Yiğit Caner Ertoşi, Anibal Gazetesi adına Nalan Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Nalan Ersoy’un Yiğit Caner Ertoşi ile gerçekleştiriği röportajı beğenerek okuyacaksınız.
Yiğit Caner Ertoşi Kimdir?
15 Haziran 1990 VAN/BAŞKALE doğumlu, Ertoşi Aşireti mensubuyum.
Amerikan San Francisco Dominican Of University’de İngilizce hazırlık bölümünü bitirdikten sonra Beykent Üniversitesi İç Mimarlık tamamladım. Mesleğimden hariç bir yola sapmak oldu en güzel yanlışım yazarlık başlangıcım.
BOOK CULTURE ART TİMES GAZETESİ GOLDEN PEN AWARDS (ALTIN KALEM), Türkiye Yazarlar Birliği Mevlana Hakikat ve Tasavvuf ödülleri gibi bir çok ödüle layık görüldüm.
Ertoşi kitap yazmaya neden ve ne zaman başladı?
Babaannemin ölümü dönüm noktam oldu. 3 yıl önce bugün gibi bir gündü ilk yazdığım cümlem “annem”.
Yazdığınız kitapların içeriği neyi anlatıyor?
Kuram, Olgu, Felsefe ve öz farkındalık üzerine sayfaları mürekkebe bulayan bir yazarım. Akabinde yazdığım her kitap dünyada bir ilk olma özelliğine sahip.
Ertoş’yi diğer yazarlardan ayıran özellikleri nelerdir?
Yazdıklarım dediğim gibi dünyada bir ilk olma özelliğine sahip. Gerçek, gerçeklik üzerine yazarım. Olgularım yadsınamaz algıların yıkımına neden olacak kadar kısastır.
Magazindeki açıklamalarınız genelde kimleri hedef alıyor ve nedenleri?
Popüler kültürün ahlak üzerinde yaşattığı ahlak erozyonu hedef kitlemi ve misyonumu oluşturur. İnkârı mümkün olmayan kesitler ile sert eleştiriler yapan bir yazarım ama eleştirmen değilim.
Mesleğinizde başınızdan geçen en ilginç olay hangisidir?
Bir kadının sırtında yazdığım ve yazmaya devam ettiğim cinayet romanı en ilginç deneyimim ve tutkum haline gelmesi.
Yaptığınız eleştirilerden dolayı eleştiriye maruz kalıyor mu yoksa destekleniyor musunuz?
Destekleyen kesim tatmin edici değil çünkü günahlar daha davetkâr ve kabul görüyor şuan gündemde. Bunun nedeni şeytanın günahlara karşın ganimetleri peşin iken sevabın vaatleri cariye yazılan cennetteki vaat defteri olmasından sebep görüyorum.
Magazinin gündemindeki süreklilik ahvaliniz bir yerlere gelmek adına mı yoksa bir amaca mı dayalı?
Bir yerlere geldiğimi düşünüyorum bunun ispatı magazin değil gerçeklik algımın tamamlanmış olmasıdır. Benim amacım kitlelere ulaşıp toplumun cahil bekâretinin giderilmesinde öncülük etmek bunu kendime görev edinmemin nedeni ise; “Hazlara dayalı başarıya köle boyunduruk altında olan yaşamım”.
Magazin sizin için neyi ifade eder?
Magazin benim için mahalle kültüründe külotlu çoraplı teyzelerimizin samimiyet dolu ve lezzetli kısır börek, kek, çay eşliğinde yaptıkları dedikodu güncelerinin samimiyetsiz ve yalana dayalı tiyatro sahne gündemi hali diyebilirim. Millet olarak buna muhtacız.
Bazı ünlü isimler ile iş ve aşkı ayrı tutabiliyor musunuz? Örneğin Wilma Elles ile adınızın geçtiği aşk haberleri gibi…
Tabi ki de tutabiliyorum. Wilma hakkında konuşmak istemiyorum.
Sadece magazinde değil politik mesajlarınız da sizi eleştiri odaklarının içine sürüklüyor. Siyasi bir görüşünüz var mı? Siyasetin içinde bir mevkide yer almayı düşünüyor musunuz?
Hayatımda hiçbir siyasi partiye oy vermedim vermem de. Benmerkezci bir insanım. Bizi bizden ayıran hiçbir görüşe hizmet edenlerden olmadım. İdeolojileri bırakın, bir futbol takımının bile fanatikliğini yapmadım. Bunlar algısal kanıların insanlık kayıpları. Bakın ayıpları demiyorum, onlar kayıplardan sonra yaşanan ahlaksız kazanımlar.
Ertoşi için aşk mı, para mı, yoksa kariyer mi?
Para ile işim yok çok şükür aileden gelen orta düzeyin üzerinde ferah ve refah bir hayata sahip keza lüksün içinde yaşayabilecek çok şanslı kullardan birisiyim. Aşk meselesi ise kimsenin inemeyeceği kadar derinimde bir yerde o yüzden kalitelidir yalnızlığım. Kariyer ise bana gerekli değil insanlara gereken özetim. Ben başarıya aç bir noktadayım. Başarmak ölmek kadar önemli bir makam benim için.
