Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Sinan Oğan, İzmir Programı sırasında Türkiye ‘nin içinde bulunduğu sosyolojik, ekonomik, siyasi sürecine ve 14 Mayıs Seçim Sürecine dair
Gazeteci – Yazar Nesihan Karayılan’a değerlendirmelerde bulundu..
* Cumhurbaşkanlığına aday olmanızda ki amaç ve hedefleriniz nelerdir?
Burada hedefim Türk milliyetçisinin, Atatürkçünün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmesini sağlamak. Türk milliyetçileri kendi adayını çıkaracaktır ve destekleyecektir. Nitekim bunu yaptık. Her kesimden insanlar bize imza verdi. Şu anda bu işin çelik çekirdeğini Atatürkçüler ve Türk milliyetçileri oluşturuyor.
Türk milleti Sayın Erdoğan’ın bağıran üslubundan yoruldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da sürekli yenilmesinden yoruldu. Biz buna köhne siyaset diyoruz. Biz geleceği konuşmalıyız. Gençler farklı bir Türkiye ve dünya özlemi içerisinde
* Adaylık sürecinden bu yana Türkiye genelinde sahadasınız. Neler yaptınız ve nelerle karşılaştınız bir özet geçebilir misiniz?
Giderek artan çok yoğun bir ilgi var kendimizi ve projelerimizi anlattıkça bu ilgi sandığa da yansıyacaktır. Bize uygulanan medya ambargosu başka hiçbir adaya uygulanmıyor. Diğer üç aday hem medya tarafından destekleniyor hem de her türlü ekonomik güce sahipler. Biz medya ambargosuna karşı da ekonomik zorluklara karşı da bir mücadele veriyoruz ama halkımız bu mücadelenin farkında ve bize giderek artan bir destek veriyor.
* Ülke olarak sosyolojik, ekonomik ve siyasi anlamda zor bir süreçten geçiyoruz. Bu süreci siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Faiz sebep enflasyon sonuç diye bir şey yok. Bir ekonomist olarak böyle bir politikanın olmadığını bunun Sayın Erdoğan tarafından ortaya atıldığını bu tezin başarısız olduğunu görüyorum. Sayın Erdoğan istişareden, meşveretten çok uzaklaştı. Yanında hiçbiri ‘Sayın Cumhurbaşkanı bu tezden vazgeç’ diyemiyor. Türkiye yeniden faiz artırımına gidecek, yazıyorum buraya. Biz kazansak da Türkiye’de ekonomi politikası değişmek zorunda.
Bu resmen faiz lobilerini beslemek, bankaları beslemektir, sermaye transferidir, Türk ekonomisinin sermaye piyasalarına peşkeş çekmektir. Bizim küresel ve uluslararası piyasalara güven veren ekonomi politikası uygulaması lazım. Merkez Bankası başkanının derhal görevden alınması lazım. Oraya bağımsız ve güvenilir bir ismi atamak lazım ve asla baskı yapmamak lazım. Dış politikamızın barışçıl ve vakur aynı zamanda dış ticaretimizin önünü açan bir politika uygulaması lazım.
* Cumhuriyet tarihi üzerinden bakacak olursak 14 Mayıs seçim gününü nasıl değerlendiriyorsunuz, öngörüleriniz nelerdir?
Ben bu seçimin ara seçim olduğu kanaatindeyim. Esas seçimin 2 sene sonra olacağını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte bu seçimlerin son seçim olmadığını, Türkiye’nin siyaset elitleri değişimi sürecinde olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin erken seçime mecburen gideceğini düşünüyorum. Ben de kazansam bu ekonomik krizin mevcut şartlarda sürdürülebilir olmadığını, acı reçetenin uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
* Siz 21 yıllık AKP dönemi nin biteceğini umut ediyor musunuz? Nasıl olabileceğini değerlendirir misiniz?
Türk siyaseti Sinan Oğan’ı MHP milletvekili olarak tanıyordu ama cumhurbaşkanı adayı olarak yeni yeni tanıyor. Türk milleti Sayın Erdoğan’ın bağıran üslubundan yoruldu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da sürekli yenilmesinden yoruldu. Eğer bir sevap varsa ikisi ortağı, günah varsa iki taraf ortağı. Biz buna köhne siyaset diyoruz. Biz geleceği konuşmalıyız. Gençlerin bize inanılmaz ilgisi var. Bir genç arkadaşımız espri yaptı ‘Dedeleri pistten alalım’ dedi. Gençler farklı bir Türkiye istiyor ve biz bu Türkiye’yi gençlerle beraber kuracağız.
* Son olarak özellikle son yıllarda aradığını bulamayan ve beyin göçü yaşayan, gençlere öneri ve tavsiyeleriniz neler olabilir?
Bu ülke hepimizin Türk Milleti dünyanın Kadim medeniyetlerinden birisinin sahibi ve mirasçısıdır. Bu millete mensubiyet, Türk vatandaşlığı kolay bir şey değildir. Atalarımız bu medeniyeti ve Cumhuriyetimizi bize emanet ettiler. biliyorum gençlerimiz büyük bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk içindeler ancak biz inanıyoruz onlar da inansınlar ki aydınlık yarınlar yakındır. Bu ülkeyi hep beraber daha adil daha demokratik ve daha özgür kılacağız. Adaleti ve liyakati yeniden beraber tesis edeceğiz.
Yolunuz açık, yürek sesiniz daim olsun. Teşekkür eder saygılar sunarım.