Gerçek gibi gelmiyor bana!
Birileri şaka yapıyor gibi…
Bir lider muhalif addedilen sanatçıların söyledikleriyle uğraşıyor, alınganlıkla tepkiler gösteriyor.
Tepkide de sıkıntı yok aslında, birileri konuşurken siz susacak değilsiniz.
Ortada bir hadsizlik varsa elbette cevabını vereceksiniz.
Ancak devleti temsil edenlerin biraz farklı davranmasını bekliyor insan?
Konuşmanın içerisinde hoş olmayan, tehdit içeren ifadeler olduğu da doğru.
Cevabı verilebilir elbet ama devlete yakışacak bir olgunlukla…
Söyleyenleri mahcup edecek, utandıracak bir tutumla…
Fevri intikam duygularıyla değil, derdini anlatmaya çalışarak…
Süründürmeye çalışarak değil, söylenme sebeplerini anlamaya çalışarak…
Etrafta pervane olan soytarıların etkisiyle değil, ilk yıllardaki gibi akıl ve sağduyuya vurgu yaparak. Gerektiğinde memleket için susarak…
Zira güçsüzken herkes susar memleket için, önemli olan güçleri ele geçirdiğinde de susabilmek…
Hangi Milat!
FETÖ soruşturmaları tüm hızıyla sürüyor…
Kuş uçmuyor alimallah!
FETÖ’nün en azılı düşmanları, en çok uğraştıkları bile FETÖ’cülük suçlamasıyla yargılanıyor.
Öyle ya, çok gizli bir yapılanma!
Milattan önce her türlü desteği verenler, her türlü çıkarı elde edenler pirüpak, ama milattan sonra tek kelime edenler içerde…
Bir örgütün bir tarihten önce legal bir tarihten sonra illegal ilan edilmesi hukuk açısından oldukça komik zaten.
Bir de en azılı düşmanları aynı safta gösterme çabası çizgiyi oldukça düşürüyor.
Tabi ki mücadele edilmeli ama işi bu denli sulandırmak kimin işine yarayacak?
Tamam, bugün istenen algıyı oluşturabilirsiniz…
Gelecek için bunu daha faydalı görebilirsiniz…
Bunun için belirli semboller seçmiş olabilirsiniz…
Karşınızda ahlak dışı bir düşman da olabilir…
Ama bu sizin hatalarınızı maruz göstermez.
Kitleleri ikna edebilirsiniz.
Ama tarih bunu affetmeyecektir.
Tıpkı Balyoz ya da Ergenekon da olduğu gibi!
Dur Bakalım!
Saltanat Cumhuriyet tartışmaları geride kaldı gibi…
Bu oldukça sevindirici…
Ama çok da umutlanmayın!
Her şey bir kıvılcıma bakar.
Şimdilik uyuyadursun bakalım, ihtiyaç duyulduğunda çakmak çakılır!
İkisini de benimseyen, kabullenen ve artı eksileriyle yüzleşebilenlerin sayısı biraz artsa da saplantılı kesim oldukça fazla.
Liderlerin tam istediği kitle…
İstedikleri zaman istedikleri yöne yönlendirecekleri bir sürü…
Sayıları azalmadıkça demokrasiden bahsetmek güç!
Nihayet…
İlk defa bir yılbaşında haramdı helaldi tartışmaları çıkmıyor…
Kültürümüzdü değildi diye saldırılar olmuyor…
Ya da bana denk gelmedi!
Her halükarda sevindirici bir durum.
Tamamen tükenmese de çok rastlamamak güzel.
Yoksa birbirine saygı duyanların sayısı arttı, herkes bana benzeyecek saplantısı biraz olsun hafifledi mi?
Hoşgörü de hoşgörü diyenler hoşgörünün anlamını kavradı mı?
Ne diyelim, hadi inşallah!