Sosyal Medya ve magazin dünyasında sıkça adı geçen bir isimsiniz, bunu neye bağlıyorsunuz?
Cesur, bağımsız, tarafsız ve de arafsız cümlelerin sahibiyim.
Türkiye’de ünlü olmak çok mu kolay?
Eğer bir homoseksüel iseniz çok zor fakat bunu karikatürize edebilecek bir maymunluk yeteneğiniz varsa yanında, sadece saatler içinde ünlü olabilirsiniz.
Yeni çıkan kitaplar var mı neyin üzerine yazıyorsunuz?
Aforizmalara sarmış durumdayım bunlar benim delirmek için aldığım ilaçlarım diyebilirim.
Türkiye’de kimin ile kitap yazmak isterdiniz ve kiminle aşk yaşamak isterdiniz?
Tabiki Feryal Gülman ile yazmak isterdim. Gülman’dan öncesi muhteşem bir biyografi romanı kitabı olabilirdi. 20’li yaşlarda olsaydım “Deniz Seki” diyecektim muhtemel oldum olası yaşıtlarım ile anlaşamam .
Bu isimler ile kimsenin bilmediği perde arkası gerçekler nelerdir?
Şeyma Subaşı,
Şeyma ile Amerika’da tanıştık simsar kadar tehlikeli penguen kadar saftır. Yükseklerde gezmeyi sever.
Selin Ciğerci,
Tanımam ama “Bebek Okan’ı” çocukluğunu bilirim Yeşilköy’de Stones Kafe de otururken sulandığı gençlerden başına gelmeyen kalmadığı günlerden… Gerçek ismi Hasan’mış galiba o kadar eski tanımam.
Arto,
Çağla benim Maslak’ta Mashattan sitesinde ev sahibimdi. Arto geçmiş dönemde magazinde yer alabilmek için etek öpen biriyken, bugün ise bir anneye ağza alınmayacak ithamlarda bulunup magazin gündeminde yer edinmek adına, Çağla’yı merdiven olarak kullanmasını hazmedemedim ve Emre Altuğ’un eski eşi de olsa çocuklarının babası olmasına rağmen Arto’ya karşı dik durmayışı benim ataerkil içgüdülerimi canlandırdı. Ben de Arto’ya ağzının payını verdim. Şikel hakkında paylaşımını sildirttim.
Can Yaman,
Can iyi bir oyuncu ama iyi olduğu kadar korkak bir kişilik. Dengesizliğinden sebep öyle köşeye sıkıştı ki babası Güven abiye beni arattı. Beni dinleyin sorununuzu çözeyim dedim, onlar ise sessiz kalmanın konuların gündemin örtülmesine daha faydalı olacağına kendilerini ikna ettiler.
Açıkçası bana videolar paylaştırarak kendilerine ailemin ismini bir kalkan olarak menfaatleri doğrultusunda kullandılar.
Kerim Can Durmaz,
Durmaz ile Çeşme’de tanıştım. Mekânda 65 adet şampanya açmamın üzerine locama geldi “evde de bana patlatır mısın” diye terbiyesizce bir cümle kurması üzerine kendisini yaka paça masamdan attım. O günden beri kendisini sevmem. Homofobik değilim bunun en güzel örneği Günay Restorana gidip Bülent Hanım’ı en ön masada saygı ile dinleyişim teşbih olacaktır. Ama homoseksüelliğin karikatürize edilmesine şiddetle karşıyım.
Wilma Elles,
Sapphire konuttan beri tanırım, eski komşumdur. Ven 19. Katta otururdum kendisi 39. Katta ikamet ederdi. Lobide tanışmıştık. O zaman kendisi evliydi yıllar sonra tekrar Kül Tablası isimli bir kitap projesi üzerine bir araya geldik. Kendisi uzun zaman aradan sonra bir kadına bağlanacak derecede hislerimin oluştuğu tek kadındır. Ama bu süreç hakkımızda çıkan haberlerin işine yarar kısmına kadar beni kullanmasına kadar devam etmiştir. Kendisi benim kadınlara karşı güven kaybımın en son nedenidir.
Aynı zamanda ailenizin ismini taşıyan Ertosi Medya olarak bir medya grubu sahibisiniz. Burası sadece size mi hizmet ediyor yoksa bir yayın gurubu hizmeti mi veriyor?
Vallahi bazen benim haberlerimi bile girmiyorlar. Bildiğiniz üzere ünlü isimlerin yazar kadrosuna sahiplik eden bir haber portalı Ertosimedya.com. Burada sesimizi duyurmak istediğimiz başlıklara daha çok yer vermeye çalışıyoruz. Bağımsız yazan Türkiye’de tek adresiz diyebilirim.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir? Sizi seven ve sevmeyenlerinize söylemek istedikleriniz?
Ölmeden son bulmayacak söylemek istediklerim. Teşekkür ederim…