Yıllar önce Sayın Bahçeli için de aynı senaryoyu izlemiştik.
Yıllar önce Sayın Bahçeli için de aynı senaryoyu izlemiştik.
İlk seçim hezimetinin ardından istifa eden Bahçeli geri dönsün diye kapısında yatanlar olmuştu.
Ne olur bizi bırakma diye organizasyonlar yapılmıştı.
Nihayetinde ikna oldu ve bütün sorunlara rağmen bir daha koltuğunu bırakmadı.
Muhalif hiçbir harekete tahammül edemedi.
Parti içerisinde tek doğrunun kendisi olduğuna sonsuza dek inandı.
İlk andaki duyarlılık yerini kemikleşmiş bir diktaya bıraktı.
İYİ Parti için durum farklı olur mu?
Hiç sanmam!
Çiçeği burnunda parti başkanının söz konusu duyarlılığı oldukça anlamlı ancak çok romantik.
Bu tip senaryolar kısa vadede oldukça etkileyici olsa da biraz düşününce komik geliyor bana.
İki ya da üç seçim atlatmayan bir liderin istifası defalarca kaybetse dahi geri çekilmeyen bir liderden farklı değil.
Siyasi olarak başarılı bir sonuç doğuracağına inananlar vardır.
Ama gerçeklerden uzak, hamasi reflekslerin ülke için pek faydalı olmayacağını düşünenlerdenim.
Parti ve lider çıkarlarından ziyade ülkeyi düşünenler bir şey elde edebilir mi?
Elbette zor!
Gerçeklerden uzak inanışlara meyilli toplumumuzda yapılanlar isabetli gibi…
Kısacası İYİ Parti de diğerlerinden pek farklı olmayacak.
Çünkü insanımızın duygularına oynayan kazanıyor.
Ama kendisi!
Ülkenin ne kazanıp ne kaybettiğini ise zaman gösterecek…
***
Gelsin Paralar
Geçenlerde devletin zirvesi İngiltere ziyareti yapmıştı.
Ülkemize gösterilen ilgi ve alakadan gururla bahsedildi.
Ardından müjdeli haber geldi!
İhtiyaç duyulan kaynak sağlanmıştı.
Gerek kredi gerek yatırımcı destekleri gurur vericiymiş!
Şimdi ise Çin’den müjdeli haber geldi.
Ciddi bir kredi sağlanmış.
Ülkemiz için çok faydalı olacakmış.
İktidar adına önemli bir başarıymış!
İnanılır gibi değil.
Bir zamanlar kredilerden kurtulduk biz kredi veriyoruz diye gururlananlar bugün sağladıkları krediyi başarı olarak görüyor.
Zamana ve şartlara göre başarı algısının değişmesi normal olabilir…
Ekonomik şartlar da duruma göre değişebilir…
Ama birbirine bu kadar zıt görünen durumların aynı tepkiyle karşılanması nasıl açıklanabilir?
Çözemiyorum!
Gerçekten çözemiyorum!
***
İyi İlişkiler…
Rusya’yla aramızdan su sızmıyor…
Oldukça güzel.
Garantisi var mı?
Elbette yok!
Daha önce nasıl tersine döndüğünü gördük.
Nasıl alttan alarak sancılı günler yaşadığımız malum.
Çin’le de aynı süreçleri yaşadık.
Yakınlaşmamız elbette güzel.
Ama bunun birilerini rahatsız ettiği de açık.
Bir zamanlar da onlarla sıkı fıkıydık.
Hatta Sayın Erdoğan daha seçilmeden önce Amerika’da ve Avrupa’da önemli temaslarda bulunmuştu.
Bazı kesimler dünya saygı gösteriyor diye gurur duymuştu.
Anormal bir durum yok tabi.
Ülke yönetmek isteyenlerin dünya ile ilişkileri önemli.
Ama sorun şurada…
Biz yapınca güzel ama karşımızdaki yapınca kılıçları çekiyoruz.
***
Daha Acısı
Yunanistan’daki yangına sevinenler oldu.
Yananlara üzülmekten daha acısı böyle insanlar olduğunu bilmek.
Ülkemizde olsa onlar da sevinir diyenler haklı.
Ama bizim onlardan farkımız olmalı.