Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel‘in başkanlığında video konferans ile Koronavirüs Zirvesi Gerçekleştirildi. Yapılan Zirveye Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Bedri Serter, İl Yönetim kurulu üyeleri katıldı.
TOPLANTIDA NELER KONUŞULDU
BİN PAKETLİK YARDIM DESTEĞİ
oturumun ana gündem maddesi koronavirüs salgını olurken AK Parti’den gelen bazı açıklamalara cevap verilmedi. İl Örgütü, Büyükşehir Belediyesi’nin kampanyasına bin erzak paketiyle destek olma kararı aldı. Başkan Soyer ise önemli mesajlar verdi. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in organize ettiği basın toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ve milletvekilleri basın mensuplarıyla bir araya geldi. Online oturumun ana gündem maddesi koronavirüs salgını olurken İl Örgütü, Büyükşehir Belediyesi’nin kampanyasına bin erzak paketiyle destek olma kararı aldı. Başkan Soyer ise önemli mesajlar verdi. Bu desteği sosyal medya hesabından da duyuran CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, şu paylaşımda bulundu; “Biz de İzmir Milletvekilleri olarak bu toplumsal dayanışmanın bir parçası olmak bakımından İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihtiyaç sahiplerine yardım kampanyasına 1000 erzak paketiyle destek olacağımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz #BizVarız” Tüm Türkiye’de olduğu gibi, İzmir’de de korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında yoğun çalışmalar yürütüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından yaptığı basın toplantısıyla, iller bazında can kaybı ve vaka sayısı vermesi de tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık Bakanı Koca’nın açıkladığı veriler kapsamında İzmir’de vaka sayısı 853 olduğu, can kaybının ise 18 olduğu ifade edilmişti. Öte yandan, İzmir’in İstanbul’dan sonra vaka sayısı ve ölüm oranının en yüksek kent olduğu da Bakan tarafından dile getirildi. Yapılan açıklamaların ardından, vatandaşta endişe hakim olurken; bugün CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel önderliğinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve milletvekillerinin katılımıyla basın toplantısı yapıldı. Telekonferans yöntemi ile yapılan toplantıda alınan önlemler ve şu anki duruma ilişkin bilgiler verildi. Toplantıya, İzmir Milletvekilleri ile ortak yazılan basın açıklamasını okuyarak başlayan İl Başkanı Yücel, Başkan Soyer tarafından sağlık çalışanları için kiralanan yurt ve otelin, Dokuz Eylül tarafından ‘ihtiyacımız yok’ denmesine ilişkin de açıklamada bulundu.
“UMARIM BU YANLIŞTAN VAZGEÇİLİR”
Yücel; “Bir otel ve yurt kiraladık. Bu kiralanan yurdun, DEÜ’de görev yapan doktor ve sağlık çalışanlarına tahsisi konusunda bir teklif yapıldı. Soyer’in bu samimi adımı, ihtiyaç olmadığı gibi bir gerekçeyle kabul edilmedi. Sayın rektör geçmiş yıllarda AKP’de genel başkan yardımcılığı yapan aktif siyasetin içinde yer alan biri. Gerçekten samimi bir dayanışma yakalamak istiyorsa, geçmişten arınarak birlik beraberlik çerçevesinde katkı koyması gerekir. Bize ulaşan sağlık çalışanları var. Böyle bir ihtiyaç olduklarını, evlerinin dışında konaklama ihtiyacı odluğuna dair çok sayıda telefon alıyoruz. Umarım bu konuda, bu yanlıştan vazgeçilir ve bu samimi adımı karşılık vurur” dedi.
