Ülkemizde aldığı eğitimden memnun olan biri var mı?

Ya da gelecekte alacağı eğitime güvenen…

Peki!

Şu an aldığınız eğitimi almasanız hayatınızda bir şey değişir mi diye sorsak, ne cevap verirdiniz?

Büyük bir eksiklik hisseden olur mu?

Yapılan araştırmalara göre okula severek giden yok gibi.

Sevmeyi bir yana bırakın okulunu faydalı gören bile yok denecek kadar az.

Çünkü hayatla karşılaştığında okulda aldığı donanımı kullanma şansı yok.

Böyle bir donanım olup olmadığı da tartışılır ya! Neyse…

Hiç eğitim almayanların bile aynı ya da benzer işler yaptıkları, yapabildikleri ortada…

Nasıl oluyor bu?

Çünkü kimse yeteneği doğrultusunda bir eğitim almıyor.

Seçimler tamamen çevresel baskılarla oluşuyor.

Ondan da önemlisi eğitim sistemimiz akademik bilgi ezberletmenin ötesine bir türlü geçemiyor.

Bütün yenilikler fiyaskoyla sonuçlanıyor.

Sebebi ise daha önce de defalarca söylediğimiz gibi: Aslında hiçbir değişimin uygulanmaması…

Hoca bildiğini okuyor yani!

Sonra her şey kalemine uyduruluyor.

Güzel güzel ezbere devam…

Önüne bir sorun konulmayan, kendince problemleri tespit etmeyi öğrenemeyen öğrenci mezun olunca nasıl çözüm üretecek?

Derdi bilmeyen insan nasıl derman bulacak?

Kısacası: merak uyandıran, sorunları görmeyi sağlayan, dertleri fark ettirerek derman üretmeyi öğreten bir sisteme ihtiyacımız var.

Bir de uygulanmasına tabi ki!

***

Mars’ı Yeşillendirecekmişiz!

Aklıma geldikçe gülmeden edemiyorum.

Bilim Teknik dergisinin bu ayki sayısında yer alan bir habere göre gezegenimizdeki manyetik alana benzer bir manyetik alan oluşturarak Mars gezegeni değiştirilebilirmiş.

Canlı yaşamına uygun hale gelebilirmiş.

Uzaydan gelecek tehlikelerden korunmanın yanında hayat için ihtiyaç duyulan atmosfere sahip olabilirmiş.

Böylece asıl ihtiyaç duyulan bitki yetişmesine elverişli bir hal alması olasıymış.

Marsı yeşillendirmenin yolları aranıyormuş yani!

Ee, gayet güzel değil mi? Neresi komik bunun?

Gerçekten böyle bir başarı insanlık için gurur kaynağı …

Ama tuhaf geliyor bana.

Fikir tuhaf ama insanoğlu daha tuhaf!

Sen elindekini hunharca tüket!

Geleceği düşünmeden kirlet ve yok et!

Para kazanmak için dengeyi altüst et!

Sonra kazandığın paralarla yeni bir gezegen ara…

Bulunca ne olacak?

Aynı hikaye yeniden başlayacak…

NASA dendiğinde çok ciddi ve saygıdeğer bir imaj oluşan zihnimde nedense daha mizahi durumlar belirmeye başladı.

Mandıra filozofu havalarına girmek istemem ama ister istemez haberi hatırladıkça bir gülümseme geliyor, kendimi tutamıyorum…

Vahşice dünyayı tüketirken romantik bir gururla insanlığı kurtarmak için çalıştığını sanan zeki tipitiplerin doldurduğu karikatürler…

NASA’nın başka gezegen bulmak için harcadığı kaynaklar dünyamızı korumak için harcansa acaba ne olurdu diye düşünenlerdenim artık.

Bilimsel bir haberi nerelere getirdin derseniz, haklısınız.

Ama trajikomik gerçek bu değil mi?