00:07 - Balcıoğlu: Silivri’nin potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceğiz
00:01 - Silivri’de “Bir köpekte sen sahiplen” etkinliği
23:53 - Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Okul Öncesi Atölye Çalışmaları Düzenledi
14:45 - AFAD gönüllülerine yönelik eğitim düzenledi
09:31 - 7 katlı binanın betonuna tuğla parçaları karıştırmışlar
Sayın bakanımız göreve başlar başlamaz bir dizi tasarruf tedbirleri kanununu sıralamıştı.
Hala da zaman zaman gündeme gelen tasarruf adımları söz konusu oluyor.
Tüm devlet kurumlarında israfı önlemek adına çok sıkı tedbirler uygulanıyor.
En ücra kurumlardaki en elzem malzemelerde bile kemer sıkıldıkça sıkılıyor.
Herkes elinden geleni yapıyor.
Ama diğer taraftan milyonlarca insanın sağladığı tasarrufun kat kat fazlası harcanıyor!
Sormadan edemiyor insan:
Bizden zengin ülkelerin başkanları mütevazı uçaklarla, hatta bazıları birbirini arayarak birlikte küçük bir jetle uçarken, bizim üç dört uçaktan oluşan filolarla seyahat etmemiz…
Dünyanın en büyük araba devlerini bünyesinde barındıran devletlerin başkanlarının bizim bindiğimiz zırhlı araç filolarına sahip olamaması…
Hatta bırakın başkanı çeşitli bakanlıkların, il müdürlüklerinin daha iyi araçlara sahip olması…
Herhangi bir şube müdürümüzün odasının dahi birçok ülkenin bakan belki de başbakanını kıskandıracak nitelikte olması…
Gerekli gereksiz demeden itibar için çeşitli bölgelerde saray yaptırmamız. Önlerine dünyanın en pahalı gezi teknelerini çekmemiz…
Kaç kişinin gittiğini hesaplamadan kalıcı eser bırakma kaygısıyla ülkenin hatta dünyanın en büyük camilerini yapma yarışına girmemiz…
Cemaati on kişiyi geçmemesine rağmen her geçen gün neredeyse yan yana onlarca yeni cami inşa ettirmemiz…
“Ben daha önce yaparak haklarını kazandım başka arkadaşlar da hak etsin diyerek liyakat yerine kişisel çıkarlar gözetilerek atamalar yapılması suretiyle il müdürlüğü ya da daire başkanlığı gibi birçok kadroyu depo atamalarla merkezde tutup maaş ödememiz…
Yani tıpkı milletvekilliğine benzer bir şekilde il müdürlüğü, daire başkanlığı gibi diğer birçok koltuğa bir kez oturana da ömür boyu milletin kaynaklarını kullanma imkanı sağlamamız…
Okullarda bir öğrencinin tost bile yiyemeyeceği fiyatlara vekillerimize ziyafet vermemiz…
Bundan ne olacak, itibardan tasarruf olunmaz diyerek açılan nice gedik…
Bunlar israf değil mi?
Birçok okulumuzun temizlik ve güvenlik giderlerini velilerimiz karşılarken…
Devlet okullarımızın neredeyse hiç birinde hakkıyla tüm malzemeler sahip laboratuarlarımız yokken…
Olanlarda bile deney masrafları için velilerden destek beklenirken…
Otuz milyondan fazla öğrencinin eğitilmesi istenen milli Eğitim Bakanlığından kağıttan, tonerden tasarruf etmesi beklenirken…
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demeden edemiyor insan!
Tasarruf yapılacaksa elbet yapalım ama hepimiz yapalım.
Milyonların üç beş kuruş artırarak kazandırdığından çok daha fazlasını birkaç bini geçmeyecek bir kesim çok daha rahat sağlayabilir.
Tabi öncelikle sayın bakanın onlardan da bunu isteyecek yetkisinin olması gerekiyor!