Kimi insanların çevresinde sadece kendisi gibi düşünenlere yer vardır.
Tahammülü yoktur farklı düşünenlere…
Tek dinlediği kendi düşünceleri, tek izlediği kendi gibi görünenlerdir.
Okumaz hoşuna gitmeyen ya da onu sarsacak metinleri.
Korkar farklılıklardan ve yok kabul eder onları.
Kafası karışsın doğruları değişsin istemez.
Sarsılsın istemez dünyası…
Hayatı hiçbir yerde kesişsin istemez farklı düşünenlerle…
Sosyal medyada bile tahammül edemez değişik düşüncelere.
Sürekli aynı pencerenin önünde durup aynı manzarayı görmektir derdi!
Kendine göre bir konfor alanı yaratmıştır.
Doğrusuyla eğrisiyle ilgilenmez.
Değişmeye çalışıp iş çıkaranlardan hazzetmez!
Hayatını yaşayıp ölecektir işte…
Rahat bırakılmak ister.
Kendi doğrularıyla gömülmek ister.
Umurunda değildir gerçekler…
***
Kimi insan ağıt yakmaktan hoşlanır.
Engel olacak bir şeyler yapmak haz vermez ona…
Traji gerçekleşecek ve o ağlayacaktır.
Ne kadar duyarlı olduğunu gösterecektir herkese…
Yardım etmek için koşturur düştükten sonra.
Düşerken izleyen kendisi değildir sanki!
Bir şeyler yapmayanları şikayet eder kendi yapmadıklarından habersiz.
Kendisi gibi ağlamayanların içi yanmıyor zanneder.
Ağıt yakmayanlar üzülmüyordur ona göre!
Yaygara çıkarmıyorsa umursamıyordur!
Sessiz sesiz üzülemez insan ya da sessizce yardım edemez başkalarına!
Herkes kendisi gibi ilan ederek yaşamalıdır!
Ne kadar üzüldüğünü herkes bilmelidir!
Tek doğrusu vardır çünkü, onu da göstermek ister.
Gerçek mi değil mi kendisi de bile bilmez:
Üzgün müdür gerçekten ya da birileri görsün diye mi üzülür?
Üzüntüsü gerçekten sorunların çözümü müdür?
Düşünmek istemez!
Sadece görevini ifa etmek ve taktir görmek ister!
Umurunda değildir gerçekler…
***
Kimi insan da anlamlandırmaya çalışır bunları.
Sebeplerini sorgular…
Değiştirmeye çalışır…
Sayıları az olsa da anlatma kaygısındadır.
Didinir durur küçük farklar yaratabilmek için…
Bir insanla yetinir milyonların içinde.
Kendini değiştirdiği gibi değiştirmeye çalışır birini de!
En küçük direnişleri aşamaz ama!
İçeriyi değiştirmek kadar kolay olmadığını öğrenir dışarıyı değiştirmenin!
Önemine değinir, çevreyi değiştirmek için kendini değiştirmek gerektiğinin.
Ama aşamayacağı engeller çıkar ve teslim olur duruma.
***
Her zamanda ve her mekanda aynıdır manzaralar…
Ama birileri çıkar ve değiştiriverir her şeyi…
Nadiren çıkar böyleleri…
Geldikleri gibi dokunduğu her şey değişir…
Değişim isteyenleri toparlar çevresinde,
Değiştirir milletini ve ülkesini…
Dünyayı dize getirir gerekirse…
Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi.
Savaşlar kazanır, ülkeler kurar…
İlkelerle, inkılaplarla değiştirir kitleleri.
Trablusgarp’tan Çanakkale’ye…
Büyük taarruzdan Cumhuriyete…
Değişmez kurallarla yıkılmaz binalar inşa eder.