SOYER’DEN DEÜ’YE: NEZAKETEN TEŞEKKÜR EDEBİLİRSİNİZ MESELA
Konuyla ilgili düşünceleri sorulan Başkan Soyer ise, DEÜ tarafından yapılan bu açıklama çok üzüldüğünü ifade ederek; “Gerçekten çok üzücü. Bu yurt meselesi, bizim sağlık emekçilerimiz için kiraladığımız bir yere böyle bir cevap verilmesi ve basınla paylaşılması çok üzücü. Nezaketen ihtiyacın olmasa bile teşekkür edebilirsiniz mesela. Bu açıklamayı yapmak üzücüydü.” Şeklinde konuştu. Ortak basın açıklamasını okuyan Yücel; iktidarın topluma yapmış olduğu “evde kalın çağrısı”nın yetersiz olduğunu ifade ederek; “Eğer bu salgının daha fazla yayılması samimiyetle önlenmek isteniyorsa, “derhal sokağa çıkma yasağı” ilan edilmelidir. Devlet olmanın gerekleri siyasal iktidar tarafından derhal yerine getirilmeli, sokağa çıkmamanın açlık anlamına gelmemesi için devlet gerekli tüm adımları atmalı ve vatandaşına sahip çıkmalıdır. Suriye’lilere 40 milyar dolar harcamakla övünen hükümet, kendi vatandaşına daha fazla sahip çıkmalı, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza erzak ve nakit para olmak üzere her türlü ayni ve nakdi yardımları tereddütsüz yapmalıdır” dedi.
BİN PAKETLİK ERZAK DESTEĞİ
Öte yandan Yücel; Cumhuriyet Halk Partisi İzmir il yönetim kurulu ve İzmir milletvekilleri olarak, toplumsal dayanışmaya örnek olmak adına İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaç sahiplerine yardım kampanyasına, 1000 erzak paketiyle destek olacaklarını da ifade etti.
“İBAN İSTEYEREK SALGINLA MÜCADELEDE BAŞARILI OLMAK MÜMKÜN DEĞİLİR”
“Akıl ve bilimden uzak, geç kalınan tedbirlerle, taksit taksit alınan tedbirlerle salgınla ve salgının yaratacağı ekonomik ve sosyal tahribatla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir.” diyerek ortak açıklamaya devam eden Yücel; “7 maaşımı bağışlıyorum diyerek, televizyon ekranlarından ıban numarası paylaşarak, ağır ekonomik koşullar altında yıllardır ezilen, bedel ödeyen halkımızdan, sosyal devleti yok sayan bir anlayışla para isteyerek, salgınla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik tepkilerini de dile getirdi.
ÖZDİL’İN İZMİR İDDİASI
Gazeteci Yılmaz Özdil’in, İzmir’deki vaka ve can kaybı sayıları ile ilgili yazdığı yazıya ilişkin de soruyu cevaplayan Yücel; “Bize gelen resmi rakamlar bakanlığın açıkladığı resmi rakamlardır. Tabipler odasıyla irtibat halindeyiz. Önemli olan toplumun yanlış bilgilendirilmemesi. Sosyal medyada farklı şeyler yazılıp çizilebiliyor. Yapılan açıklamaları önemsiyoruz.” dedi.
“DERHAL KONTROLLÜ KARANTİNA GELMELİ”
Sürecin başından bu yana sıklıkla sokağa çıkma yasağının gelmesiyle ilgili çağrıda bulunan Soyer; “Sokağa çıkma yasağı ile ilgili bizim ısrarımız, biz bütün dünyada bu salgının nasıl seyrettiğini görüyoruz ve önümüzdeki günlerde daha da yayılacak. İşte o günlerde kadrolarımız, ekipmanımız dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi yetersiz kalacak. Sağlık sistemi çökebilir ve hizmet vermekte geri düşebiliriz. Bizim tüm çağrımız, salgının yayılma hızını düşürmek. Aslında buna sokağa çıkma yasağı demek doru değil belki, bir kontrollü karantina denebilir. Şu saatte, derhal bir kontrollü karantina başlatılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“BENİ EN ÇOK KAYGILANDIRAN ŞEY BELİRSİZLİK”
Başkan Soyer, açıklamasına bin paketlik bir yardım organizasyonu gerçekleştiren İl yönetimi ve milletvekillerine teşekkür ederek başladı. Öte yandan, yeni bir uygulamaya da geçtiklerini ifade eden Soyer; “Bugünden itibaren yeni bir uygulama başlattık. Her gün günlüğümüzü paylaşıyor olacağız. Beni en çok kaygılandıran şey belirsizlik. Biz şeffaflık, hem demokrasinin bir gereği olduğuna hem de insanların mutluluğunun garantisi olduğunu biliyoruz. Her gün bizim ne yaptığımızı görecek, duyacak ve öğreneceksiniz.”
