Yaşam her canlı için yeterince kısa ve tam da bu yüzden çok kıymetli bir süredir..
Tarihin hiçbir döneminde ‘dünyanın çivisi’ yoktu.
Sadece, tarih okumayanlar bu mite kanar…
Adaletsizliğin ve eşitsizliğin tarihin her döneminde bedeli ağır olmuştur: birbirinin kuyusunu kazan, cahil, geri kalmış insan toplulukları..
Hukuk kavramı gelişmişliğin göstergesidir.
Adaletin olmadığı, hukukun işlemediği toplumlarda, adaletin en ilkel formu olan haset (bende yok onda da olmasın) duygusu hakimdir.
Haset yıkıcı ve kişiseldir; genel bir ötekini değil, kendinde olmayana sahip olan belirli bir kişiyi/grubu hedef alır.
Ve,
varlıkta eşitlenme değil, yoklukta eşitlenmeyi kabul görmeye başlamıştır.
Haset duygusunu adil, eşitlikçi bir hukuk düzenine dönüştüremeyen toplumlar herkesten nefret eder, düşman sayarlar. Sevmeyi ve bütünleştirmeyi imkansız kılarlar.
Demem o ki, Adalet de çok Adaletsizliğe uğradı..