“TÜRKEŞ’LE BABA – OĞUL İLİŞKİMİZ VAR”

2011 yılının Ekim ayından, 2015 yılına kadar dönemin Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in siyasi danışmanlığını ve metin yazarlığını yaptığını hatırlatan Baykent, “Kendisi AK Parti’ye geçince ben müsaademi istedim ama hala kendisiyle baba – oğul gibi ilişkimiz devam etmekte” dedi.

“DOĞU PERİNÇEK BİZZAT BENİ ARADI”

Türkeş’in başdanışmanlığından ayrıldıktan sonra çeşitli yayın organlarında köşe yazıları yazdığını dile getiren Baykent, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in kendisini arayarak partiye davet ettiğini ifade ederek, “Bu davete icabet etmemek olmazdı” dedi.

“PARTİYE YENİ KATILDIM AMA SAYIN PERİNÇEK İLE HUKUKUMUZ VARDI”

Baykent; “Ne zamandan beri partiye üyesiniz?” sorusunu, “Vatan Partisi’ne üyeliğim yeni ama uzun zamandır Ulusal Kanal’a çıkıyordum ve Aydınlık gazetesi için yazdığım makaleler oldu. Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek’le ayrı bir dostluğumuz ve hukukumuz vardı. Yani öyle bir anda gelip partiye üye olup, aday gösterilmedim” şeklinde cevaplandırdı.

“BAŞKA BİR PARTİDEN DE TEKLİF ALDIM”

Başka bir partiden de teklif aldığını, ancak Perinçek’in kendisini bizzat arayarak davet ettiğini ifade eden Baykent, “Bu teklif bana daha sıcak, daha içten geldi” dedi.

“ALACAĞIMIZ OYLARIN TAMAMI HELAL, MİLLİ VE TEMİZ OYLAR OLACAK”

Sohbet sırasında odada bulunan Berke Mustafa Berkil ve Işıkgün Akfırat’ı işaret eden Baykent, “Gördüğünüz gibi Vatan Partisi pırıl –pırıl tam 208 genç aday gösterdi listelerde. Bu, Türkiye’ye verilen bir mesajdır. Partimizin barajı aşamayacağı konuşuluyor. Barajı aşıp aşamayacağımızı milletimiz belirleyecek. Ancak ben şunu içtenlikle söylüyorum; alacağımız oyların hiç birinde PKK’nın, FETÖ’nün, Amerika’nın, İsrail’in izi olmayacak. Alacağımız oyların tamamı helal, milli ve temiz oylar olacak. Kendisini bu topluluğa ait hisseden seçmenlerimizin bizi desteklemelerini çok isteriz. Bu konulara önem veren herkes için adres Vatan Partisi’dir” değerlendirmesinde bulundu.

“MUHALİF YAYIN ORGANLARI DAHİ BİZE SANSÜR UYGULUYOR”

Vatan Partisi’nin beklenen atılımı neden gerçekleştiremediği şeklindeki soruyu Baykent şöyle cevapladı:

Ana akım medyaya baktığımızda, hatta kendine “muhalif” diyen, “bağımsız” diyen medya kuruluşlarına baktığımızda Vatan Partisi’ne karşı yapılmakta olan müthiş bir sansür uygulaması görüyoruz. Peki, uygulanan bu sansürün kaynağında ne var biliyor musunuz? HDP var. HDP’yi gücendirmemek var. Mesele bu. Biz bu sansürü çok çalışarak, sahada çalışarak, vatandaşlarımıza dokunarak kıracağız.

“O DÖKÜLEN KANDAN SONRA HİÇ Mİ VİCDAN AZABI DUYMADILAR”

HDP’den, ‘Uzantı Parti’ diye bahseden Baykent, 7 Haziran seçimleri öncesinde kendisini “bağımsız” olarak tanıtan medyanın büyük bir bölümünün, ‘Uzantı Parti’nin adayını (Selahattin Demirtaş) nasıl parlattığını, allayıp pulladığını unutmadıklarını dile getirdi ve “6 – 8 Ekim olaylarında, o dökülen kandan sonra hiç mi vicdan azabı duymadı bu kesim? Yasin Börü’ler, Aybüke öğretmenler… Terör esnasında ölen herkes bizim için şehittir. Aynı medyaya sormak lazım, önümüzdeki seçimlerden sonra Allah korusun yine bu ‘Uzantı Parti’nin de destek olacağı sokak olayları meydana gelirse, o zaman da ölümler yaşanırsa, siz bugünkü tavrınızın, tutumunuzun hesabını nasıl vereceksiniz?” şeklinde serzenişte bulundu.

