İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu uzun yıllardır hasret kaldığımız, demokratik yönetim anlayışı ile 39 ilçenin belediye başkanlarının katılımıyla İstanbul’u yönetmekten bahsediyor. Parti ayrımı gözetmeden, herkesin fikrine değer veren, çözümlerin birlikte konuşarak ve çalışarak bulunacağı, uzlaşmacı ve katılımcı bir tavır ortaya koyuyor. Fakat gelin görün ki ilçesine hizmet etmek aşkıyla yanıp tutuşan, gönül belediyecileri o toplantıya katılmayı gerekli görmemişler. Seçim boyunca önemle vurguladıkları, İBB ile iş birliği içinde çalışmak gerekliliği ve halkı bu yönde düşünerek oylarını kullanmaları anlamındaki söylemlerini biliyoruz. Ak Partili Belediye Başkanlarının tavırlarından anlaşılan şu ki; İBB, Ak Partili bir belediye başkanı ile yönetilmeyecekse iş birliği içinde çalışmayı red ediyoruz. Oturduğunuz koltuklarda ne için bulunduğunuzu tekrar bir düşünün isterseniz.
Şeffaf belediyecilik anlayışı ile toplantıların sosyal medya üzerinden ulaşılabilir olmasının avantajıyla, rozetini çıkararak göreve geldiğini, tek derdinin Çatalca Halkı’na hak ettiği hizmeti getirmek olduğunu dile getiren Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner’in de diğer Ak Partili Belediye Başkanları gibi toplantıya katılmadığını görüyoruz. Çatalca’ya yapılacak hizmetlerin konuşulduğu önemli bir toplantı da Çatalca Belediye Başkanı’nın hangi nedenden dolayı katılmadığını merak ediyorum. Oysa ki geçtiğimiz günlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner’i ziyaret etmişler ve birlikte çalışmanın sinyallerini veren ilk adımı atmışlardı. En önemlisi bu tavır, seçilmiş kişiye hangi partiden olursa olsun duydukları saygının bir göstergesiydi.
Çatalca Halkı nasıl ki belediye başkanı olarak Mesut Üner’i görmek istediyse, hafife alınmayacak bir oy oranıyla da İBB Başkanı olarak da Ekrem İmamoğlu’nu seçti. Halkın verdiği mesaj nedir? Bu iki ismin el birliği ile çalışıp ilçeye hizmet etmesini istedikleri değil midir? Gel birlikte çalışalım ve halka hizmet edelim diyen birinin size uzattığı eli görmezden gelip itersen eğer, bu ilçeye sözünü verdiğin o hizmetleri nasıl getireceksin ve halka bunun açıklamasını nasıl yapacaksın. Artık seçim bittiğine göre bu partizanca davranışların bir getirisi olmadığı gibi tepkilere de neden olacağını bilmelisiniz. Seçimle gelen birinin seçilmiş birine saygı duymaması gibi saçma bir tutum olabilir mi?
Bu toplantıya katılmanızı engelleyecek kadar önemli mazeretiniz ne olabilir? Çatalca’da yeni doğan bebeklerin ailelerini mi ziyaret ettiniz? Bu çalışmayı da takdir ediyorum, sakın yanlış anlaşılmasın. Büyük bir proje değil ama Çatalcalı’ya sizi önemsiyoruz, değerlisiniz demek ve evlerine misafir olarak halktan uzak olmadıklarının mesajını vermek adına önemli bir çalışma. Fakat gelecek nesilleri önemsemek sadece bir hediye paketi götürerek olmaz. Gelecek nesillere verilecek en güzel hediye ilçeye yapılacak yatırımlar ve hizmetler ile olacaktır. Yani katılmadığınız o toplantı var ya gelecek nesillere yapılacak hizmeti bir nevi engellemek ya da red etmek anlamına gelir. Yarın öbür gün Çatalca’ya hizmet edemiyoruz çünkü İBB bizi desteklemiyor gibi bir yakınma pekte inandırıcı olmayacak.
O koltukta ne için oturduğunuzu tekrar bir düşünmenizi tavsiye ederim. Sözünü verdiğiniz hizmetleri yerine getirmek, particilik anlayışı güderek olmaz. Bir daha ki ilçe belediye başkanları ile yapılacak toplantıda Çatalca Halkı’nın menfaati için Çatalca’ya hizmet için orda bulunmalısınız. Partizanlık artık prim yapmıyor, bu halk gerçek hizmeti görmek istiyor. Size uzatılan eli geri çevirmeyin ve birlikten güç doğar sözünü de aklınızın bir kenarında tutun.