Şuan AKP, İstanbul’u vermemek için çırpınıyor. Yalan haberler üretmeye başladılar. İtiraz ettiler, tabii en yasal hakları, ancak; neden İmamoğlu kazandığında sonuçlar gizlenmeye çalışıldı? Neden hala İstanbul’a kazandık afişleri asılmaya devam ediyor?
Neden erkenden “kazandık” açıklamaları yapılıyor? Neden yandaş medya zafer manşetleri attı, neden yalaka köşe yazarları İstanbul kazanılmış gibi yazılar yazdı? Şimdi itiraz tutmayınca FETÖ vs. demeye başladılar.
Çünkü müthiş bir rant ayağı var İstanbul’da. Ensar’dan Bilal’in vakıflarına kadar birçok tarikata milyonlarca TL akıyordu. AKP için en büyük rant merkezin hortumlarının kesilecek olması ve pisliklerinin ortaya çıkma mevzusu AKP’yi şuanda çok korkutuyor. Dahası İmamoğlu da dedi, birçok belge ve dokümanı imha etmek için zaman kazanıyorlar. Atı alan Üsküdar’ı geçti, bu saatten sonra alınacak ters bir karar ülkeyi çok ağır kaosa sürükler, ekonomi daha da dibe çöker. AKP’liler de bunun farkında, ancak aralarında bölünmüş durumdalar. Pelikan çetesi provokasyon peşinde ve yalan haber yapıyor, sonra Ömer Çelik uyarı mahiyetinde açıklama yapıyor. Geçmişte; “hırsızlık var, seçimde hile var” denilince “bu sistemde oy çalmak imkansız” diyenler şimdi yırtınıyorlar. Her seçimde AKP bunu yapıyordu, fakat ilk defa karşılarında iyi organize olmuş aday ve seçmenler bulunca geçmişte yaptıklarını bu sefer başaramadılar.
YSK, yargı, polis, jandarma, SEÇSİS, AA, tüm devlet imkanları ellerindeyken hile yapıldığına inanmak ve bunu dile getirmek ancak onların işidir. Şunu unutmayın, AKP’den para ve oy çalmak mümkün değildir!
Seçim sonuçları neden önemli?
Düzen değişmedi, sistem değişmedi eyvallah. Ancak ilk hedefimiz şuanda bu harami ve mafya düzenini geriletmekti. Her zaman bunu yazdım. Toplumu bir asalak gibi saran siyasal İslamcı zihniyet zayıfladı ve güçten düştü. Ülkenin en büyük illerinin kazanılması çok ama çok önemliydi. Ankara, İstanbul ve İzmir ülkenin yüzde 30’udur.
Neden? Bu seçim son şanstı, çünkü muhalif kesim inanılmaz umutsuzdu, dahası öğrenilmiş çaresizlik içerisindeydi. En kötüsü de “bunlar gitmezler, ne yapsak da gitmiyorlar” kanıksamasıydı. Bu yıkıldı, insanlar umutla doldu, bunlar gidecekler motivasyonu geldi insanlara. Devletin bütün imkanlarını, televizyon kanallarını, YSK da dahil kullanarak giren hükümet… Diğer tarafta türlü baskılarla, sesini duyuramayan ve hükümetin imkanlarından yoksun muhalefet…
Bu şekilde eşitsiz yarışta bu kadar baskıya rağmen büyük illerin kazanılması büyük başarıdır. Umutsuz hisseden, geleceği karanlık gören, önünü göremeyen kesime özgüven geldi, motive oldu, umut geldi.
AKP açısından bakarsak, İç Anadolu’yu alsa da en büyük rant ağı İstanbul’u ve Ankara’yı kaybetmesi, İmamoğlu kazandıktan sonra 12 saat boyunca veri girmeyen AA, seçimi kazanmadan kazandık diyen Yıldırım ve AKP’nin son çırpınışları toplumun gözünde yenilgiyi daha da ağır hale getirdi.
Çevremde AKP’ye oy veren birçok insandan bunu kulaklarımla duydum. Gedik açıldı, o gedik daha da büyüyecek, seçim öncesi yazdığım gibi gidişleri hızlanacak.
Umutsuzluk yok, güneşli günler gelecek 🙂