“İŞ DÜNYASI ÇÖKMÜŞ VAZİYETTE”
Salgının, esnaf üzerinde de oldukça ciddi etkileri olduğu ifade edilirken; konuyla ilgili Milletvekili Bedri Sert açıklamada bulundu. Serter; “Çok vahim günlerden geçiyoruz. İş dünyası allak bullak. Herkes dükkanlarını kapatmış vaziyette. Bir karantina oluşturulmalı. Şu anda iş yerlerini açan insanların müşteri bulabilme imkanı yok. Tunç Başkanımız da ricada bulunmuştu AVM’ler kapandı. Ama hükümet bu işsiz kalan kardeşlerimize yardım etmek zorunda. İş dünyası çökmüş vaziyette. Pansuman ilaçlarla tedavi mümkün olmuyor.” ifadelerini kullandı.
Yapılan Toplantının Ardından İl Başkanı Yücel Alınan kararları ortak açıklama olarak dile getirdi. Yücel’in açıklamalarından satır başları;
İzmir milletvekillerimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç Soyer’in katılımıyla Video konferansı ile gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında milletvekillerimizle birlikte hazırladığımız ortak açıklamamızı basın ve kamuoyuyla paylaştık. Ulus olmanın temeli “Tasada ve Kıvançta Birlik” duygusunun “Salgınla Mücadelede Birlik” şeklinde devletin tüm kurumlarının işleyişine yansıtılması gerektiğini ifade ettik.” Tüm dünyayı etkisi altına alan “korona Virüs” ün sebep olduğu covid 19 hastalığının etkileri, maalesef en ağır şekilde ülkemizde de hissediliyor. korona virüs din, dil, ırk, cinsiyet, zengin, fakir ayırt etmeden insanlarımızın ölümüne neden oluyor, yaşamlarını tehdit ediyor. Bu salgın, salt bireyin ve toplumun sağlığını tehdit etmekle kalmıyor ayrıca ekonomik, sosyal, kültürel ve yaşamın her alanında yıkımlara neden oluyor. Her şeyden önce bu kritik süreçte canlarını hiçe sayarak gece – gündüz demeden fedakarca çalışan doktorlarımız ve tüm sağlık çalışanlarımıza ve temel ihtiyaçların karşılanması için büyük bir özveriyle çalışan emekçilerimize gösterdikleri özveriden dolayı teşekkür ediyoruz. Tüm insanlığı tehdit eden bu salgına karşı, hiç bir ayrım ve farklılık gözetmeksizin millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde dayanışmamızı, moral ve mücadele azmimizi en yüksek seviyede tutmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Ancak bu süreçten millet olarak en az can kaybıyla, en zararsız bir şekilde çıkmak istiyorsak “Aklı ve Bilimi” kendimize rehber edinmek zorundayız.Akıl ve bilimden uzak, geç kalınan tedbirlerle, taksit taksit alınan tedbirlerle salgınla ve salgının yaratacağı ekonomik ve sosyal tahribatla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir. 7 maaşımı bağışlıyorum diyerek, televizyon ekranlarından IBAN numarası paylaşarak, ağır ekonomik koşullar altında yıllardır ezilen, bedel ödeyen halkımızdan, sosyal devleti yok sayan bir anlayışla para isteyerek, salgınla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir.Genel başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde salgınla ve salgının ekonomik ve sosyal etkileriyle mücadele konusunda 13 madde halinde kamuoyuyla paylaştığı önerilerin hükümetçe dikkate alınarak ivedi bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bizler Chp İzmir İl Örgütü ve İzmir milletvekilleri olarak; şu