Vatan Partisi İstanbul İl Yöneticisi Dr. Barbaros Bahçelioğlu, “Türkiye düşmanı bir cephe oluşturan güçlerin ortak paydası Amerikancı olmalarıdır” dedi.
“TÜRKİYE DÜŞMANI BİR CEPHE OLUŞTURDULAR”
İç cephede çatlak yaratmak için çalışan bir ittifak olduğunu dile getiren Vatan Partisi İl Yöneticisi Barbaros Bahçelioğlu, “Türkiye düşmanı bu cepheyi oluşturan güçlerin ortak paydası Amerikancı olmalarıdır” dedi. Bunların, Rand Corporation raporuna uygun hareket ettiklerini söyleyen Bahçelioğlu, “Bu şer cephesini yıkacak güçlerin öncüsü Vatan Partisidir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE ZAFERLE ÇIKACAK”
Bahçelioğlu, “Vatan Savaşı sürecinden Türkiye zaferle çıkacak. Üretim Devrimi programı, Mavi Vatan’da güçlü Türkiye ve KKTC’nin tanınması Vatan Partisi programıdır” dedi ve Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu’nun (MKK), Doğu Akdeniz ve Kıbrıs eksenli gelişmeler hakkında hazırladığı bildiriyi ve alınan kararları açıkladı.
VATAN PARTİSİ MKK’NIN MAVİ VATAN KARARI:
1) Mavi Vatanımıza yönelik tehditleri bertaraf etmek
Mavi Vatanımız kara sularımızdaki, kıta sahanlığımızdaki, hava sahamızdaki ve Münhasır Ekonomik Bölgemizdeki egemenlik alanımızın ve kaynaklarımızın bütününden oluşur. Mavi Vatan, vatanımızın ayrılmaz parçasıdır. Şu anda Türkiye’mizin geleceğini belirleyen öncelikli görev, Mavi Vatanımıza yönelik emperyalist tehdidi alt etmektir.
2) Tehdidin esas kaynağı ABD
Tehdidin esas kaynağı ABD’dir. Çünkü İsrail, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Türkiye’ye karşı askerî ittifaklar yapıyor. Dedeağaç ve Balkanlar yanında, Fırat’ın Doğusunda ve Kafkaslar’da Türkiye’ye karşı askerî üsler kuruyor. Türk Akımı’nı engellemek için Ukrayna ile anlaşmalar yapıyor. PKK, FETÖ ve IŞİD gibi terör örgütlerini her alanda destekliyor ve silahlandırıyor. Bu gerçeklere rağmen ABD’yi tehdidin dışında ya da kenarında gösterme çabaları, tehdidi ağırlaştırmaya hizmet etmektedir.
3) Sonucu kuvvet belirleyecek
Doğu Akdeniz’deki meydan okumaların ve hesaplaşmaların sonucunu kuvvet belirleyecektir. Türkiye, hukuk düzleminde haklıdır. Ne var ki bu haklı konum ancak ve ancak kuvvet sayesinde hayata geçer. Savaşın önlenmesi de ancak kuvvetle mümkündür. Savaşı önleyecek etkenler, en başta devletimizin kararlılığıdır ve milletimizi seferber etme yeteneğidir, silahlı kuvvetlerimizin üstün savaş gücüdür, milletimiz ile devletimiz arasındaki birliktir ve komşularımızdan Asya’nın derinliklerine kadar uzanan ittifak birikimimizin ortak çıkarlar temelinde devreye sokulmasıdır.
