12:55 - Sosyal Sorumluluk ödülü Akçansa’ya
00:36 - Başkan Balcıoğlu Halk TV’ye Konuştu
00:21 - “Sessizliğin bedeli hayattır”
00:24 - BAKIRKÖY KENT LOKANTASI AÇILDI
Akran zorbalığı ile yetişen bir toplum olduğumuzdan ve siyasetin bile bundan etkilendiğinden bahsetmiştik daha önce.
Dünün zorbaları ya da zorbalığa uğrayanları
bugünün yetişkinleri…
Özellikle zorbalık yapanların ailelerinde de
benzer sorunlar göze çarpıyor.
Onlar da sadece çocukları aracılığıyla değil
kendi ortamlarında kendi yaşıtlarına çeşitli yollarla
zorbalığı sürdürmekte aslında.
Psikolojik baskı, dışlama, mobing gibi yollarla
çevrelerine hayatı dar ediyorlar.
Ailelerin kabullenememesi bu işi zorlaştırmanın
yanında anne babası zorba olan çocukların verdiği
zararlar daha da fazla.
Öğretmen otoritesinin zayıflatılmasını bırakın
otoriteli bir öğretmenin bile işi zorlaşıyor zorba aileler
karşısında.
Yine de gerçekten istenirse engellemek çok zor
görünmüyor:
En başta zorbalık hangi yaşta olursa olsun hoş
görülmemeli mesela…
Öncelikle kendisinin ya da çocuğunun
davranışlarını zorbalık olarak görmeyen veliler bir
şekilde belirlenerek eğitilmeli.
Yine anlamak istemeyenler gerekirse adli
birimlerle muhatap edilmeli.
Yani öncelikle zorbalık yapan çocukların
ailelerinde çözüm aranmalı.
Okul ve öğretmenlere bu noktada önemli
görevler düşüyor tabi:
Öğrencileri gözlemleyerek gelişimlerini takip
etmek yanında kendilerini özgürce ifade
edebilecekleri ortamlar yaratılmalı okullarda.
Sağlıklı iletişim yolları açılarak farkındalık
kazandırılmalı.
Kurallar net olarak belirlenerek sınırları
aşanlara doğru müdahaleler yapılmalı.
Aile desteği alınamayan çocuklar için öncelikle
aileleri rehabilite ederek bilinçlendirmeye yönelik
eğitimler verilmeli.
Direnenler adli yollarla ikna edilmeli.
Sadece aile ve okulla da büyük bir yol kat
edilebilse de toplumsal olarak destek vermek de
önemli tabi:
Mesela medya ya da sosyal medyada teşvik
edici söylemler de suç sayılabilir.
Tam tersine engelleyici söylemler
desteklenerek siyaset, bilim, sanat, spor ya da medya
fenomenleri aracılığıyla yaygınlaştırılabilir.
Maruz kalan çocukları desteklemek ya da
onarmak yerine maruz kalmalarını engellemek daha
önemli değil mi sizce de?
Mağdura destek olmanın en doğru ve kolay
yolu mağdur olmasını engellemektir.
Hangi yaşta olursa olsun…
Önce mağdurlar yaratıp sonra onlara sahip
çıkıyoruz edebiyatı yapmak zaman kaybından başka
bir şey değil.
Ama ne yazık ki karakterimiz bu!
Bunu bile fırsata çevirmeye çalışan kurnaz
karakterimize engel olamıyoruz.
Dolayısıyla sadece çocuklukta değil yetişkinlikte
de birçok probleminin kaynağı olan sorunu ortadan
kaldıramıyoruz.