Efsane de olsa bazısı o kadar ikna edici ki…
Kötü niyet ve kötülükte var, onlar da kendi görevlerini yapıyorlar.
Yadırgamıyor, yargılamıyor ve reddetmiyorum. Bu da bir hayat yolu önce tedbir, sonra tevekkül.
Hem iyi, hem güçlü, hem adil olmaya çalışmak insanlığın paradoksu (aykırı, çelişkili.)
Diğerlerine hizmet ederken, öbür diğerleri size kızar ve aynayla başbaşa kalma kuralı başlar. Niyetler temizdir, vicdan temizdir, ama öbür diğerleri görevleri gereği sizi üzmeye, yavaşlatmaya çalışır.
Korkmak, yavaşlamak çok konforlu bir seçenek. O diğerlerinden çok o konforunu kaybetmekten korkar insan.
İnsanın yalnızca iki sorunu vardır. ”Ya korkarsınız, ya tembel, ya da ikisi birden.”
Hadi o zaman kalk ayağa!
Artık ne korkaksın, ne de tembel. Derslerini aldın. Önceden kendi yoluna attığın bütün muz kabukları da geçersiz artık.
”Derler”, “ne derlerse desinler” ve ”ne yaparlarsa yapsınlar”, kimse kendiniz olmanızı engelleyemez.
Bu yüzden kendisi rüzgar olana, bütün rüzgarlar, bütün engeller şehir efsanesi.
O halde; bütün rüzgarlara rağmen, esmekte buluşalım..