TANITIM TOPLANTISINA YOĞUN KATILIM OLDU

Bir otelde gerçekleşen aday tanıtım toplantısına; Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, ilçe başkanları, meclis üyesi adayları, muhtarlar, partililer ve Bahçelioğlu’nu seven çok sayıda vatandaş katıldı.

DİKMEN: YURTTAŞLARIMIZA MÜJDE VERİYORUZ

Tanıtım Toplantısı’nda ilk konuşmayı İl Başkanı Cem Dikmen Yaptı. Katılımcıları selamlayan Dikmen, “Bugün, Beylikdüzü’nde yaşayan yurttaşlarımıza müjde veriyoruz” diyerek başladığını konuşmasına şöyle devam etti:

Biz adaylarımızı açıklarken aslında bir müjde açıklıyoruz. Biz onlara; rantın peşinden koşanları değil, Türk milletine hizmet etmek davasıyla hareket eden, yurttaşlarımıza hizmet etmek için bu görevlere talip olan namuslu, dürüst, ahlaklı, herkesin yakından tanıdığı, herkesin oy verebileceği adayları müjdeliyoruz. Beylikdüzü’nde yaşayan yurttaşlarımıza da müjdeler olsun. Adayımız; hepinizin yakından tanıdığı, çok uzun yıllardır Beylikdüzü’nde yaşayan, toplumun bütün kesimleri tarafından sevilen, sayılan Dr. Barbaros Bahçelioğlu’dur. Beylikdüzü’ne hayırlı olsun.

BAHÇELİOĞLU: PİKNİK YAPMAK İÇİN Mİ TOPLANDIK

Kendisini yalnız bırakmayıp katılım sağlayan herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Vatan Partisi Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı Dr. Barbaros Bahçelioğlu, Beylikdüzü halkına hizmet edebilmek için belediye başkan adayı olduğunu dile getirdi. Ülkemizin gerek genel, gerekse de yerel politikalarda büyük tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Bahçelioğlu, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan (İBB) adaylarından bir tanesi, Anayasa’nın 94. Maddesine aykırı biçimde aday gösterildi. Sayın Binali Yıldırım, meclis başkanlığının siyaset yaptığı zaman sekteye uğrayacağını, seçimlerin siyasi bir çalışma olmadığını söylüyor. O halde bizler burada piknik yapmak için mi toplandık” diyerek, TBMM Başkanlığı görevinden ısrarla istifa etmeyen Yıldırım’a yüklendi.

“BEYLİKDÜZÜ’NÜN KİMLİĞE İHTİYACI VAR”

Kendisinin; köy ve belde olduğu dönemlerden beri Beylikdüzü’nde ikamet ettiğini söyleyen Bahçelioğlu, Beylikdüzü’nün kimliği olmadığını dile getirdi. Diğer ilçelerden örnekler veren Bahçelioğlu, İstanbul’un neredeyse tüm ilçelerinden göç alan ilçenin henüz şehirli bir kimliğinin oluşturulamadığını ifade etti. “Beylikdüzü’ne metrobüs yetmiyor” diyen Bahçelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Beylikdüzü’nün metroya ihtiyacı var. Beylikdüzü’nün, sahillerinin değerlendirilmesine ihtiyacı var. Beylikdüzü’nün deniz taşımacılığına ihtiyacı var. Beylikdüzü’nün trafik sorununun çözülmesine ihtiyacı var. Biz bütün sorunların çözümü noktasında çalışmalarımıza başladık. Örneğin; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü yapmış ve trafik konusunda son derece yetkin çalışmaları olan arkadaşlarımız var kadromuzda. Şehir planlamacısı arkadaşlarımız var kadromuzda. Meclis üyesi adaylarımızı da tanıttığımız zaman, en deneyimli ve tecrübeli kadroların bizde olduğunu göreceksiniz.

“PROJE AÇIKLAMAK KOLAYDIR AMA GERÇEKLEŞTİRMEK ZORDUR”

Proje açıklamanın kolay olduğunu ama bu projeleri gerçekleştirmenin ve vatandaşa hesap vermenin zor olduğunu ifade den Bahçelioğlu, “Verilen sözlerin yerine getirilmediğini gazeteci arkadaşlarımız yazmaktalar. Dolayısıyla biliyoruz ki burada söz verdiğimiz zaman basın mensubu arkadaşlarımız takip edeceklerdir. Biz sözlerimizi bu sorumluluk ve bu bilinçle veriyoruz” dedi.

“MAKYAJ BELEDİYECİLİĞİ YAPTILAR”

Her mahalleye bir kreş yapılması gerektiğini, son belediye başkanının bunun sözünü verdiğini ama gerçekleştirmediğini dile getiren Bahçelioğlu, verilen diğer sözlerin de yerine getirilmediğini söyledi. “Bugüne kadar makyaj belediyeciliği yapıldı” diyen Bahçelioğlu sözlerini şöyle noktaladı:

Üstyapı belediyeciliği ile uğraştılar. Makyajlama yaptılar. Biz ise daha derinlemesine, altyapıya önem veren projelerle Beylikdüzü’nün ihtiyaçlarını karşılayacağız. Vatandaşlarımızın en huzurlu, en mutlu yaşayacağı şehir ortamını oluşturmak üzere çalışacağız. İBB adaylarından bir tanesi İstanbul’un Ankara’dan yönetilemeyeceğini dile getirdi. Ben de şimdi kalkıp, Beylikdüzü de İstanbul’dan yönetilemez mi diyeyim? Sözlerime; her ferdimizin sahip çıkması gereken “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek son veriyorum.