SON DAKİKA

Haber Ekspress

GÜNEŞ BATUM: SEYYAR BİR BAŞKAN OLACAĞIM

GÜNEŞ BATUM: SEYYAR BİR BAŞKAN OLACAĞIM
Bu haber 22 Mart 2024 - 23:08 'de eklendi.

Büyükçekmece’nin eksiklerini tek tek belirlediklerini söyleyen Vatan Partisi Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Güneş Batum, projelerinde daha çevreci ve ulaşılabilir bir ilçe tasarladıklarını vurguladı. 30 yıllık Hasan Akgün iktidarını da eleştiren Batum, kentsel dönüşüm ve altyapı çalışmalarının yetersiz olduğunu kaydederek “deprem” konusuna değindi. Batum kendisinin başkanlığı döneminde makamdan çok sahada bir yönetim anlayışına sahip olacağını da aktardı.

“Rant için değil halk için belediyecilik”

Haber Ekspress: Sizleri belediye başkan adaylığı yoluna çıkaran sebepler nelerdir?

Güneş Batum: Partimin böyle bir göreve beni layık görmesi büyük bir onur. Öncelikle bunu paylaşmak isterim. Diğer yandan Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı olmam vatandaşlarımıza “daha iyi bir yaşamı” anlatabilmem için bir vesile. Bakınız bizim çok önemli bir sorunumuz var. Nedir o sorun? Deprem! Biz bir deprem ülkesiyiz. Son 50 yıl geriye doğru bakarsak ülkemizde 7 ve üstünde büyük depremler hiç eksik olmamış. En son geçtiğimiz sene dünyada bir ilk olan ikiz depremler yaşadık. Her ikisi de 8’e yakın olan bu depremlerde maalesef 11 Şehrimiz adeta yerle bir oldu. Onlarca canımızı kaybettik. onlarca malımızı. Sadece acılarla kahrolmadık bir de ülkemize büyük bir ekonomik yük daha ilave oldu.

Peki Neden?

İşte bu soruyu sormamız gerekiyor. Çünkü hepimiz ranta yenik düştük. Yapılarımızın depreme dayanıklı olup olmadığıyla ilgilenmek yerine, üç beş metrekare daha fazlasını nasıl alırız derdine düştük. Herkes müteahhit olmak istedi. En kazançlı, en havalı meslek görüldü. Bu öyle bir zehir oldu ki sadece daha kazançlısına meylettik. Depremden korktuk ama yerin altında bir canavar dedik geçtik yerin üstünü önemsemedik. Ne tarihimizi düşündük, ne de sosyolojimizi, ne insani yaşamları. İnsani yaşamlar dedim. Çünkü kutu kutu evlerde üst üste yaşamak, birbirinin güneşini kapatan binalarda pencerelerimizi rahat açamamak nasıl insani olsun? Şehirciliğin en temel ilkelerini bile ihlal ederek, rant gördüysek kah denizleri doldurduk kah tarım arazilerini talan ettik.
Elbette düzgün yapılar yok değil. Ancak şunu soruyorum, Büyükçekmece yeşillikler içinde bahçeli evler mi? Büyükçekmece deyince sanayi tesisleriyle iç içe, adım adım kat yükseltilmiş ve çoğu imar sorunlu binalar gelmiyor mu gözünüzün önüne? Büyükçekmece’de betonla doldurulan deniz sahilinde denizin kokusunu alabiliyor musunuz? Ya göl çevresi? Büyük rakamlara satılan lüks villaların temeli yok diye haberleri okumadık mı? Tepecik gibi ihmal edilen bölgelerimizi söylemiyorum bile!

H.E: Büyükçekmece’de 30 yıllık bir Hasan Akgün iktidarı var. Sizler bu 25 yıllık dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

G.B: 30 yıldır Büyükçekmece’de iktidar olan belediye yönetimini başarılı bulmadığımı maalesef söylemek isterim. Bu rakibini eleştirmek değil. Bu bir hakikat. Artık vatandaşın da dile getirdiği bir hakikat. Büyükçekmece’nin 30 yıllık yönetimini başarılı bulmamız mümkün değil. Tepecik, Türkoba, Celaliye gibi bölgelerimiz ise çok ihmal edilmiş durumda. Bir yandan da plansız ve çarpık yapılaşmaya izin verilmiş, diğer yandan da bu bölgelerin ne imar sorunu ne altyapı ne diğer sorunları ciddiye alınmamış ve bu bölgelerimiz adeta ihmal edilmiştir. Üzülerek belirtmeliyim ki; deniz ve gölün birleştiği bu güzel ilçemiz ranta yenik düşürülmüş durumda.

