Türkiye’nin altıncı, Güneydoğu’nun en büyük kenti olan Gazi şehir dünyanın ilk yerleşim yerlerinden birisidir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış; Dülük (Dolice), Belkıs, Tilmen gibi çok önemli tarihi eserlere sahiptir. Gaziantep kalesinin yapım yılı ise bilinmiyor.
Gaziantep; Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Hanım’ın çalışmaları ile UNESCO tarafından ‘Gastronomi Şehri’ oldu. Bunların yanı sıra Bakır işlemeciliği, Halıcılık, Tekstil ve özellikle makarna ihracatında çok önemli başarılara imza atıldı.
8 Şubat 1921’de TBMM tarafından Gazilik unvanı verilen Antep, İstiklal madalyalı bir şehirdir. Aslan Bey, Şahin Bey, Karayılan, Küçük Kamil (Şehit Kamil), Özdemir Bey Kurtuluş Savaşı kahramanlarından bazılarıdır.
Fıstık ve baklava yine Gazi şehrin ismiyle beraber anılan en önemli yiyecekleridir. Ustalığı ve kendi öz sermayesi ile birçok şehre örnek olmuş iş adamları ile ülkeye ekonomi konusunda çok ciddi getirisi olan bir şehirdir. Kendi öz kültürü ile daima yenilikçi ve çağdaş olmanın yanı sıra çalışkan ve azimli olmak da şehrin özelliklerinden birisidir.
Ancaaak…
İki buçuk milyonu geçen nüfusu ve 6 Organize, bir de küçük sanayi sitesinin yanı sıra birçok meslek sitesinin bulunduğu Gazi şehir hem güvenlik hem de ticari yönde kimseyi mutlu etmiyor.
Gazi şehrin öz yerlisinin çok az sayıda olduğu açıkça belli oluyor. Aşırı göç ve mültecilerin şehre aşırı şekilde yerleştirilmesi, şehir halkı tarafından tepki ile karşılanıyor. Şehirdeki ev ve dükkan kiralarının pahalılığı, işsizliğin artması ve kültürel faaliyetlerin yetersizliği tepki alan başka konular.
3 Belediye Başkanı ve 14 Milletvekilinin olduğu şehirde, Adalet Bakanımız da Gazi şehirli olmasına rağmen vatandaş ve yerel gazeteler şehrin sahibi bulunmadığından yakınıyor.
Sanayi Odasına kayıtlı 4 binin üzerinde işadamı var.
Ticaret Odasına 41, Esnaf Sanatkarlar Odasına ise 51 oda kayıtlı.
Gaziantep Valisi Sayın Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre Suriyeli mültecilerin günde 100 çocuğu oluyor. Yani ayda 3.000 yılda 36.000!
Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden birisi olan ve kendine özgü önemli bir kültüre sahip olan Gazi şehrin yetkililerinin acil önlem alması gerekiyor. Bu şehrin tarihi ve kültürü yapısının yanı sıra ekonomiye olan verdiği katkı, sahipsizliğe tahammülü olmadığını gösteriyor.
Gazişehirli olmak isteyen çok olsa da Gazi şehrin kıymetini ve önemini ancak bu şehrin öz vatandaşları bilir. Kültürünü de yaşatacak olanlar ancak onlardır. Özellikle kurum müdürlerinin Gaziantep’li olması bazı sorunları kısmen belki de çözüme kavuşturacaktır. Diğer taraftan giderek büyüyen mülteci sorununa el atılması vatandaşı rahatlatacak çözümler olarak görünüyor.
Her ne olursa olsun Gazi şehrin evlatlarının şehrini ve bu şehre Gazilik unvanını hiçbir karşılık beklemeden kazandıran atalarını çok sevdiklerini unutmamak gerek.