SON DAKİKA

Haber Ekspress

Kırlangıçlar, Karantina ve 19 Mayıs

Kırlangıçlar, Karantina ve 19 Mayıs
Bu haber 20 Mayıs 2020 - 18:30 'de eklendi.
Tülin Taylan SEZER

Kendimizi evlerimize kapadığımız bu sıkıcı karantina günlerinde şiddet, gözyaşı, acı ve kederlerin hüküm sürdüğü, içinde bulunduğumuz kasvetli havadan beni kurtaran, hayatın gerçekliğini bir kez daha görmemi sağlayan, beni dinginleştirip mutlu eden kırlangıçlar…

Üç gündür ortalıkta yoktular…

Hava rüzgarlıydı ve tepedeki elektrik üreten rüzgar güllerinin sesinden ürküp kaybolmuşlardı. Bu sabah nihayet geri döndüler. Kırlangıç sesleriydi beni bu sabah erken uyandıran…

Nasıl sessizce uçuşuyorsunuz siz öyle..

Tadını çıkartın sabah güzelliğinin…

İnsanoğlu uyanıp karantinadan çıkmadan…

Nasıl güzel ötüşüyorsunuz siz öyle…

Uzun uzun dinleyecek zamanım olmamış meğer,
Nasıl güzel seviyormuşsunuz siz öyle,
Bakıp da görmemişim hiç dikkat etmemişim birbirinizi sahiplenişinizi…

Nasıl da özgürmüşsünüz siz öyle,
Dünya tutsaklığında özgür sanmışım kendimi…

Görememişim kırlangıçların özgürlüğünü..
Doğanın gerçek sahiplerini…
Nasıl da acizmişim meğer nasıl da korumasız…

Kafesteki kuş olduk. San ki doğa bizden intikamını alıyor gibi…
Uçsuz bucaksız sonsuzluğa meydan okuyan kırlangıçlar,
Doğanın gerçek hakimleri…
Siz de bir sanatçısınız
Ruhumu mest ettiniz
İçimi ısıttınız.

Küçüklüğüme gittim birden…

Bir çift kırlangıç evimizin girişine yuva yapmışlardı. Eskiden köylerde evin kapısı yaz boyunca açık dururdu. O vakitler korkmazdık hiç şimdiki gibi!
İnsanlar şimdiki kadar kötü değildi.

Bozmamıştık yuvayı. Dişi kırlangıç orada yumurtladı, kuluçkaya yattı ve yavrularını çıkardı. Dişi kırlangıca bir nazar boncuğu takmıştık. Onları çok sevmiştik ve eğlencemiz olmuşlardı. Boynundaki nazar boncuğuyla yavrularını büyütüp göç zamanı gelince de göç ettirmişlerdi. İlkbaharda boynunda nazarlığıyla kırlangıç çifti önceki sene yaptıkları bizim evimizdeki yuvaya tekrar dönmüşlerdi.

Babam hep şöyle derdi: “Kırlangıçlar göç mevsiminde geri döndüklerinde önce eski yuvalarına uğrarlar, eğer yuva yerindeyse yine ilkbahar, yaz mevsimi orda kalırlar ve yumurtlarlar.” Biz de yuvalarını bozmamıştık. Gelişleri bizi sevince boğmuştu ve bu yıllarca bu şekilde devam etmişti. Komşularımızın “evin içinde kuş yuvası uğursuzluktur” demelerine aldırış etmemiştik. Ayrıca eve giriş çıkışlarında önce holde bir tur atıyorlardı. Kardeşim ve ben çığlıklar atarak kaçışıyorduk. Buna rağmen onlardan vazgeçmedik. Benim için de yıllar sonra çocuklarıma, belki torunlarıma anlatacağım güzel bir anı olmuştu.

Bu karantina gününde beni erken saatlerde ötüşerek yatağımdan kaldıran bana bu anımı hatırlatan… Sizde birer sanatçısınız…
Ruhumu mest ettiniz
İçimi ısıttınız kırlangıçlar… Bahçe duvarımı nazar boncuğu desenine boyamam için belki de bana ilham verdiniz kim bilir…

Eğitim ve öğretimde kırlangıçların yaşam öyküsünden mutlaka ilham alınmalı. Aile dayanışması, adalet, akıl, cesaret, çalışkanlık, yurt sevgisi, iletişim yeteneği gibi onlara özgü özellikleri benimsenmeli.

Kırlangıçlar gibi özgürce kanat çırpan, sorumluluk bilinci ve cesaret duygusu  yüksek nesiller, varlığımızın en büyük teminatı. Her türlü yatırım bu alana yapılmalı.

Allah’ın onlara verdiği bir sanat ve maharetle kırlangıçlar yuvalarını yaparlar. Cesaretli ve akıllılar. Zanaatkardır kırlangıçlar, görmeyenler mutlaka görmeli yaptıkları yuvalarını ve mutlaka izlemeli yavrularını nasıl beslediklerini ve mutlaka görmeli eşleriyle nasıl ahenkle dans ederek uçtuklarını…
Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı basit yuvalara hiç benzemiyor. Benzer yuva yapabilen başka bir kuş yok. Farklılar, hızlılar, çalışkanlar.

İnşallah bu gözlem, bizler için bir sinyal, bir başlangıç olur. Hayatımıza en az kırlangıçların yarattığı kadar değerler katamazsak yaşamımız kuru, soğuk ve donuk olur; gerçek mutluluğu bulamayız. Emekle yoğrulan içten gelen bir sevgi ile buluşmalıyız. Çünkü bedel yoksa değer de yoktur. Değerleri olan bir insan, her zaman ilkeli hareket eder. Vatanını satmaz. Erdem, mutluluk arasında denge kurabilme bilinç ve yeteneği olan nesiller yetiştirmek olmalı hedefimiz.

Bu hafta gençlik haftası, 101. yılını kutlayacağımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Spor Bayramı. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı ve bu günü doğum günü kabul eden Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Gençliğine bırakılmış bir mirastır.
Sadece bizim değil bütün dünyanın boğuştuğu korona denilen bela sadece insan sağlığını mahvetmiyor, ülkemizde bazı olumsuz gelişmeler de yaratıyor. Bu karantina günlerinde belki meydanlarda kutlama olmayacak ama bizler mutlaka
19 Mayıs’ta Saat 19.19’da 23 Nisan’da olduğu gibi yine İstiklal Marşı okumalıyız…
Yine balkonlarda ve camlarda olmalıyız!
Aklın, mantığın ve bilimin önüne hiçbir şeyin geçemeyeceğini, büyük kaos ortamlarının yaşandığı olağanüstü dönemler de dahi umudun bitmediğini bizlere gösteren, geleceğimiz olan tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa