Öğretmen yıllardır velilerden çekiyor.
Binlerce öğretmen çok zor şartlarda mücadele veriyor.
Bu aslında toplumsal bir durum ve sadece öğretmenleri değil dolaylı olarak tüm toplumu etkiliyor.
Sözüm ona kendilerinin çektiklerini çocukları çekmesin isteyen veliler öğretmenleri daraltıyor.
Bugün söz konusu tutumun sonuçlarını görmeye başladık.
Artık o velilerin çocukları da ali kıran baş kesen oldu!
Altı boş ve dayanaksız özgüvene sahip yetişen bireyler olarak giderek eğitimin kazanımlarından uzaklaştı.
Çünkü aileler ve çocukları eğitim hakkında öğretmen çok biliyordu!
Her şeyi bilen bir insana ne öğretebilirsiniz ki?
Hiçbir şey öğrenemeyen insanlar duygularını ve davranışlarını nasıl yönetecek?
Nasıl empati kurarak karşıdakini anlayacak?
Neticede beyinler yüzlerce yıl önceye giderek güneşin kendi çevresinde döndüğüne inanmaya başlıyor.
İşin kötüsü bu işin öğretmenle sınırlı kalmaması…
Bu tip çocukların diş geçirebildikleri arkadaşlarına şiddet ve baskı uygulaması…
Gelecekte iş yerinde, trafikte, evinde terör estirecek olması…
Hatta bazı durumlarda teröristten büyük zararlar vermesi kaçınılmaz.
Yani bunlar yarın tüm iyi insanların başına bela olacak.
Elbette hepsi değil, kendini geliştirebilenler olacak.
Peki bu nasıl oldu?
Bir anda olmadığı muhakkak!
Ezilen bir kuşağın korumacı tutumu…
Son 10 yıldır uygulanan eğitim politikaları…
Siyasilerin eğitime şaşı bakışı…
Eğitimin bilimden uzaklaşması…
Ve daha neler neler…
Olanlar büyük bir birikimin küçük bir yansıması yani!
İnanın gördüklerimiz ve daha fazlası tüm ülkede oldukça yaygın.
Üstelik sadece öğretmenlere de değil!
Yani mesele sadece bir sınıfta küçük düşürülen bir öğretmenle sınırlandırılamayacak kadar önemli.
Bu şekilde yetiştirilenlerin gelecekte nerede olurlarsa olsunlar çevrelerine zarar vermemesi mümkün mü?
Aileden okula, medyadan siyasete herkesin payı olan bu tabloda sadece öğrencileri suçlamak doğru olmaz elbette.
Düzen ve disiplin, ahlak ve değer kavramlarını aktaramayan toplumun sorumluluğudur bu…
En fazla ehliyetsiz atama yapan siyasilerin…
Biraz öğretmeni daraltan tehditler savuran velilerin…
Biraz ne yaptığının farkında olmayan öğrencilerin…
Biraz da sınıf yönetimi konusunda zayıf kalan öğretmenlerin…
Eğri oturup doğru konuşalım, sınıf yönetimi konusuna da değinmek gerekiyor:
Nihayetinde zor şartlarda ellerinden geleni yapmaya çalışan eğitimcilerimizi korumanın en iyi yolu onlara kendi kendini koruyabilecek donanımı kazandırmak olabilir!
Sonrasında toplumun geleceğimizi emanet ettiğimiz insanları nasıl bir iklimde nefes almaya çalıştığını anlamasını sağlayabiliriz.
Eğer bu iklimi düzeltmezsek kaybedeceklerimizin bunlarla da sınırlı kalmayacağını görmek çok zor değil.