“Dünyaya çiçek ihraç eden bir ilçe olacağız”

H.E: Büyükçekmece ile ilgili projeleriniz nelerdir? Büyükçekmece’de eksik gördükleriniz, yapılmayan, yanlış yapılan şeyler var mıdır?

G.B: Göreve gelir gelmez ilk yapacağım iş Tepecik, Celaliye bölgelerimizin imar ve altyapı sorunları için gerek büyükşehir belediyesi gerekse de merkezi iktidar ile temaslarda bulunmak olacak. Bununla birlikte deprem riskini de göz önüne alarak, bölgemizi Geleneksel Türk Evi modelleri ile herkesin konaklamak isteyeceği, deniz turizminin yapıldığı, dünyaya çiçek ihraç eden, çiçek bahçeleriyle dünyanın incisi bir ilçe olacağız. Su ve kanalizasyon sorunlarını çözeceğiz. 40 yıldır ihmal edilen altyapıyı yenileyeceğiz. Tarihi bir köprümüz var bu köprümüzü hem de çevresini temizleyerek bir düzenleme ile özel projelerle turistik bir bölge yapacağız.

“Etkin bir ulaşım ağı kuracağız”

H.E: Büyükçekmece’nin ulaşım ağını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce yeterli mi?

G.B: Büyükçekmece’nin metrobüsü hariç tutarsak hangi şehir içi ulaşımına direk bir vasıtası var? Marmaray’a var mı? Yok. Metrolara var mı? Yok. Böyle bir durumda yeterli diyebilir miyiz? Siz Büyükçekmece merkezden Marmaray’a ulaşmak için ne yapmalısınız, önce otobüs ardından metrobüs. Yani direk gitmek istediğiniz şehir içi ulaşım hatlarına ulaşmak için en az iki vasıta değiştirmeniz gerekiyor. Bu ulaşım ağının en azından Marmaray’a kadar uzanması gerekiyor. Diğer yandan, deniz ulaşımı sağlayarak Büyükçekmece’yi İstanbul’a bağlayacağız. Bizim iddiamız Büyükçekmece’yi bahçeleriyle, deniziyle, kültür sanat odaklarıyla bir turizm merkezi yapmak.
Bunun içinde “ulaşılabilir Büyükçekmece” diyoruz ve en kısa zamanda yeni hatlarla ilçemizi daha etkin bir ulaşım ağına kavuşturmayı hedefliyoruz.

“Seyyar bir başkan olacağım”

H.E: Büyükçekmece’de nasıl bir başkan olmayı vaat ediyorsunuz?

G.B: Öncelikle belediye sarayını halka açacağım için adeta seyyar bir başkan olacağım. Büyük şaşalı binalarda, sırça köşklerde yaşayarak ortalıkta adeta kont ya da kontes misali gezen başkanlardan olmam mümkün değil. Halkın içerisinde onlarla el ele çalışacağız. Zaten başka türlüsü mümkün değil. Bakınız kaç bin kişi size canını malını emanet ediyor ve size yetki veriyor. O halde siz de yetkinizi aldığınız halkı düşünüp onları ailenizin birer üyesi gibi düşünüp onlar adına var olmalısınız. İşte bu anlayışla ben ilçe esnafımın yanında, bazen ilçedeki bir ev hanımıyla kahve içerken, bazen çay bahçesinde sürdüreceğim çalışmalarımı. Ben ve ekibim sahada olacağız. Her an her saat, hep beraber halkla el ele dayanışma içinde çalışarak ilçemizi bir dünya markası yapacağız.

“Kendimi şanslı görüyorum”

H.E: Önde giden iki aday var. Biri mevcut belediye başkanı Hasan Akgün. Diğeri ise geçmiş dönemde ilçe başkanlığı ve meclis üyeliği gibi görevlerde bulunmuş AK Parti adayı Recep Erol. Siz kendinizi ve partinizi bu yarışta nasıl görüyorsunuz?

