SON DAKİKA

Haber Ekspress

KİTAP OKUMAK İÇİN BİR ZAMAN AYIRMAM, HER FIRSATTA AÇAR OKURUM!

KİTAP OKUMAK İÇİN BİR ZAMAN AYIRMAM, HER FIRSATTA AÇAR OKURUM!
Bu haber 11 Ağustos 2018 - 17:07 'de eklendi.
Tülin Taylan SEZER

Kitap okumak bambaşka bir olaydır. Bir an kendiniz olmaktan çıkıp yeni bir kahraman olarak sonunu bilmediğiniz bir yolculuğa çıkarsınız. Farklı kişiler tanır, farklı hayatlar görürsünüz… Kitap okumak aşktır. O ayrı bir büyüdür.. Ben iyi bir kitap kurduyumdur, çok beğendiysem kitabı bir kaç günde okurum, sonra baştan bir daha okurum, daha yavaş, bu sefer sırf hikayeye değil de anlatıma da dikkat ederek… Kitapların en çok ilk sayfalarını severim. Merakla başlarım bazı kitapları okumaya sonra birden hızım kesilir. Sayfalar ağırlaşır, hevesle başladığım kim bilir kaç kitabı ite kaka bitirmişimdir.

O yüzden seçiciyimdir kitap konusunda…

Her daim çantamda bir kitap, evde başucumda bir kitap bulunur, kitap okumak için bir zaman ayırmam her fırsatta açar okurum. Başlanmış en az iki kitabım bulunur elimde… Kitap okumanın amacı kitabı bitirmek olmasa da, bir kitabı bitirince aldığım haz hiçbir şeyle karşılaştırılamaz. Kitap okurken telefon hiç çalmasa, acıkmasam, kimse konuşmasa derim… Rahatsız edilmeye tahammül edemem. Kitap okumak hayal dünyamızı, ufkumuzu genişletir, bizi bilmediğimiz coğrafyalara götürür, bilmediğimiz ve tanışma ihtimalimizin olmadığı insanlarla tanıştırır. Onların beynine, ruhuna sokar, onların gözünden dünyayı, başka insanları ve çok değişik olayları seyrettirir. Özetle; hayal dünyamızı geliştirir, bilgi verir, kelime dağarcığımızı genişletir, bize düşünmeyi ve muhakeme etmeyi öğretir, ruhumuzu zenginleştirir, bizi yontar, zerafetimizi arttırır. Ruhumuzun ve aklımızın saf hale gelmesini sağlar. Düşünce akışımızı ve muhakeme yeteneğimizi güçlendirir.

Hiç okumamış birinin söylediği ve yazdığı cümlelerle, çok okumuş birinin söylediği ve yazdığı cümleler arasında gerek içerik, gerek yapı, gerek mânâ ve mantıksal bakımdan bariz farklar vardır.

Boş zamanlarımızı değerlendirelim her fırsatta okuyalım. Otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında geçirdiğimiz anlar, kitap okuyarak değerlendirilebilecek anlardır. Özellikle bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Sadece boş zamanlarımızı doldurmak için değil, öğrenmek için okumalıyız. Okumak bizleri olgunlaştırır. Konuşma ve anlama yeteneğimizi geliştirir. Okuma zevki kadar kalıcı bir zevk yoktur. Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda aynı zamanda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hakim olacak ve toplum içinde eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlayacaklardır. Halk arasında “senin ağzın laf yapıyor” denen kişiler genellikle iyi okuyan kişilerdir. Bir de “laf ebeleri” vardır ki, bunların okumakla alakası yoktur. Tabii okumaktan kastettiğim, okuyup anlamış ve özümsemiş olmaktır. Yoksa satırlar üzerinde göz gezdirmek değildir.

Okumuş ve çok etkilenmiş olduğunuz kitapları yıllar sonra tekrar okumanız da çok faydalıdır. Ben okuduğum kitapları yıllar sonra tekrar açar okur, incelerim. Bu zaman zarfında, neler kazandığımı, hayata bakış açımı, insanlara yaklaşımımı tekrar bir gözden geçiririm. Kendimde bir değişim olup olmadığını ölçerim.

Yakın tarihimizde Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve zafer kazanarak Cumhuriyet’i kurması da onun çok kitap okumasıyla ve araştırma yapmasıyla mümkün olmuştur. Cephede bile elinden kitap düşmüyor, araştırıyor, düşünüyor ve belli memleket sorunlarını etrafındakilerle devamlı tartışıyordu. Atatürk için okumak engin bir tutku, vazgeçilmez bir gereksinimdi. O, çalışma saatlerinin çoğunu kütüphanesinde geçirmiştir. Burada saatlerce hatta günlerce kitap okuduğu yakınları tarafından gözlenmiştir. Onun kitap okumada da belirgin özelliklerinin bulunduğu bilinmektedir. Örneğin ilgisini çeken ya da çalıştığı konu ile ilgili bir kitabı eline aldığında sürekli okur, bitirmeden bırakmaz, okuduğu bir kitabın önemli yerlerine kendine özgü işaretler koyması, satır altlarını kırmızı ya da mavi kalemle çizmesi, sayfa kenarlarına notlar almasıdır…

Atatürk, Vasıf Çınar’a: ”Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirisini yapamazdım.”demiştir.

İYİ BİR OKUYUCU OLMANIZ DİLEĞİYLE HOŞÇA KALIN

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa