SON DAKİKA

Haber Ekspress

TEMBEL ADAYLAR

TEMBEL ADAYLAR
Bu haber 27 Şubat 2019 - 12:42 'de eklendi.

Biraz sizlere şiddetsiz iletişimden bahsetmek istiyorum. Şiddetsiz iletişim konusundan bahsetmenin günümüzde ihtiyaç olduğunu yoğun olarak hissediyorum. Aile ilişkilerimizden tutun iş hayatımızdaki ilişkilerimize, sosyal paylaşım ortamlarındaki yorumlara ve siyaset yaşamındaki kullanılan dile bakınca iletişimimizin ne kadar da şiddete dayalı olduğunu fark etmemek mümkün değil. Siyasilerin söylemlerine bakınca amaç iletişim kurmak değil; suçlamaya, savunmaya ve aşağılamaya dayalı anlamsız ve sadece gerginlik yaratan boş konuşmalar olduğunu gözlemliyorum. İnsanları karşılaştırmak, sınıflandırmak ve yargılamak yalnızca şiddeti körükler onun dışında hiçbir işe yaramaz. Oysaki şiddetsizliğin anlamı, içimizdeki olumlu duyguların ve davranışların ortaya çıkmasına izin vermektir. Düşünme şeklimizi etkileyen benmerkezcilik, bencillik, nefret, kuşku, açgözlülük, önyargı ve saldırganlık yerine, bırakın içinizdeki sevgi, saygı, anlayış, takdir, şefkat ve değer verme hakim olsun. Dünya, biz ona ne anlam yüklediysek odur. Hepimizin yakından takip ettiği seçim sürecinde siyasilerin söylemlerini değerlendirmek, toplumdaki gergin iletişimi örneklemek adına faydalı olacaktır. Seçim propagandası yaparken neler söylüyorlar? Bizlere hangi duyguları aşılıyorlar hiç yorumladınız mı? Bu söylemlerin bende yarattığı duyguları sizlerle paylaşayım. Suçlama, aşağılama ve yargılama üzerine kurgulanmış, saldırgan söylemler. Halkı partizanlığa iten ve hatta nefreti körükleyen ifadeler. Benim tavsiyem siyaset hayatında boy gösterenlerin özellikle de lider konumunda bulunanların en acil tarafından şiddetsiz iletişim üzerine eğitim almalarıdır. Çünkü bu söylemler aynı gemide yol alan insanları birbirine kırdırmaktan başka neye yarar?

Hepimiz aynı ilçede yaşıyoruz ve hepimizin istediği, umut ettiği aynı düşünceler değil mi? Hepimiz bu ilçede daha mutlu, huzurlu ve rahat yaşamak istemiyor muyuz? Bu istekler partiden partiye değişiyor mu? Hayır. Bu fikri hepimiz kabul etmeli ve ortak payda olan faydacılıkta buluşmalıyız. Artık insanları sınıflara ayırmaktan vazgeçmelisiniz. Halkın söylediklerine kulaklarınızı tıkamamalısınız.

SÖZLERE VAATLERE DOYDUK

Çatalca’nın sorunları nedir diye vatandaşa sorulduğun da bakıyorum hep belli başlı çözümleri basit sorunlardan söz ediliyor. Örneğin sokaktaki başı boş dolaşan köpeklerden, annelerin bebek arabasıyla kaldırımlarda rahatça yürüyememesinden, çocukların gerektiği şekilde oynayabilecekleri oyun alanları ve parkların olmayışından. Parkların, apartmanlar arasına sıkıştırılmış parklar olduğunu ve daha geniş bir alana yapılacak oyun alanlarının olması gibi çözümü kısa sürede hayata geçirilecek sorunlar. İşte bunları duymuyorsunuz. Halbuki bu istenenler çok zor değil ve insanları mutlu edecek çalışmalar. Sokaklarda dolaşan hayvanlara gelince, onlar içinde hayat çok zor. Çünkü dünyanın ekolojik dengesiyle oynadık o canlıların yaşam alanlarını ellerinden aldık. Bu hayvanların da rahatça hayatlarını devam ettirecekleri barınaklar yapmak gerçekten bu kadar zor olamaz. Annelerin kaldırımlar da bebek arabasıyla yürüyebilmesi için gerekli kaldırım düzenlemelerini yapmak, çocuklar için oyun alanları dizayn etmek yapılması güç çalışmalar olmamalı. Her adayın ağzında yıllar yılı dolaşan tarım ve hayvancılık konusundaki projeleri hayata geçirmek uzaya roket fırlatmak gibi bir şey olamasa gerek. Tüm bu çözümsüz kalan sorunların ve hayata geçirilemeyen projelerin en baş nedeni doğru iletişim kuramayışınızdan kaynaklanmaktadır. Olması gerektiği gibi halkı birlik olmaya yönlendirip, organize edememeniz, beraberce kalkınmaya ve üretime teşvik edemeyişinizdendir. Hedeflenen halk için hizmet olduğunda ve halkında fayda sağlayıp, katkı sunacağı bir proje olduğunda herkes üzerine düşeni yapacaktır. Gerçekçi ve yapılabilirliği olan projeleri doğru bir dil ile paylaşırsanız halkta sizi anlayacaktır. Görünen şu ki seçim stratejisi tamamen karşılıklı olarak suçlama, saldırma ve laf dalaşının üzerine kurulmuş. Halka proje diye sunduklarınız da başlıktan ibaret, alt başlıkları olmayan boş projeler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Halkın dahil edilmediği sadece kişilerin çıkarlarına hizmet eden projeler, proje değil bir hiçtir. Belediye başkan adayları tarafından proje olarak sunulan tarım ve hayvancılığı kalkındırma konusu ise tamamen hayal ürünüdür. Açıklamalarından anlaşıldığı üzere hiçbir bilimsel ve teknik temeli yoktur. Tarım ve hayvancılığı canlandıracağız ve kalkındıracağız diyorsunuz. Ben de soruyorum o zaman nasıl kalkındıracaksınız? Sözlere, vaatlere doyduk. Artık sürpriz yumurtalardan bıktık. Teknik detaylar, mantıklı ve bilimsel açıklamalar istiyoruz. Kandırmaca üzerine kurulmuş seçim vaatlerinden biri olan tarım ve hayvancılığın kalkındırılması projesinin neden hayal ürünü olduğunu da önümüzdeki günlerde en detaylı haliyle paylaşacağım.  Hep tarım ve hayvancılıktan bahsediyoruz ama nerede eğitim, sanat, spor ve toplumun en temel birimi aileyi, kadın ve çocuğu kapsayan bir projeniz yok mu? Adayları pek bir tembel gördüm, derslerine iyi çalışmamışlar. Ama karnenizde davranış notu sizi kurtarmayacak.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa