00:14 - Silivri’de Vefa Parkı ve Basketbol Sahası’nın açılışı gerçekleşti
23:48 - Cumhuriyet coşkusu zirveye taşındı
23:39 - Büyükçekmece Cumhuriyetin 101’inci şan ve şeref yılını coşkuyla kutladı
17:07 - Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
14:48 - Cumhuriyetin 101. şan ve şeref yılı gururla kutlanıyor
Bugün kadın gibi düşündüm içim ürperdi, buyurun okuyun beyler hep birlikte ürperelim.
Kadın olmak, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada, savaşların, tankların tam ortasında çiçek olmaktır. An geçmesin ki bir çiçek bir paletin altında ezilmesin…!
1000 yıllar önce başladık yaşamadan ölmeye,
Kız doğduk diye, diri diri gömülmeye,
Devir değişse de 1000 yıllardır sürer savaşımız,
Babamız ile, abimiz ile, amcamız ile, kocamız ile, sevgilimiz ile, patronumuz ile…
8 Mart geldi… Yine güzel temenniler, güzel dilekler havada uçuşur, ardından yine bir çiçek bir paletin altında ezilir!
Aslında biz kadınların da suçu yok değil, her erkeği bir kadın doğurup büyütür, erkeklere kadınlardan üstün olduklarını yine biz kadınlar öğretir.
Bin yıllardır öyle ezilip hor görülmüşüz ki hala kendi içimizde bile erkekleri üstün görüyoruz. Buna; toplum baskısı mı dersiniz, mahalle baskısı mı dersiniz, coğrafya mı dersiniz, yaşamın kanununu mu dersiniz bilemem.
Bildiğim şey; temizliğinizi kadınlar yapar, yemeğinizi kadınlar yapar, bulaşığınızı kadınlar yıkar, ütünüzü kadınlar yapar, çocuğunuzu kadınlar doğurur, emzirir, altını temizler, korur, kollar, büyütür…
Bütün bunları yapmak insan olmaktan fazlasını gerekir, bütün bunları yaparken tek beklentimiz sevilmektir…
Günümüzde ondan bile korkar olduk çünkü en çok sevdiklerimiz, sevenlerimiz tarafından öldürülüyoruz…
Ajansları açtığınızda; sevenleri tarafından dövülen, işkence çeken, hor görülen, öldürülen kadın haberlerinden geçemezsiniz…!
Adeta kısır bir döngü gibi…
Neyse biz yine de ortama uyalım 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayalım. Bu arada (emekçi) ayrımını kabul etmiyorum zira kadın olmak zaten başlı başına ‘Emek’ demektir…
Yine de kadın olmak umuttur, 1000 yıllar geçse bile tankların toprak olup, çiçekleri sardığı, büyüttüğü bir dünya umudumuzu hep koruyacağız…