Seçimlerden önce patatesin fiyatları tavan yapmış ve gündemden düşmemişti.
Son günlerde revaçta olan sebzemiz ‘domates’.
5-6-7 derken vatandaşın da siyasilerin de dilinden düşmez oldu.
Yaz aylarında organik mi suni mi diye sorduğumuz domatesin artık organik olmasına bakmadan direk fiyatını soruyoruz.
Gaziantep Şahinbey Belediye Başkanı Sayın Mehmet Tahmazoğlu’nun Pazar baskınından sonra domates ile ilgili tartışmalar medyada da gündemden düşmedi. Kimisi başkanı suçladı, kimisi şov dedi, kimisi pazarcının suçu yok hal çıkışı pahalı dedi. Meclis toplantısında CHP Gaziantep İl Başkanı Sayın Hayri Sucu’nun elinde domates ile meclise gelmesiyle domates savaşı meclis gündemini de salladı.
Bundan birkaç ay önce organik domates diye iki katı olan ithal domatesi alanların sesi soluğu çıkmıyordu. Biz gibi gariban vatandaş yine ucuz olsun diye sera domatesine talim ediyorduk. Sağlığımızla oynandığını bile bile sadece domates değil birçok meyve ve sebze de organik olmadığını bile bile alıp çoluk çocuk yiyorduk. Ucuz etin yahnisi yenmez deseler de ucuz et yiyenler de şarbon hastası oldu.
Bu ülkede anlaşılan şu ki; cep sağlığı, insan sağlığından önce geliyor.
Zamlarla ceplerini doldurmaya çalışanların karşında alın teri heba olmasın diye sağlığını hiçe sayanlar var.
Domates, patates, et derken yediğimiz sağlıklı mı değil mi diye sormadan fiyatı ile ilgilenir hale geldik. Sağlık mı? Acı patlıcana kırağı vurmaz deyip Yaratan’a sığınıp mideye atıyoruz.
Ya bizden sonra gelen genç ve çocuk nüfusumuz? Bu kadar cep sağlığı için insan sağlığını hiçe sayanların karşısında yedikleri gıda ile ne kadar sağlıklı olacaklar?
Mesele domatesin fiyatı değil, mesele denetimsizlik. Meydanı bu kadar boş bulan bu gıda teröristleri denetim mekanizması işlemediği müddetçe vatandaşı öpmeye devam edecekler.
Denetim yapanın burnundan getirdiğimiz sürece de rahmetli Barış Manço’nun meşhur parçası “Domates, biber, patlıcan” diyerek Pazarda, manavda öpülmeye devam edileceğiz.
Domatesler organik mi bilmem ama bu vahşice yaşatılan zamlar asla organik değil onu biliyoruz…