CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Çatalca’da coşkulu bir kalabalığa hitap etti. ”Seçimi ben kazanmayacağım, hepimiz kazanacağız” diyen İmamoğlu, ”Bu seçimin kaybedeni yok. Herkes bizim. Benim rakibime oy atanın eli titreyecek. Atsam mı atmasam mı? O hale getirmezsem, göreceksiniz bak” şeklinde konuştu. 

ÇATALCA / İSTANBUL 

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çatalca’da yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı bir miting düzenledi. Mitingde ilk konuşmayı İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu yaptı. Ardından sahneye çıkan İmamoğlu, ”Size hizmet etmek, sevginizi kazanmak dünyanın en güzel şeyi. Size layık olmak ve hizmet etmek istiyorum. 5 yıl boyunca gurur duymak istiyorum. Sizinle bu güzelliği koruyacağız. İçeride dediler ki ‘Paltonu giy, hava soğuk’. ‘Gerek yok’ dedim. Beni ısıttınız. Şu an ceketimi çıkarasım var. O gözlerinizin içi parlıyor ya, o benim için dünyanın en güzel şeyi. Bu şehirde insanı gören, hizmet eden bir belediye olacağız. Size asla ihanet etmeyeceğiz. İhtiyaçların peşinde koşacağız” dedi. 

”Çocuklar için çalışacağım”

Çocuklara hizmet etmek için geleceğini belirten İmamoğlu, ”Çocuğa bu hakkı vermeyen, bu şehirde başarılı değildir. Bu çocuklara çalışacağım işte. Onların yüreği hizmet istiyor. Ben, şehirdeki 2,5 milyon çocuğa hizmet edeceğim. 
Bu şehrin mağdurları, kaybedeni olmayacak. Oy verdi iyi oy vermedi kötü olmayacak. İnsanları, yaşam biçimleriyle sorgulamayacağız. Kadınların bu şehrin çalışanı üreteni olmasını istiyoruz. Şehrin kırsalı üretsin istiyoruz. Çatalca’yı birilerinin heba etmesine asla izin vermeyeceğiz. Dünyanın en gelişmiş kentlerinde yanı başındaki kırsallar en değerli yerlerdir. Çatalca ve onun gibi 4-5 ilçemiz aslında İstanbul’un en kıymetlisi. Çatalcalı’nın kimsenin oyuncağı olsun istemiyoruz. Biz, bu şehrin kırsalına İstanbullular’ı kolay ulaştıracağız. Kolay ulaşım için pırıl pırıl yollar yapacağız” dedi. 

”Köylü İmamoğlu sözü veriyorum”

”Köylü Ekrem İmamoğlu olarak söz veriyorum”’ diyen İmamoğlu, ”Çatalca’yı doğduğum köy gibi bilip, kadınların patronluğunu destekleyen bir belediye başkanı olacağım. 16 milyon müşteriniz hazır. Servis etmek için size ben yardımcı olacağım. Hizmetlerde ayrımcılık yapılmayacak. Partizanlığı bu şehrin hafızasından söküp atacağız. Benim arkamda, bütün partilere mensup insanlar var. Bana oy vermeyecek hiç kimse yok diye düşünüyorum. Kendime inanıyorum. Herkesin ailesini, çocuğunu, yaşam koşullarını düşünüyorum. Her partiye mensup insanların oyuna talibim. Aramızda kalsın, verecekler de” şeklinde konuştu. 

”Kestiler ama hanımefendinin suçu yok”

Ünsanların bağırandan, çağırandan, kızandan usandığını vurgulayan İmamoğlu, ”Vallahi ben kötü söz söylemeyeceğim. Kötü söz, sahibine ait” dedi. Bu sırada sahne önünden, İmamoğlu’nun katıldığı bir TV programında yayının kesilmesi hatırlatılınca, İmamoğlu, ”Akşam kestiler ama hanımefendinin bir suçu yok. Ama Türkiye’de sabah akşam konuşuyorlar. Adamlar program yapamıyor. Medyaya da acıyorum” yanıtını verdi. İmamoğlu, ”Eşimle aldığımız bir karar, evde TV açtırmıyoruz. Ayarlayın, ben çıkınca açın, sonra kapatın. Artık gülelim” diye konuştu. 