4) İç cephede yıkıcılığa karşı mücadele
Türkiye’mizin dış tehditlerle karşı karşıya olduğu koşullarda, iç cephede yıkıcı faaliyetin baş göstermesini ibretle saptıyoruz. CHP Genel Başkanı, 8 Eylül 2020 günü yaptığı Parti Meclisini açış konuşmasında iç cephede yıkıcı faaliyetin işaret fişeğini ateşlemiştir. Kılıçdaroğlu’nun Doğu Akdeniz’den yönelen tehditlere arkasını dönerek, iç cephede bölünme ve düşmanlık kışkırtan söylemini kınıyoruz ve milletimizin değerlendirmesine sunuyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıkma hedefini ilan ederken Türkiye halkına kalkışma mesajları vermesi, CHP yönetiminin hangi senaryolarda rol aldığını göstermektedir. ABD Derin Devletinin 2020 Ocak ayındaki Rand Corporation Raporu’yla ve ABD Eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ağzından ilan ettiği stratejinin aktörleri harekete geçmiş bulunuyor. O kadar ki bu aktörler, gazete köşelerinden CIA’nın ve Soros’un “Yaratıcı Yıkıcılık” bayrağını açmaktan çekinmeyecek kadar pervasızdırlar. Vatan Partisi olarak, ABD’nin “muhalefeti bir araya getirerek Erdoğan’ı yıkma” planını milletçe bozguna uğratma mücadelesinin merkezindeyiz ve ön cephesindeyiz. Bütün milletimizi ABD planına karşı kararlı mücadeleye çağırıyoruz.
5) Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Planı
Vatan Partisi, 21 Haziran 2020 günü Karadeniz-Akdeniz Barış ve Dostluk Planı’nı ilan ederek, Mavi Vatanımızı savunma ve bölge ülkeleriyle ortak mücadele stratejisini belirlemiştir. Bu plan, Karadeniz’den Umman Denizi’ne kadar uzanan tek cephede bütüncül stratejiyi ve siyasetleri ortaya koymuştur. Bu planın komşu ülkelerce olumlu karşılandığını milletimize ve uluslararası kamuoyuna duyuruyoruz.
6) KKTC’nin tanınması için etkin çalışma
Partimiz, 17 Aralık 2019 günü Abhazya Millet Meclisi ile yayınladığı ortak bildiride yer alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için çalışmalarını yoğunlaştırmış bulunmaktadır. ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah ambargosunu kaldırması ve Doğu Akdeniz ve Kıbrıs üzerinden Hürmüz Boğazı’na ve Umman Denizi’ne kadar uzanan tehdidini ağırlaştırması, KKTC’nin tanınmasına yönelik eğilimleri olgunlaştırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin KKTC’nin tanınmasına yönelik etkin bir çalışmaya başlaması, verimli sonuçlar almamızın önünü açacaktır.
7) Üretim ve İstihdam Odaklı Programın Uygulanması
Koronavirüs salgını yanında savaş tehditlerini içeren koşullar, Vatan Partisi’nin Millî Direnme Ekonomisi Programı’nı Türkiyemizin gündemine getirmiş bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı’nın bir süre önce sıcak para arayışına odaklanan Borçlanma Ekonomisinin “sürdürülemez” olduğunu vurgulayarak “Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomi” programının uygulanacağını ilan etmesini, memnuniyetle karşılıyoruz. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nın bir bütün olarak ve bir an önce uygulamaya konması, ülkemiz açısından yaşamsal öneme sahiptir.
8) Zorluklardan Devrimci Çözümle çıkmak
Türkiye, içinde bulunduğu zorluklardan devrimci çözümlerle çıkacaktır. 1980 yılından bu yana uygulanan “Dünya Ekonomisiyle Bütünleşme Programı”nın iflas etmesi, Koronavirüs salgınının getirdiği zorluklar ve Doğu Akdeniz odaklı tehditler, Türkiye’yi tarihî fırsatın eşiğine getirmiştir. Vatan Savaşından ve Üretim Devriminden Üreticilerin Millî Hükümetine giden süreç tarihsel menziline ilerlemektedir. Tam Bağımsız, Başı Dik, Üreten Türkiye hedefimize ulaşmak için gerekli birikim ve erdemler devletimizde, ordumuzda ve milletimizde mevcuttur.
9) Günün görevi
Devletimiz ve Ordumuz ile milletimiz arasındaki birliği sağlamlaştırmak, iç cepheyi güçlendirmek, tehditleri topyekûn devletin ve milletin gücüyle bertaraf etmek, günün görevidir. Vatan Partisi, millî görevinin başındadır.
Aziz Türk Milletine ve Uluslararası Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.