“CHP’LİLER KENDİLERİNE MUHALEFET EDİYORLAR”

Vatan Partisi’ne karşı en büyük muhalefeti CHP’lilerin yaptığının hatırlatılması üzerine Baykent, “CHP’liler aslında en büyük muhalefeti kendilerine yapıyorlar. Bunun şifreleri aday listelerinde gizli. Kimler tasfiye edildi? Yarın bir gün İran’a uluslar arası bir müdahale olursa buna, antiemperyalist, antisiyonist duruşuyla direnebilecek olanlar tasfiye edildi. Kemalistler tasfiye edildi. Ulusalcı dediklerimiz tasfiye edildi.

“ÖNCE 24 HAZİRAN AKŞAMINI BEKLEYELİM”

Baykent; seçim tahmini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde partilerinin tutumun ne olacağı şeklindeki soruyu, “Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle alakalı konuşmak için henüz erken. Yarışta genel başkanımız Sayın Doğu Perinçek de var. Biz kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz, son ana kadar da çalışacağız. Önce 24 Haziran akşamını bekleyelim, görelim. Amacımız, Sayın Genel Başkan’ımızı Cumhurbaşkanı yapmak, Vatan Partisi’ni de TBMM’ye sokmaktır” diye yanıtladı.

“ÜLKEMİZİN DIŞA BAĞIMLILIĞI SONA ERDİRİLECEK”

“Vatan Partisi iktidara gelirse, öncelikli neler yapılmalı size göre?” sorusuna Baykent; “Biz bütün sistemi sorguladığımız için, ilkin şunu ya da bunu yapmalıyız demiyoruz. Ekonomide atılım yapılacak. Türkiye üretime geçecek. Hayvan yemleri, tohumlar millileşecek. Ülkemizin dışa bağımlılığı sona erdirilecek. Terör meselesi de çok önemli. Terör örgütlerinin hepsiye mücadele edilecek. PKK’ya silah bıraktırılacak, Kandil’e bayrak dikilecek. Eğitim sistemi millileşecek, Askeri okullar yeniden açılacak… Yani yapılması gereken çok şey var ve biz ilk günden itibaren bu saydıklarımın tümüne öncelik vererek, çözümler üreteceğiz” cevabını verdi.

“AMERİKA’DAN VE İSRAİL’DEN KURTULMALIYIZ”

Bölge ülkeleriyle iş birliğinin önemine dikkat çeken Baykent, Sion bayrakları gölgesinde Barzani’nin yaptığı referanduma veryansın ederek, “Kürt kardeşlerimizi Siyonistlerden ve teröristlerden korumak, ülkemizi ve bölgemizi Amerika’dan ve İsrail’den kurtarmak lazım” dedi.

Sinan Baykent kimdir?

1987 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Fransız Pierre Loti Lisesi’nde tamamladı. 2005 yılında ‘Edebiyat’ bölümünden bakaloryasını ‘iyi’ dereceyle elde etti. Fransa Cumhuriyeti’nin Pierre Loti Lisesi’nde her sene bir Türk öğrenciye verdiği mükemmeliyet bursunu (‘Bourse d’Excellence’) kazandı. 

2005-2009 yılları arasında İsviçre – Cenevre Üniversitesi bünyesinde siyasal bilimler lisans programını tamamladı. Lisans tezini ‘Otoriteryenliğin Mantığı: 1954-1960 Yılları Arasında Demokrat Parti İktidarı’ üzerine yaptı.

Aynı üniversitede 2009-2011 yılları arasında Siyasal Psikoloji dalında yüksek lisans yaptı. Ocak 2011’de ‘Türkiye’de İBDA(-C) Şiddeti: Bir Siyasal Süreç Analizi’ başlıklı bitirme teziyle mezun oldu. 

Üniversite yıllarında pek çok siyasetçiye serbest danışmanlık hizmeti verdi. 2011 yılının Mart ayında İçişleri Eski Bakanı Meral Akşener’in seçim kampanyasında iletişim danışmanı olarak görev aldı. Aynı senenin Ekim ayında ise dönemin Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in siyasi danışmanlığını ve metin yazarlığını da yaptı. 

Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Latince biliyor.