Mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğim ama hangi güzellikten başlasam bilemiyorum. Memleketimin doğa harikası yerlerini bir kaç cümle ile anlatmaya çalışacağım.
Sümela Manastırı ilk durağımızdı. Rehber eşliğinde adeta tarih kokan manastırı şansımızdan sis olmadan gezebildik. Her bir karesi ayrı etkileyiciydi .
Sonra Uzungöl’de manzarası şahane gölün etrafında dolaştık. Aslında uzun değilmiş, fakat öyle söylenmiş .
Sonra yaylaları gezdik tek tek. Sal yaylasında bir hanım teyze ile sohbet ettik. Adı Hanife Hemşin DERELİ. Maşallah gayet sağlıklı ve sevgi doluydu. Yaylada yaşamak onun için vazgeçilmezmiş. Buradan ona söz verdiğim gibi selamlar gönderiyorum. Sağlıklı ömürler diliyorum.
Ayder, Koker ve Pokut yaylalarından sonra Huser yaylasına gittik. Hepsi birbirinden güzel yaylalarda inanılmaz güzel vakitler geçirdik. Özellikle Huser yaylasında kalbimizi bıraktık diyebilirim. Adeta bulutların üzerindeydik. Bu manzarayı görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Sis ve yağmurdan dolayı çok nadir görülen, şahane bulut denizini gördük.
Eşimle ilk defa bir tur şirketi ile geziye çıktık. Gayet memnun kaldık. Karadeniz iklimini orda yaşayanlar bilirler, her mevsimde sis ve yağmur olabilirmiş. Fakat biz şanslı bir ekiptik. İlk günden son güne kadar mükemmel bir havada gezme imkanı yakaladık.
Yolculuğumuzda 15 kişilik Adana grubu, Osmaniye, Feke, ve Kozan dan gelen misafirler, yeni evli çiftlerle birlikte güzel vakit geçirdik. Buradan hepsine selamlar gönderiyorum.
Goldbus Travel ve Karadenizdeki yolculuğumuz boyunca bize eşlik eden Mustafa ÖZKURT Beye de teşekkürler..