Bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği 24 Kasım Öğretmenler Günü hepimize kutlu olsun.
Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, görevdeki ve emekli olan öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, başarılar diliyorum. Öğretmenlik hayat boyu süren bir meslektir. Bunun için, “Öğretmenin emeklisi olmaz”. Öğretmen, yalnız okul içinde değil, özel hayatında ve toplum karşısında da bir öğretmen ve eğitimcidir. Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere hitaben yaptığı bir konuşmada toplumu şekillendirme adına öğretmenlere nasıl önemli bir görev düştüğünü şu sözlerle açıklanmıştır: “Arkadaşlar, yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerlik, siyaset ve yönetim alanlarındaki devrimler, sizin; sayın öğretmenler, sizin toplumda ve düşünce yaşamınızda yapacağınız devrimlerdeki başarınızla gerçekleşecektir. Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.”
Böylesine mühim bir görevi olan öğretmenlere toplumsal açıdan çok önemli görevler düşmektedir. Öğretmenin, öğrencisinden alabileceği en büyük hediye öğrencisinin başarısı ve diktiği tohumun ağaç olup meyve verebilir duruma geldiğini görebilmesidir.
Ben küçük bir öğrenci iken ilkokulda siyah önlük giyer, beyaz tebeşir kullanırdık… Çok güzel günlerdi…
Defalarca izlemek istediğim film gibi… Beyaz yakalarımız kolalıydı hatta dantelden bir yakam vardı annem örmüştü. Sınıfta temizlik kontrolü yapılırken; mendilimizin üzerine ellerimizi koyardık… Tırnak kontrolü yapılırdı… Beslenme saatinde annemiz ekmek dilimine tereyağ sürerdi, üzerine de reçel… Bazende patates kızartması koyardı sefertasına… Onu yerdik… Ortaokulda; okulun kapısında bir liraya satılan boza, şamtatlısı, ayçekirdeği alırdık harçlığımızla… Kağıt peçete koleksiyonu yapardık… Misafirlikte verilen kağıt peçeteleri kullanmaz, özenle saklardık… Sınıfta yanımızda oturan arkadaşımız da dahil bütün eş dost akrabaya yaldızlı kartpostallardan yollardık yılbaşında… Bu kartpostalları da biriktirirdik… Postacılar seferber olurdu ama yinede gocunmazlardı, dört gözle beklerdik postacıları… Sever sayardık. Postacılarda hayırlı haber getirmiyorlar artık, fatura ve mahkeme kararları taşıyorlar. Kimse de onlara bakıp merak etmiyor zaten. Ödevini yapamayan öğrencinin mazereti ya akşam elektrikler kesilmiş ya da”akşam eve misafir geldi öğretmenim ders çalışamadım” olurdu… Ve bu okul sıralarından kalma tebeşir kokulu anıları yazmaya başladığımda özledim o günleri… Herkesi ve her şeyi… Okul sıralarında,
Bir beslenme çantam vardı…
İçinde çocukluğum, masumluğum, şiirlerim … Deseler ki üç dilek hakkın var,
ilk sıraya yeniden öğrenci olmayı koyardım.
Korkardık öğretmenlerden saygı gösterirdik. Selam vermeden geçmezdik yanlarından…
Okul sıralarından aklımda kalan beyaz tebeşir…
önce siyah tahta beyaz tebeşir,
sonra yeşil tahta beyaz tebeşir,
daha sonra beyaz tahta siyah kalem, değişen bir şey olmadı …
Şimdilerde öğretmenler; çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimize saygınlık veremiyoruz. Yaşam şartlarını iyileştirmeyi başaramıyoruz. Senelerdir süregelen şikayetlerine deva olamıyoruz. Sorunlarıyla boğuşup durmaktalar. Verilen kadrolar yetersiz, her sene sınavlara girip çıkan öğretmenler çaresizler. Umutsuzca bir bekleyiş içinde ömür tüketiyorlar. Çocukların öğretmeni kaale almaması, öğretmenin çocuk dövmesi, sınavlar, dershaneler, her sene değişen eğitim sistemi, liseden mezun olup, Kazakistan’ın nerede olduğunu bilmeyen, Oslo’nun Norveç’in başkenti olduğunu bilmeyen insanlar, yolda yürürken yere tüküren, sokağa çöp atan nesiller, dinlemeyen, bir nesil yetişmesi… Eğitimde aksaklık burada başlıyor…
Bizler öğretmenlerimize veremediğimiz geleceği, onlardan çocuklarımıza vermelerini beklerken; vermeden almanın Allah’a mahsus olduğunu unutmayalım. Yeryüzünde barışı sağlayacak sihirli değnek bilgidir. Bilgi öğretmenlerin yolumuza tuttuğu ışıktır. Öğretmenlerimi düşündüm.
Dünya’nın en değerli varlıkları, çocuklarımızın ve gençlerimizin yetişmesinde büyük rol oynayan minnet ve şükran borçlu olduğum fedakar öğretmenlerimi.
Yaşamıma değen öğretmenlerime yolumu aydınlattıkları için minnettarım. Bugün bir kez daha saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerin gününü kutluyorum.
Geçmiş ve geleceğimizde emeği geçen öğretmenlerimizi kara tahta karşısında elinde beyaz tebeşir ile milletimizin makus talihini değiştiren
Başöğretmenimiz Büyük Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizin sevgi ve saygıyla anıyorum.