G.B: Evet iki kuvvetli rakibim var. Ama sahada halkın teveccühü büyük ve kendimi şanslı görüyorum. Çünkü vatandaşlarımız kendilerine gerçekleri söyleyen, bütünlükçü bakan, rant değil insani şehirler diyen idealist bir Mimar Başkanı tercih edeceklerdir. 30 yıldır bu ilçeyi yöneten ve 25 yıl İstanbul’u yöneten iradeyi görüyoruz. Sayın Akgün, ne kentsel dönüşümü çözebildi, ne de Büyükçekmece’yi cazibe merkezi yapabildi. Artık dalgaların sesi duyulmuyor. 30 yıldır bu ilçeyi yöneten irade deprem için ne yaptı? Varsa yoksa rant dediler ve kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirdiler. Bu talana, yalana dur diyeceğiz. Çünkü biz size geleceğiz. Rantçı değil halkçı anlayışla “önce hizmet” diyeceğiz.

“Tüm yatırımlar için kaynak var”

H.E: İstanbul genelinde Büyükşehir Belediye seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

G.B: Büyükşehir seçimlerinde de ben yine partimizi şanslı görüyorum. Çünkü, bu özel sistemin partileri İstanbul’a ihanet etti. 20 milyonluk yönetilemez, plansız, çarpık bir kent yarattı.

Bu ihanete dur demek İstanbulluların elinde. Belediyeler müteahhitlerin ya da şirketlerin değil halkındır. Deprem, trafik, kira, hayat pahalılığı. Bütün sorunların temelinde özel çıkarcı sistemin İstanbul’a yığdığı dağ gibi nüfus var. Biz diyoruz ki İstanbul’un nüfusunu deprem belirlemesin. Plan yaparak, sanayiyi ve istihdamı kademeli olarak Anadolu’ya taşıyacağız. İstanbul’un nüfusunu seyreltmemiz gerekiyor. Deprem olup canlarımızı yitirdikten sonra kriz yönetimini değil, deprem olamadan önce risk yönetimini planlayacağız. Olası İstanbul depreminde uğrayacağımız maddi zararı hesaplamak bile hayli ürkütücü. İnsan kaybımız ise paha biçilemez. Ya canımızdan olacağız ya da kaynakları halk için kullanarak İstanbul’un geleceğini garanti altına alacağız tercih İstanbulluların. Tüm yatırımlar için kaynak var, yeter ki İstanbul’u rantçılar değil halkçılar yönetsin.

Mimar Güneş Batum Kimdir?

Bir sonbahar günü Ankara’da doğdu.
Üniversite eğitimi için adım attığı anda bu şehre aşık oldu ve o günden beri İstanbul’da yaşıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi’ni bitirdi.
Yüksek lisansına Marmara Üniversitesi İktisat Politikaları Bölümünde devam etti.
Hem devlet hem özel sektörde farklı kurum ve kuruluşlarda toplam 25 yılda iş hayatını tamamladı.
Bu yıllar içerisinde birçok seminer ve eğitime katıldı.
Bunlar arasında dikkat çeken isimlerden birisi de, pazarlama dehası olarak kabul edilen Prof. Dr. Philip Kotler’dir.
Çalıştığı kurumlarda zaman zaman kurumsal eğitimler de verdi.
Türkiye’nin en büyük konut bankası Emlakbank’ta “Nasıl Bir Yaşam?” diyerek depreme uygun yapılaşma ve planlanmış şehir yaşamını anlattı.
Üniversite yıllarında başladığı medya dünyasından hiç kopmadı ve ara ara yazıları yayınlandı.
Emekli olduğu Türk Hava Yolları’nda bir çok farklı departmanda çalıştı.
Kimi kez kurumsal duruş seminerleri veren Güneş Batum, kurumun sevilen çalışanlarıyla röportajlar yapıp “İz Bırakanlar” isimli yazılar kaleme aldı.
Ülkesini karış karış defalarca gezen Güneş Batum, yurtdışında da 60 ülkeyi gezdi, gördü.
Sokaklarında fotoğraf çekti.
Gezdiği her ülkede, “Her insan kendi ülkesinin fahri tanıtım elçisidir” diyen Güneş Batum, gördüğü her insana ülkesini anlattı, onları ülkesine davet etti.
Çocuk yaşlardan başlayan müzik merakı ise hiç bitmedi.
Amatörce gitar çalan Güneş Batum dans etmeyi, yüzmeyi seviyor.
Doğadan uzak kalan yaşamlar hepimizi ve dünyamızı tüketiyor diyor ve “Şefkatli Şehirler” mottosunu, Belediye Başkan Adayı gösterildiği Büyükçekmece’de uygulamak için sabırsızlandığını dile getiriyor.
Batum, deniz ve gölün birleştiği ilçeyi turizme ve deniz sporlarına açmayı ve çiçek üretimiyle, çiçek bahçeleriyle ülkenin ve dünyanın incisi haline getirmeyi istiyor.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa