sermayenin daha küçük bir azınlığın elinde birikmesini hedefleyen, kentlerde mahallelerde milyonerleri milyarderleri yaratmak isteyen sistem doğal sonuç olarak ülke çapında da yoksulları yaratmak zorundadır. Ama bu zenginleşme ve yoksullaşma bir ahenk içinde olması gerekir. Bu ahengi bozunca yani kantarın topuzu kaçınca tepkiler ve reaksiyonlar gelmeye ve görünmeye hissedilmeye başlar. 12 Eylül 80’de başlayan süreç on yıllık bir süreç içinde 12 Eylül ürünü olan Anavatan Partisi’nin siyaset sahnesinden silinmesi ile sonuçlanmıştır. Son 22 yıllık süreçte onun öncesindeki diğer 22 yıllık süreç benzeri bir farklılıklar içeren tekrarla karşılaşıldığı rahatlıkla görülebilir. 12 Eylül veya 24 Ocak kararlarıyla başlatılan süreç 2002’de yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi müdahalesiyle daha kapsayıcı daha kucaklayıcı dar reformist daha adil, daha kalkınmacı, daha sosyal bir çok vaatle başladı. Ama sistemin kendisi tüm bu vaatler bir yana zenginliğini arttırılması ve bunu sağlayacak bu zenginliğin üretilmesini arttırılarak biriktirilmesini sağlayacak yegane güç olarak milyonlarca emekçinin, esnaf, köylünün omuzlarına yüklenecekti. Bu taşınabilir olduğu sürece seçmen tercihini bir umut ve beklenti ile beterin beterinden sakınmak ihtiyacıyla belirlerken yavaş yavaş umutlar tükenmeye yoksulluk derinleşmeye başladıkça ne başörtüsü ne eldeki Kur’an ne de Kur’an‘dan ayetlerle karıştırılan siyaset iflas etmekten kurtulamaz. İşte 31 Mart seçimleri demokrasiyi geçici bir araç olarak görüp yerinde binecek tren vakti gelindiğinde inecek tren gibi gören anlayışı artık bir kere kıymetini anlayan halkın kolay kolay terk edemeyeceği demokrasi katılımcı demokrasi, adil demokrasi yolundan kolay kolay şaşmayacağını gösterdi. Ve son balkon konuşmasında ömür boyu iktidarda kalacağı hissiyatı veren lider ne indi demokrasi treninden ne de büyük İstanbul Kanal projesinden bahsetme cesareti gösterememişti. 61 milyon seçmen henüz seçme hakkı olmayan çocuklarının da geleceğini düşünerek demokrasi yolculuğunu bir tren yolculuğu gibi değil yediden 70’e mutfaktan iş yerine kadar hayatın her alanında gerçekleştirilmesi gereken bir toplumsal yaşam biçimi olması gerektiği yönünde tercihini kullandı..

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa