Sayın Cumhurbaşkanı için küçük, ülkemiz için büyük bir adım…
Geçtiğimiz hafta çok güzel bir gelişme oldu!
Sayın Cumhurbaşkanı ülkemizin geleceği adına güzel bir adım attı…
Gittikçe seslerini yükselten ve çirkin niyetlerini açığa vurmaya başlayan din simsarlarına hadlerini bildirdi.
Hasta psikolojiler ortadan kalkmasa da en azından etkileri azalacak.
Kadınlara çemkirip duranların Erdoğan’a karşı gıklarının çıkmayacağı malum…
Yıllardır anlatmaya çalışsak da dikkate alınmayan konu artık herkesin gündeminde.
Kaçış yok, talimat büyük yerden!
Neden sessiz kaldığını, doğru zamanın ne zaman geleceğini düşünürken…
Nihayet bu defter de açıldı.
Hatalara karşı doğru zamanlarda yaptığı özeleştirileriyle teveccüh kazanan ve daha da güçlenen Erdoğan neyi amaçlıyor?
Hiç önemi değil!
Artık neden bu zamana kadar beklediğini sorgulamaya, niyet okumaya gerek yok.
Siyasi çıkarların ve sonuçların hesaplanmasından daha önemli sonuçları olacak bu çıkışın.
Dinimizi kendi dar kalıplarına sokmaya çalışanları küçültürken, sapkın zihniyetin önüne geçmek isteyenleri güçlendirecek.
Bir takım çıkarlar için halkın inancını istimrar edenleri eritirken, mücadelesi dikkate alınmayan kesimleri kuvvetlendirecek.
Düşünmeyin, yargılamayın diyerek halkı inancından uzaklaştıranların sesini kısarken, Müslüman’ın düşünmesi gerektiğinden dem vuranların sesini yükseltecek.
Öğrenmekten ziyade uyduranlar susturulurken, bu işte bir sorun olduğunu düşünenler susturulamayacak.
Reisçilerin teveccühüyle ekmek yiyen sömürgenler yalnızlaşırken, reis diyorsa bir şey vardır diyenler biraz daha doğru bir çizgiye girecek.
Hiç ummadığınız insanlar düşünmeye başlayacak.
Israrla gözlerini kapalı tutmaya çalışanlar paralel olayıyla biraz açmış olsa da şimdi biraz daha aralayacak.
Kendini çeşitli grupların kıskacına kaptırmış olanlar acaba diyecek!
En azından ben öyle umuyorum!
İnşallah ümidimiz yerle bir olmaz!
İnşallah Sayın Cumhurbaşkanı fikrini değiştirmez.
Ya da siyasi şartlar, değiştirmesini gerektirmez.
Üniversitelerin açıklamaları ateşin söndürülmeyeceğini gösteriyor.
Ardından Diyanet İşleri Başkanı’n açıklaması sırtını AKP’ye dayayıp çemkiren gurupların zayıflayacağını işaret ediyor.
Sadece ekranlardan uzaklaştırılması gereken tacirlerden bahsetmiyorum.
Ülkemizin dört bir yanında, toplumun iliklerine kadar işlemiş en küçük parçalardan bahsediyorum.
Ayyuka çıkan hadsizliklerden…
Kurnazca ve sinsice yavaş yavaş büyüyerek bugünlere ulaşan sapık zihniyetten…
Siyasi çıkarlar doğrultusunda beslenerek büyütülen tehlikelerden…
Belirtileriyle mücadele etmek elbette gerekli!
Ancak sebepler ortadan kaldırılmadıkça çözüme ulaşmak mümkün olmayacak.
Zihinlerimiz hainlerin kullandığı en zayıf noktamız.
Bunun tek çözümü ise eğitim…
Bir işe başlamanın, başladığın işi bitirmenin en temel şartı…
Bataklığı kurutmadan sinek öldürmeye çalışmayalım artık…