”Kovun” demedim ”Emekli edin” dedim!

İmamoğlu, kendisini çok üzdüğünü belirttiği bir konuya da konuşmasında yer verdi: ‘Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, ben, ‘Kovun gitsin’ demişim. Şunu dedim; ‘Yoruldular’. Ben söylemiyorum, onlar söylüyor. Metal yorgunluğu var. ‘Emekli edin, gönderin gitsinler’ dedim. ‘Kovun’ demedim. Seçilmiş insanlar, kovularak gönderilmez. İstanbul’un gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım. Bu şehre barış, huzur gelecek, partizanlık bitecek. Liyakat, akıl, mantık… Bunlar olacak. Ben, kavga etmem ama göndereceğim, emekli edeceğim. Bu şehrin insanına, insan gözüyle bakan bir belediye başkanı olacağım” diye konuştu. 

”Bütçeyi yoksullar için kullanmama izin veriyor musunuz?”

Hayatı ucuzlatıp, eğitime katkıda bulunacaklarını belirten İmamoğlu, ”Sofra destek paketimiz olacak. Bir haneye giren para, yoksulluk sınırının altındaysa katkıda bulunacağız. Yüzde 20’lere tırmanmış işsizlik var. İşsizliği azaltana kadar sosyal yardımları devam ettireceğiz. Bu süreçte de onlara iş ve istihdam sağlayacağız. ‘Kimin parasını, kime harcıyorsun’ diye soruyorlar. Ey Çatalca halkı, bütçeyi yoksullar için kullanmama izin veriyor musunuz? (Kalabalıktan ‘Evet’ sesleri.) İşte benim referandumum bu. Ben, halktan talimat alıp, sıkıntılarınızı çözeceğim. Yeni, tertemiz, pırıl pırıl, güler yüzlü, samimi, içten…” dedi. 

”İmamoğlu geliyor” deyin…

31 Mart’a 17 gün kaldığı hatırlatmasını yapan İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: ”Buradaki insanlarımız, her gün komşularıyla konuşursa seçimi alırız. 31 Mart’ta nerede oy kullanıyorsanız sandıkta görev almalısınız. Bu iş sizsiz olmaz. Bizi, komşularınıza, akrabalarınıza, arkadaşlarınıza, herkese anlatacaksınız. ‘Çok güzel bir insan geliyor’ diyeceksiniz İstanbul’un başına. Çok güzel bir belediye başkanı geliyor. Kiminiz, ‘Evladım gibi seviyorum’ diyecek. Kimi de ‘Can arkadaş’ diyecek. Kiminiz kardeş, kiminiz ağabey diyecek. Seçimi ben kazanmayacağım, o çok ukalaca olur. Hepimiz kazanacağız. Bu seçimin kaybedeni yok. Herkes bizim. Benim rakibime oy atanın eli titreyecek. Atsam mı atmasam mı? O hale getirmezsem, göreceksiniz bak. Çünkü benim güzel enerjim, benim o insanlara güzel bakışım, onların bu gibi kalplerini bile eritir. Bu kadar güveniyorum kendime. Hepinize minnet duyuyorum, hepinize şükran doluyum, hepinizin yüreğine sağlık. Bana, büyük bir enerji verdiniz. Ben, her gün 2-3 ilçe gezmeye devam edeceğim. Her yerde de bu enerjiyi hissetmek istiyorum. Bütün dostlarınıza selam yollayın, deyin ki İmamoğlu geliyor deyin. Hep beraber bu kenti yöneteceğiz deyin.”