Hoca da Haklı! Amerika da Haklı!
İstifa meselesi söz konusu olduğunda ‘İki ucu … değnek’ diyorum kendi kendime.
Ettiydi etmediydi…
Ettirirdi ettirmezdi…
Parti seçer…
Halk seçer derken…
Nasrettin Hoca fıkrası geliyor insanın aklına!
Hani şu ‘Sen de haklısın.’ hesabı!
Herkes haklı çünkü!
Nasıl bir düşünce sistemimiz olduğuna bakar mısınız?
Herkes haklı!
Tabi kendine göre!
Karşıdaki ise kesinlikle haksız…
İsterse ağzıyla kuş tutsun!
Biri ‘Seçimle gelen seçimle gider diyordunuz ne oldu?’ derken…
Diğeri ‘Evet biz seçtik, biz de geri indiriyoruz diyor.
Seçimle gelen seçimle gitmeli.
Herkes bunu her platformda vurguluyor.
Demokratik temayüller de bunu gerektiriyor.
Muhalefet ve destekçileri de doğal olarak savunuyor.
Diğer taraftan biraz akılcı düşünülürse seçimle gelen bir kişi var.
O da Sayın Cumhurbaşkanı.
Diğerleri onun inisiyatifiyle aday gösteriliyor.
Kimi gösterse o kazanıyor!
O seçiyor yani!
O zaman kazananları değiştirme hakkını görüyor kendisinde.
Şaşılacak bir durum yok.
Demokrasi anlayışımız kaldırıyor mevcut durumu.
Tutulan alkışlar en büyük ispatı.
Tablo tam tersi olsaydı ne değişirdi?
Lider başka birisi olsaydı?
Hiçbir şey…
Sorun ne o zaman?
Sorun ‘İki ucu … değnek!’
Sorun ‘Al birini vur ötekine!’
Sorun her şeyi kendi mantığımıza bürümemiz…
Bizden başka mantık olabileceğine inanmamamız…
Kısacası sınırlarımız…
Bana göre de ben haklıyım!
Öyle değil mi?
***
Hangi hoca?
Nasrettin Hoca değil tabi ki!
Fatih Hoca!
Fatih Terim yani!
Nasrettin Hoca’dan geri kalmaz ya!
Neyse!
Parasını istiyor adam.
Bir kere söz vermiş, altına imzayı atmışsın.
Olması gerekenin çok üstünde paraları yıllardır yedirmişsin.
Spor ve medya dünyasını ayaklarının altına sermişsin.
Neler yaptığını görmemiş, neler yapacağını öngörememişsin.
E alışmış adam!
Şimdi de hakkını arıyor kendince.
Parasını istiyor diye kızan kızana…
Dün milli mesele diye az bile görülen miktarlar bugün çok görülüyor.
Çünkü devran değişti.
Bir anda göklere çıkaran millet bir anda da yerin dibine sokar elbet.
Bununla da gurur duyar tabi!
Neden daha önce anlamadık kaygısı olmayınca…
Şimdi sırada Arda Turan var.
Kaybettiğimiz İzlanda maçındaki rahat tavırları eleştiriliyor.
Şu sıralar pek ‘in’ olmadığı için zaten aranan bir durum.
Zamanında yere göğe sığdırılamayan Arda’yı yerin dibine sokacak fırsat kaçırılır mı?
Adam da şaşırıyor doğal olarak.
Bu topraklarda yetişmiş.
Ben de sizin gibi davranıyorum, sizden bir farkım yok diyor lisanı hal ile.
O da haklı değil mi?
Ama biz görevimizin hakkını veriyoruz.
Saldıracak birileri olunca damarlarımızdaki gücü hissediyoruz.
Onları bu hale getirenler kim?
Bütün bunlara önceden dur diyemez miydik?
Şapkayı önüne koyan var mı?
Başka işimiz mi yok? diyorsunuz!
E siz de haklısınız tabi!
***
Hem de en az bizim kadar!
Neden mi?
Kendi çıkarlarına aykırı durumlara alışık olmadığı için…
Doğal olarak alışmış olduklarını istiyor!