Cumhuriyetin 99. Yılını kutluyoruz.
Yüz yıllık devletimiz henüz genç sayılsa da yüzlerce yıllık bir imparatorluğun hatta binlerce yıllık bir medeniyetin mirasını sürdürüyoruz.
Bulunduğumuz coğrafya itibariyle daha pek çok medeniyetin kültürünü barındırıyor ve sorumluluğunu taşıyoruz.
Çağının gereğini yapmış ve dünyaya adını duyurmuş birçok değere sahibiz.
Tarihe yön vermiş, sadece kendi toplumunu değil beraberinde bütün dünyayı etkilemiş liderler yetiştirmişiz.
Her dönemde çağa uygun devletler kurarak ilerlemeyi başarmışız.
Bugün cumhuriyet sayesinde birçok fazilete sahip olarak çağın ötesinde değerlere neredeyse yüz yıl önce kavuşmuşuz.
Çağın en büyük silahı olan bilim ve sanata adapte olmakta zorlansak da ilerleme kaydetmeye çalışıyoruz.
Eğitimde istediğimiz noktada olmasak da bir şeyleri değiştirmeye çalışıyoruz.
Sağlık olarak bizim için pahalı olsa da bazı alanlarda dünyayla yarışabilecek olanaklara sahibiz.
Adalet ve demokrasi konusunda istediğimiz noktada olmasak da Ortadoğu karanlığındaki en aydınlık ülke olduğumuz yadsınamaz.
Medeniyeti İstanbul’dan Anadolu’ya taşıyan…
Kadınlara hak ettiği değeri kazandıran…
Çocuklara geleceğin güvencesi olarak iyi bir eğitim vermeye çalışan…
Dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki insani değerleri en ücra köşedeki vatandaşının dahi hak ettiğine inanan…
Çiftçisiyle işçisiyle, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla, zenginiyle fakiriyle herkese aynı değeri vererek aynı imkanları sunmak için oluşturulan…
Mükemmel diyemesek de bilinen en güzel sisteme sahibiz!
Birisine biat etmek zorunda bırakılmayan her vatandaşın değerli kılındığı bu ortamda hala kafasını kuma gömerek yüz yıl öncesinin özlemini duyanlar olması çok acı!
Bunu paralel ve FETÖ terörüyle bile anlamayanlar daha nasıl bir felaket bekliyor bilemiyorum!
Mesela hala harf inkılabına ısrarla dil devrimi demek…
Hala bunun üzerinden cumhuriyete ve Atatürk’e zarar vermeye çalışmak…
Bilmeyen ve anlamayan, öğrenmeye ve araştırmaya kapalı bağnaz beyinlerin çığırtkanlığı normal!
Onları kullanarak bir takım kazanımlar elde etmeye çalışan hainlerin varlığı da anlaşılabilir.
Ama bunlara kanacak cehaletle baş edemememiz çok acı!
Halkın yüzde onunun dahi okuma yazma bilmediği bir toplumun bir gecede cahil bırakıldığını savunacak bilgisizlik ve cehalet utanç verici!
Hele de bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir çağda…
Osmanlıca ile Türkçe arasındaki farkın sadece alfabe olduğunu bilen, az buçuk toplumsal ve tarihsel bilgilere sahip olması gerekenlerin bu yalanı yaymaları ya da inanmaları…
Anlaşılır gibi değil!
Bu gaflet olamaz!
Ancak ihanet olabilir.