Sayın Levent Çekiç; magazinde dün ve bugün dersek ne söylemek istersiniz?
Eski dönemlerde internet olmadığı için, haberlerimizi tamamen emeğe ve gerçeğe dayalı yapardık. Çünkü haberlerimizi en düzgün bir şekilde çalıştığımız gazetelerimize yetiştirmek zorunda olduğumuzun farkındaydık. Tüm bunlar için çok ciddi emek harcardık. Daha doğrusu yalan haberin yanından bile geçme şansımız yoktu, aksi takdirde tonlarca kağıdın telef olduğuna mı yanarsınız, yoksa gazete okuyucularına karşı düştüğünüz duruma mı yanarsınız, bizim için bütün mesele buydu ve bu yüzden çok dikkatli çalışmak zorundaydık. İşte bu yüzden magazin ve habercilik ayağa düşmez, meslektaşlarımız da yaptıkları haberin gururunu yaşardı.
Magazin haberciliğine şöyle bir baktığımızda, eline telefonu alan herkesin bu işe soyunmuş olduğunu görüyoruz. Kimse alınmasın ama, biraz çoluk çocuk işine döndü. Her şeye rağmen magazin haberciliğini zaman zaman zor duruma düşürmekten kurtaranların bu işin hakkını vererek yapmakta olan duayenler olduğunu görürsünüz.
Şu anki magazin haberleri için “içler acısı” diyebilirim. Çünkü yapılan haberlerde bir istihbarat çalışması yok, emek yok, tamamen kopyala yapıştır. Tabi ki istisnalar ve duayen arkadaşlarımız var… Onlar da olmasa hepten çökmüş bir magazin dünyası göreceğiz.
Sayın Levent Çekiç; şu gündemde olan Magazin ve Sanat Ödülleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu işi hakkıyla yapan bir elin parmakları kadar az kuruluş mevcut. Fakat ne hikmetse, şu an önüne gelen ödül gecesi yapmaya başladı. Bu durumu yılların magazincisi olarak şaşkınlıkla izliyorum. Ödül törenlerinin kesinlikle kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizerek ifade ediyorum ve bu duruma Kültür Bakanlığı’nın ciddi anlamda el atması gerektiğini düşünüyorum. Dergi, gazete, televizyon,ajans ve yayın organı olmayan kuruluşlar nasıl ödül töreni düzenliyor, birinin buna açıklama getirmesi gerekir bence. Bu işi; hakeden kuruluşların yapması gerekir ajans adı altında bu işler yapılsa bile sıkı denetim yapılmalı ve arkasında şaibe kalmamalı. İlgili makamların tamamından izin alınarak, yetki sahibi kişiler tarafından bu tür organizasyonlar yapılmalı. Ne ödül alan kişi, ne de organizasyonu yapan kişi veya kuruluş, zan altında bırakılmamalı. Kısacası parayla ödül ne satılmalı ne de alınmalı.
Ödül dışında teşvik edici ve destek plaketleri verilebilir, sanat ve sanatçı tabi ki onore edilebilir. Fakat ödül denildiği zaman alan kişinin veya kuruluşların çalışmaları çok iyi değerlendirilmelidir.
Sayın Levent Çekiç; habercilik konusunda söylemek istedikleriniz var mı?
Eskiden hiçbir gazeteci meslektaşım hiçbir haberi araştırmadan yayına almazlardı. Şimdi ise internet haberciliği adı altında, ucuza mal edilerek açılan internet sitelerine baktığımız zaman , herkes kafasına göre haber yapmakta ve araştırmadan kaynağı bile belli olmayan haberler,haberler haberler……
Maalesef kopyala yapıştır haberciliği oldukça fazla türemiş durumda biz üstatlarımızdan, kaynağı olmayan, bire bir görüşülmeyen ve onayı alınmayan haberleri yapmamayı öğrendik. Şimdi ise “Hadi bakalım kolay gelsin” ’e döndü bu iş, birazcık kara mizahı da yaşıyoruz magazin haberciğinde galiba. Neyse ki aramızda değerli arkadaşlarımız var.
Bize Levent Çekiç’i nasıl anlatırsınız ?
Levent Çekiç elinde fotoğraf makinesiyle dolaşan olan rastgele çekim yapan biri değildir. Bu sektörün içinde kırk yıldan beri var olan bir kişidir,işin mutfağından yetişmiştir, müzik dünyasında uzun süren bir geçmişi vardır. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim, birçok sanatçı bizim elimizden geçerek ünlü olmuştur. (bu kesinlikle yanlış anlaşılmasın gerek müzik anlamında, gerek yapmış olduğu sanatı sergilerken) bizim haberlerimizin desteği ile bir yerlere gelmişlerdir. bunların hepsi bizde kayıtlı ve mevcuttur. İlk televizyonculardanım, onu da geçtim, insansız bütün hava araçlarını kullanabiliyorum, bunlarla ilgili pilotluk yetki belgem var. Onu da geçtimi su altı kameramanıyım, Federasyon’dan belgem ve brövem var. 30 metre su altında belgesel çekebiliyorum. Yani Levent Çekiç, havada, karada, denizde bu işi hakettiği gibi yapabiliyor. Ayrıca TRT’nin tüm dönem dizilerinde karakter oyuncusu olarak yer aldım. Hâlen beni TRT nin belgesellerinde görebilirsiniz.
Özetle dolu dolu, televizyon,magazin ve sanat geçmişim var, ancak en büyük üzüntüm elinde fotoğraf makinesiyle dolaşan arkadaşlarımın, hiçbir şey bilmeden, bizimle aşık atmaya çalışması, oysa biz ustalarımızdan böyle görmedik.
Kısacası yapılan her şey düzgün yapılmalı kamuoyu yanlış bilgilendirilmemeli ve organizasyonları yetkili kişiler gerçekleştirmeli.