20:44 - Başkan Balcıoğlu, U17 takımını misafir etti
20:35 - Dijitalleşen Reklamcılık ve Pazarlama
20:05 - Neresinden Baksan…
14:03 - NİTELİKLİ EĞİTİME, SİSTEMATİK ÇÖKERTME
13:58 - Atama Düzeni
Alman bir tıp öğrencisi Felix Göbel,
Ülkemize staj yapmak için geliyor.
Ülkemize dair izlenimleri anlatıyor:
Türkiye’yi çok beğenmesine rağmen ülkemizde
yaşayanların bunun aksini söylediğini vurguluyor.
Hatta daha belirgin olarak: Türkler kendi
memleketini karalayan tek millet olabilir, diyor.
Ülkesini karalayan insanları anlayamayacağını
söylüyor sonunda da…
Sadece youtube ile sınırlı kalmıyor bu söyleşi
diğer sosyal medya platformlarında da yayılıyor.
TV kanallarında ve gazetelerde de yer buluyor
kendine…
Elbette haklı görünüyor bu arkadaş.
Tüm resme bakıldığında ülkemizin dünyanın
büyük bir çoğunluğundan daha iyi durumda olduğu
inkar edilemez.
Dışarıdan bakıldığında bizden çok daha kötü
şartlarda yaşayan ülkelerin insanları bizden daha
mutlu gibi duruyor.
Bildiği kadarıyla ve kendisine sunulanla
yetiniyor.
En zor şartlarda dahi alıştığı yaşam mücadelesi
içerisinde mutlu olacak bir şeyler bulabiliyor.
Sürekli bardağın dolu tarafını görmeye
çalışıyor.
Kendi içindeki sıkıntılara bir faydası olmayacak
yabancılarla bunları konuşmak istemiyor ya da…
Hiç tanımadığı ve güvenemeyeceği insanlarla
sıkıntılarını paylaşmaz sağlıklı insanlar.
Buradan hareketle ihanetten, hainlikten dem
vurmaya başlayanlar var.
Ama bu arkadaşın muhatap olduğu ya da
gördüğü bu insanların hepsi hain mi acaba!
Vatanını sevip de memnun olmayanlar yok
mudur içlerinde?
Bu açıdan bakmak çok sağlıklı durmuyor gibi!
Diğer taraftan o kadar beğendiysen gel burada
yaşa diyenler var bir de!
Burada çalış da gör gezmeyle yaşamanın
farkını.
Onlar da haksız sayılmaz.
Gezdiğimiz her yer güzeldir ama iş yaşamaya
gelince her yerin zorlukları vardır.
Ama turistin biriyle gel sen de yaşa da görelim
polemiğine girmek ne kadar sağlıklı?
Sorunların olduğunu ispatlasan ne olacak?
Gelip bütün sorunlarını o mu çözecek?
Bu da çok akla yatkın bir yaklaşım değil belli ki!
Diğer taraftan bunun nedenlerini irdelemeye
de korkuyor insan!
Neden şikayet ediyoruz?
Ya da neden şikayet edenleri anlamıyoruz?
Bu soruların cevapları çok derinlerde yatıyor:
Haksızlıklarda, hukuksuzluklarda…
Kardeş kavgalarında…
Gelecek kaygısında…
Sevenimiz de sevmeyenimiz de mutsuz aslında.
Birbirimizi anlasak başkalarıyla konuşmak
zorunda kalmayacağız belki de sorunlarımızı.
En azından dinlesek…
En baştan ötekileştirmesek…
Siyasilerin gazına gelmeden düşünebilsek…
Kutuplaşmak yerine yaklaşabiliriz belki
birbirimize,
İşte o zaman çözülmeye başlar sorunlar.
Çözemesek de birlikte baş ettiğimiz için
anlatacak insanlar aramayız.