12:55 - Sosyal Sorumluluk ödülü Akçansa’ya
00:36 - Başkan Balcıoğlu Halk TV’ye Konuştu
00:21 - “Sessizliğin bedeli hayattır”
00:24 - BAKIRKÖY KENT LOKANTASI AÇILDI
Batı, yıllar önce Irak’a demokrasi getirdi!
Bugün oldukça demokratik bir ülke!
İyi sayılırlar…
Tek bir güçten söz etmek mümkün olmasa da
herkes kendi alanında mutlu!
Daha zayıf ve kimse için bir tehdit
oluşturabilecek güce sahip değil.
Arkasından Arap Baharı geldi;
Amerika’nın sözünden çıkmayan petrol zengini
Arap ülkeleri cennete yaşıyordu zaten!
Parayla her şeye sahip olabiliyorken anlamsız
dertlere uğraşacak halleri yoktu.
Dolayısıyla bahar onları teğet geçti.
Biraz kendi ayakları üstünde durabilen ve sağa
sola uzanabilen ülkeler karıştı tabi.
Libya, Mısır derken Suriye’ye kadar dayandı.
Bugün Mısır için talimatları dinlediği sürece bir
sorun yok gibi.
En azından merkezi bir hükümet söz konusu ve
ülke kontrol altında gibi görünüyor.
Libya’da da yer yer sıkıntılar olsa da bir ulusal
birlik hükümetinden söz edilebiliyor.
Ama kendi kendisini idare edebilecek durumda
sadece.
Bölgeyle ilgili söz söyleyebilecek bir güçleri
görünmüyor gibi!
Suriye ise onlar kadar kolay olmadı ama
sonunda teslim oldu.
Üç ayda biteceği söylenen değişim süreci
yıllarca ve kanlı bir şekilde olsa da gerçekleşti.
Uzun sürdü ama Suriye de demokrasiden
nasibini aldı sonunda!
Üç farkı bölgesel dinamik söz konusu olsa da,
aşiretler hala silahla dolaşsa da, isteyen istediğine
saldırsa da önemli değil!
Artık herkes istediği gibi at oynatabiliyor.
Aynı zamanda isteyen istediği gibi Suriye’ye
saldırabiliyor!
İstediği yerleri vuruyor…
Aşiretler birbirine düşürebiliyor…
İşler çok karışınca ateşkes!
E bu kadar olacak tabi!
Öyle hemen iki günde düzelecek hali yok ya!
Yıllardır sorunlarını çözememiş ülkelerle komşu
sonuçta.
Sırada ise karıştırılması gereken İran var.
Hala bağımsız görünüyor.
En azından dış dünyaya…
Füze savaşıyla biraz ayar verilmiş gibi görünse
de hala parçalanamadı!
Mevcut haliyle de tehdit gibi görünüyor.
En azından öyle gösteriliyor.
Önünde sonunda Irak ve Suriye gibi olması için
gerekenler yapılmaya devam edilecek.
Elbette İran onlar kadar kolay olmayacak.
Her ne kadar kendi içinde anti demokratik
tutumlar söz konusu olsa da dış dünyaya karşı milli bir
duruş söz konusu.
Tıpkı ülkemizde olduğu gibi…
İran’dan sonra sıranın bize geleceğinden de
emin olanlar çoğunlukta.
Haksız da sayılmazlar.
Biz de İran gibi dişli bir rakip olacağız şüphesiz.
Ama bölgenin bu hale getirilmesinde bizim de
etkimiz olduğunu unutacağız maalesef!
Adım adım ilerleyen senaryonun bizi de
kapsayacağı açıkken…
Komşudaki karışıklıklardan en çok zararı biz
görürken…
Gittiğimiz yolun aksine beklentilere giriyoruz.
Belki de uzun vadede bölge için daha iyi
olacağını düşünüyoruz!
Demokrasiyi anlamalarını ve gereğini
yapmalarını umuyoruz.
O kadar da iyimseriz yani!
Ama son İsrail saldırısı işin pek de öyle
olmayacağını bir kez daha gösterdi.
Bayram yapanların hevesini kursağında bıraktı.
Görünen köy kılavuz istemez ama ne diyelim:
Allahtan ümit kesilmez.