Taraf tutmak ya da tutmamak nasıl olur sizce?
Haklı olanın haklı olduğunu görmek ya da söylemek taraf tutmak mıdır mesela?
Ya da haksızlık ile hak arasındaki farkı görmemek ya da söylememek tarafsızlık mıdır?
Doğruyu söylemeyen kişi aslında yanlışın tarafını tutmuş olmaz mı?
Susarak kimseyi kırmamış olan taraf tutmamış mı sayılır?
Yoksa haksızlığı yapanın tarafını tutmuş mu olur?
Siyasi ya da toplumsal yapılaşmaların dışında kalmak için tarafsız olmak ile haklı ile haksız arasındaki sorunlarda tarafsız olmak bir midir?
Fikirler arsındaki tarafsızlık ile durumlar arasındaki tarafsızlık aynı mıdır?
Göre göre, bile bile haksızlıklara susmak nedir?
Aslında haksızın tarafını tutmaktan başka bir şey değil gibi görünüyor!
Haksızlık yapanı desteklemekten başka bir işe yaramıyor gibi!
Haksızlığa uğrayana daha büyük bir haksızlık yapmak yani!
Kısacası tarafsızlık değil haksızlık karşında susmak, haksızlığı büyütmektir…
Daha büyük bir haksızlık yapmaktır…
Bireysel ilişkilerde haklıya hakkını teslim etmek haksızı silmek de değildir aslında.
Durumu düzeltmesi gerektiğini göstermektir sadece.
Tekrar yapmasını engellemektir.
Ancak teslim edilmeyen hak haklıyı silmektir.
Onun hakkını yedirmek de yemekten çok farklı değildir.
Çünkü haklıyı tespit etmemek ya da görmek istememek haksızın ekmeğine yağ sürmektir.
Haksızı desteklemektir.
Tarafsızım demek haklının haksız olabileceği olasılığını ortaya çıkarmak ve hakkını eline elinden almak olur o halde.
Daha da büyük haksızlıklara uğramasının ve bunu kabullenmesinin yolunu açar.
Peki neden susarız haksızlıklar karşısında?
Asıl niyetimiz nedir?
Haksızı ödüllendirmek mi?
Haklıyı cezalandırmak mı?
Tabi ki hayır diyorsunuz değil mi?
Sadece kendimizi korumak!
Günü kurtarmak!
Konforumuzu bozmamak!
Neyden koruyoruz kendimizi?
Haksızın gazabından mı?
Peki o zaman:
Yarın bize bulaştığında kim söyleyecek doğruları?