hususlara bir kez daha kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz. 1- Corona virüs ve covid-19’a karşı mücadele sadece resmi tedbirlerle değil, halkın bu sürece toplumsal bilinç ve dayanışma duygusu ile sahip çıkması ile mümkündür. Bakanlığın şeffaflığı konusunda toplumun ve bizlerin endişeleri var. Toplumun bilgi sahibi olması mücadele sürecini sahiplenmesini sağlayacak, tersi bir durum ise korku ve endişeyi artıracaktır. O yüzden tüm bilgiler şeffaf bir biçimde halkla paylaşılmalı, başta seçilmiş yerel yönetimlerle olmak üzere her türlü toplumsal dayanışma desteklenmelidir.2- İktidarın topluma yapmış olduğu “Evde Kalın Çağrısı” yetersizdir. Eğer bu salgının daha fazla yayılması samimiyetle önlenmek isteniyorsa, “Derhal Sokağa Çıkma Yasağı” ilan edilmelidir. 3- Devlet olmanın gerekleri siyasal iktidar tarafından derhal yerine getirilmeli, sokağa çıkmamanın açlık anlamına gelmemesi için devlet gerekli tüm adımları atmalı ve vatandaşına sahip çıkmalıdır. Suriye’lilere 40 milyar dolar harcamakla övünen hükümet, kendi vatandaşına daha fazla sahip çıkmalı, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza erzak ve nakit para olmak üzere her türlü ayni ve nakdi yardımları tereddütsüz yapmalıdır. 4- İllerde Vali’ler başkanlığında oluşturulan “Pandemi Kurullarına” tabipler odası, eczacılar odası, gıda mühendisleri odası, barolar, diğer akademik ve ekonomik meslek kuruluşları ile sendikaların da dahil edilmesi gerekmektedir. Çalışmalar ülke düzeyinde ve iller düzeyinde, en şeffaf ve katılımcı şekilde yürütülmelidir. 5- Yerel yönetimlerin salgınla mücadelede hükümet eliyle genelgelerle etkisizleştirilmeye çalışılması son derece yanlış ve tehlikelidir. Bu uygulamalara derhal son verilmesi, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin birlikte ve eşgüdüm içerisinde çalışması sağlanmalıdır.Bu bağlamda belediyelerimizin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanunu’ndan gelen “Bağış Kabul Etme” haklarının İçişleri Bakanlığınca bir genelge ile hukuksuz bir şekilde gasp edilmesi anayasa ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır, asla kabul edilemez. 6- hastalıkla burun buruna, büyük bir özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarımızın ve ailelerinin her türlü ihtiyaçlarının karşılanması, koruyucu maske, eldiven, siperlik, koruyucu giysi vb. temel malzeme ihtiyaçlarının eksiksiz bir şekilde temin edilmesi, görev yaptıkları hastaneler ve sağlık kuruluşlarının yakınında konaklama imkanı sağlanmalıdır. Birlik, beraberlik ve dayanışma çağrıları; iktidar tarafından sözde değil, özde ve samimiyetle hayata geçirilerek Ulus olmanın temeli, “Tasada ve Kıvançta Birlik” duygusu “Salgınla Mücadelede Birlik” şeklinde devletin tüm kurumlarının işleyişine de yansıtılmalıdır.Biz de Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Yönetim Kurulu ve İzmir milletvekilleri olarak bu toplumsal dayanışmanın bir parçası olmak bakımından, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihtiyaç sahiplerine yardım kampanyasına, 1000 erzak paketiyle destek olacağımızı kamuoyuna arz ederiz.”