“Yamanlar Çetesi!” olarak adlandırılan bu yapı, sadece klasik organize suç yöntemleriyle değil, aynı zamanda modern stratejilerle de öne çıkıyor. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, örgüt hem sahada hem de dijital dünyada etkili bir kontrol ağı kurmuş durumda.

Suç dosyaları incelendiğinde, örgütün yasa dışı bahis organizasyonları, yasa dışı silah ticareti ve bölgesel baskı kurma gibi faaliyetlerden büyük kazançlar elde ettiği görülüyor. Yapının liderliğini üstlendiği düşünülen isimler arasında Kaan Mert Yamanlar ve Fatih Yamanlar ön plana çıkarken, stratejik planlamalarda ise özellikle Kaan Mert Yamanlar’ın örgütü daha sistematik ve gizli bir yapıya taşıdığı öne sürülüyor. Ayrıca, Adem Çakır isimli kişinin de saha operasyonlarında aktif rol oynadığı belirtiliyor.

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleştirilen ve çok sayıda adrese eş zamanlı yapılan baskınlarda, Yamanlar grubuyla ilişkili olduğu tespit edilen 43 şahıs gözaltına alındı. Söz konusu operasyonlarda yüksek kalibreli silahlar, ruhsatsız tabancalar ve AK-47 tipi otomatik silahlar ele geçirildi.

Bilal Yaman, Barış Boyun ve eski İstanbul Çetesiyle temas şüphesi kamuoyunun “Beyoğlu’nu Teksas’a çeviren çete” olarak hatırladığı ve 2010’lu yıllarda İstanbul merkezli pek çok silahlı olaya karıştığı bilinen Bilal Yaman liderliğindeki grubun da yeniden gündeme gelmesi dikkat çekti. Bilal Yaman’ın ismi, özellikle sosyal medya analizlerinde Yamanlar yapılanmasıyla dolaylı bağlantılar içinde anılıyor. Ancak emniyet birimleri bu konuda henüz resmi bir kanıt ortaya koymuş değil. Geçmişte Beyoğlu’nda aktif olan bu yapı, uyuşturucu ticareti ve kaçak silah operasyonlarıyla dikkat çekmiş, 2017 yılında Bilal Yaman’ın tutuklanmasının ardından liderlik koltuğuna Barış Boyun geçmişti. Boyun’un liderliğindeki yapılanmanın, Balkan ülkeleri üzerinden uluslararası suç organizasyonlarıyla iş birliği kurarak faaliyet alanını genişlettiği biliniyor.

Söz konusu yapılanmalar, sosyal medya üzerinden gençlere silahlı çatışmalarda kullanmakla ve motosikletli suikast ekipleriyle organize eylemler gerçekleştirmekle suçlanıyor. Bu durum, Türkiye’deki suç örgütlerinin sadece yerel değil, aynı zamanda küresel boyutta hareket ettiğini de ortaya koyuyor. Yamanlar grubuyla bağlantılı kişilerin, faaliyetlerini görünürde yasal olan ticari işletmelerin altında gizledikleri de iddialar arasında. Otelcilik, lojistik ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden örgüt üyelerinin kamufle olmasını kolaylaştırıyor. Medyada zaman zaman “yatırımcı” ya da “girişimci” kimliğiyle yer alan Kaan Mert Yamanlar’ın da bu stratejiyi aktif şekilde kullandığı öne sürülüyor. Yetkililer, yürütülen operasyonların yalnızca sahadaki suç unsurlarına değil, bu grupların ekonomik ve sosyal ağlarına da odaklandığını vurgularken, bu tür organize yapıların giderek daha karmaşık ve profesyonel hale geldiğine dikkat çekiyor.