Yasa dışı olarak parsellere ayrılan tarım arazileri ‘hobi bahçesi’ adı altında peşkeş çekiliyor.
Birinci sınıf tarım arazilerini yasal olmayan bir şekilde parsellere ayıran uyanıklar; Kaymakamlık, Belediye, Tapu Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü ve İlçe Ziraat Odası’nın gözü önünde bölgenin geleceğiyle oynuyor. Bölgedeki çiftçiler, konuya müdahil olması gereken kurumların bu uyanıklara “dur” demesi için neyi beklediklerini merak ediyor.
Kamuflajın adı: Hobi Bahçesi
Bölgemizdeki birinci sınıf hisseli tarım arazilerindeki hisse paylarını satın alan uyanıklar, bu hisseyi parçalara bölerek ‘hobi bahçesi’ adı altında satışa çıkartıyor. Yasal olmayan bu duruma belediye göz yumarken, kaymakamlık şikayet halinde olaya müdahil oluyor. İlçe Tarım Müdürlükleri sessiz kalmayı tercih ederken, İlçe Ziraat Odaları’ndan da ses çıkmaması dikkat çeken başka konu oldu. Tapu Daireleri’nin ise konu hiç umurunda değil…
Yapılan iş yasal değil
Büyük yüzölçümlerine sahip ancak veraset yoluyla hisse payları çok olan birinci sınıf tarım arazilerindeki hisse paylarını satın alan uyanıklar, aldıkları bu hisseleri de 250-300 metrekarelik alanlara bölerek, öncelikle İstanbul’un keşmekeşinden kaçmak isteyen doğaseverlere satıyor. Yapılan işlemin hiçbir yasal dayanağı olmazken, hisse sahibi olan çiftçiler ‘çete görünümlü’ adamlardan korkarak ses çıkartamadıklarını ifade etti.
“Geleceğimiz peşkeş çekiliyor”
İstanbul’da tarım yapılabilecek Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri gibi ilçelerde son dönemlerin en revaçta işi olan ‘böl, parçala, sat’ işini yapanlara karşı ellerinden bir şey gelmediğini söyleyen çiftçiler “Hobi bahçesi gibi sempatik isim altında yapılan işler, hem birilerine rant sağlıyor, hem de doğayı, suyu ve çevreyi kirletiyor. Tarım arazilerinin yok olmasına neden olacak bu iş, çok az suyu kaldığı söylenilen İstanbul’un su havzasını da kirletiyor ama devlet kurumları bu işe sessiz kalmayı tercih ediyor” sözlerini sarf etti.
Bölgemizdeki tarım arazileri üzerinde oynanan yeni oyun, şeytanın bile aklına gelmezdi. Birinci sınıf tarım arazilerindeki hisse paylarını satın alan uyanıklar, aldıkları bu hisseleri 250-300 metrekarelik paylara bölerek, hobi bahçesi adı altında satıyor. Yapılan iş yasal olmamakla birlikte, olaya müdahil olması gereken Kaymakamlık, Belediye Başkanlıkları, İlçe Tarım Müdürlükleri, Tapu Daireleri ve İlçe Ziraat Odaları üç maymunu oynuyor.
Kaymakamlık birimleri, olayda şikayet gelmesi halinde müdahil olduğu gözlenirken, belediye başkanlıkları ise sadece ‘izin vermiyoruz’ demekle yetiniyor. Öte yandan bu işi yapanların belediye içinden insanlar olması ayrıca dikkat çeken bir konu oldu. Öte yandan Tapu Dairesi, evrak üzerinden satış yaptığı ve olayın sadece satış noktasında olduğunu bahane ederek, olaya sessiz kalarak bu tip oluşumlara zemin hazırlıyor. Konuya birinci dereceden ilgili olanların arasında yer alan Tarım İlçe Müdürlüklerinin ise ses çıkartmaması, ‘tarım arazilerini kim koruyacak’ sorusunu akıllara getiriyor. Bu konuda herhangi bir yaptırım gücü olmayan ancak çiftçi adına kamuoyu oluşturmada etkili kurumlar olan İlçe Ziraat Odaları’nın ise sessizliği insanları çileden çıkarttı.
Şeytan bile düşünmez
Olay şöyle gelişiyor: Geniş arazilere sahip birinci sınıf tarım arazileri genelde veraset yoluyla hisse paylarına sahip oluyor. Hissedarlar arasından satış yapmak isteyenler, hisse oranlarında satışı yapıyor. Alınan bu hisseli araziler, adı geçen tarım arazisinin en güzel yeri, mesela yol kenarı seçiliyor ve ‘burası bizim hissemiz’ diyerek etrafı telle çevriliyor. Kanunda, ‘parsellerin yola cepheli olması’ şartı arandığı için, hissenin ortasından mıcırla yol geçiren uyanıklar, bu şekilde bütün hisseleri yola cepheli yapıyor. Ancak, fazla hisseye sahip bir arazide, hisse payları arazinin neresinde olduğu belli olmaması ve uyanıkların arazinin genelde yola cephesini çevirdikleri için diğer hissedarlar isyan ediyor. Çiftçiler bu şekilde itiraz ettiklerinde karşılarında ‘çete görünümlü adamları’ buldukları için fazla ses çıkartamadıklarını ifade ederken “Devlet kurumları bizim hakkımızı korumayacaksa, bizim halimiz ne olacak” sorusunu soruyor.
Satılan geleceğimiz
Hisseli arazileri bu şekilde hobi bahçesi formuna sokularak satışının, sadece tarım arazilerini bitirmediğine işaret eden çiftçiler, satın alanların insani ihtiyaçları görmek durumunda olduğunda; doğayla, çevreyle ve az suyu kalan İstanbul’un, temiz su kaynaklarını kirleterek, bütün insanlığın geleceğiyle oynadığına dikkat çekiyor. Çiftçiler ayrıca; İmar affının bitmesine rağmen, satılan hisseli araziler üzerinde yaşam alanları yapımının devam ettiği belirtilirken, konuyla birinci derece ilgilenmesi gereken kurumların bunları görmemesinin mümkün olmayacağını ifade etti.
Haber: Murat ÖZYILDIRIM