Mustafa Necati Işık.. AK Parti’nin Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı.. İlk başlarda hoşgörü siyaseti ile yol haritasını çizen Işık, anketlerin açıklanmasıyla birlikte karamsarlığa bürünmüş durumda. Genç aday çareyi ise yalan algı oluşturmakta buldu. Astığı pankartlarda halka verdiği yanlış bilgilerle şaşkınlık yaratan Işık, ilçe siyasi tarihi açısından üzücü bir pankart çalışmasına imza attı…
Beylikdüzü AK Parti Adayı Mustafa Işık, yapılan anketlerin sonuçlarının gelmesiyle birlikte son günlerini saldırma politikası üzerine kurdu. Beylikdüzü’nde geçmişten günümüze yaşanan olayları çarpıtarak halka anlatan Işık, uyguladığı sert propangada ile aradaki farkın kapanmasını ummakta. Mustafa Işık, kış aylarında yoğun kar yağışının ardından yıkılan pazar yerinin hikayesini vatandaşlara, ‘Pazar yerini gece yarısı bu yönetim yıktı’ şeklinde çirkin bir siyasi anlatımla sunarak, ‘Bu kadarına da pes’ dedirtti.
Beylikdüzü Belediyesi tarafından yapılan festivalde havai fişek atılmamasına rağmen yayınladığı bir video ile, ‘Havai fişek atmayın kuşlarımız ölmesin’ şeklinde demogoji siyaseti yaparak, ilçe başkanlığından başlayan yalan siyasi argümanlarını, seçimin son günlerine girilmesiyle farklı bir boyuta çıkaran Mustafa Necati Işık, şimdi de binalara devasa pankartlar asarak, pazar yerini belediyenin yıktığı algısını oluşturma peşinde. Ayrıca, adaylığının açıklandığı günlerde belediyenin borcunun 400 milyon TL olduğunu, ilerleyen günlerde bu borcun 500 milyon olduğunu ve son olarak belediyenin 600 milyon borcu olduğunu katıldığı program ve röportajlarda anlatan Mustafa Işık, hergün değişen söylemleri ile de dikkat çekmekte.
HOŞGÖRÜ SİYASETİNE NE OLDU?
Diğer yandan, gündeme düşen bir gelişmede Mustafa Necati Işık’ın, 1,5 seneden beri Beylikdüzü’nde siyaset yapmasına rağmen hala ilçeye taşınmamış olması, üstüne ikametgahını akrabasının evinde göstermesi, Beylikdüzü’ne olan uzak ilgisini gözler önüne seriyor. Beylikdüzü’nü tanımamasından ötürü ilçe ile alakalı her gün farklı bir yanlış söyleme imza atan Mustafa Işık, son açıklanan anketlerde geride olduğunu anlamasıyla birlikte ‘Hoşgörü siyaseti’ni kenara bırakarak saldırma politikasına yöneldi. İlk başlarda sergilediği tutumla karşı partinin adayıyla fazla münakaşaya girmeden seçimi yürüteceğini her fırsatta dile getirmesine rağmen, gelinen noktada bu söylemlerine karşı bir tavır sergileyen Mustafa Işık’ın, daha ne gibi yanlış söylemlere imza atacağı ise merak ediliyor.