Gazetemizin Gaziantep Temsilcisi Metin Başbekçi ile hem Türkiye’yi hem de Gaziantep’i konuşan İYİ Parti Gaziantep İl Başkanı Serkan Karakuş, özellikle ekonomiyle ilgili karamsar bir tablo çizerek Aralık ve Ocak aylarında vatandaşları çok zor günlerin beklediğini ifade etti.

İşte Karakuş’un açıklamaları:

“EKONOMİK OLARAK TÜRKİYE BUHRANDA”

Türkiye ciddi bir devalüasyon yaşadı. Ancak etkileri henüz tam olarak ortaya çıkmadı. Türkiye ekonomisi şu anda kredi kartları ile dönüyor. Özellikle orta ve alt kesim şu bir – iki aylık süreçte evine ekmeğini götürebildi fakat benim tahminime göre yaşanan bu devalüasyonun acısı Aralık ve Ocak ayında çıkacak. Bu dönem içerisinde takla attırarak ya da diğer kredi kartı ile ödemelerini yapan vatandaş Aralık ve Ocak ayında ödemelere sıkışacak ve tefecilerin eline düşecek. Ekonomik olarak Türkiye buhranda. Üretim yok, proje yok sadece betona dayalı bir ekonomik düzen sağlanmaya çalışıldı. İnşaat sektörü büyütüldü ama bunun dışında hiçbir şekilde yatırım yok. İktidarları süresince açtıkları bir tane fabrika ya da üretim yeri göstersinler. Çiftçi berbat durumda, esnaf berbat durumda, sanayici, işadamı berbat durumda, hatta memur, işçi, emekli hepsi berbat durumda. Ülke üç beş firmaya teslim edilmiş durumda.  Ekonomi de bununla düzeltilmeye çalışılıyor.

“ÜLKENİN YÜZDE 25’İ İCRA TAKİBİNDE”

Gaziantep Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden birisi. 250 bin işçi açlık sınırında yaşıyor. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir kitleden bahsediyoruz. Bu 250 bini 3 ile çarparsak sadece Gaziantep’te 750 bin kişi açlık sınırında yaşıyor demektir. Ülkemizdeki kriz çok büyük bir kriz. Bunu; mışlarla, muşlarla geçiştirmeye çalışıyorlar. Vatandaş her şeyin farkında. Bunu ya sandığa yansıtacaklar ya da iktidara ciddi bir tokat vuracaklar. Bu tokat nasıl olur bunu bilemem ama demokratik haklarını kullanarak atacaklarını biliyorum. Dolar düşüldü deniyor. Fakat dolar 3.80 den / 7.20 seviyelerine çıktı. Şuan ise 5.50 civarında. Dolar düştü demek abesle iştigaldir. Ülkenin yüzde 25’i takipte icra dosyaları ile uğraşıyor. Faizler, tefeci faizlerinden daha yüksek. Bizim seçim çalışmalarımızda Sayın Genel Başkanımızın açıklaması vardı; ‘kredi kartları ile ilgili iyileştirme yapılacak’ diye. Bunun için kaynak sormuşlardı. Kaynağımızı işsizlik fonu ve sigorta fonu olarak belirtmiştik fakat son aldığımız duyumlara göre oraları da boşaltmışlar. Merkez bankası bankaya para gönderemiyor.

“KAPANAN FABRİKALAR VAR”

Gaziantep sanayisinde muhteşem bir daralma var. Gaziantep dünyadaki en büyük halı üreticilerinden birisi olan bir kent.  İşçilik dışındaki tüm emtialar dövize endeksli. Dövizle alıp satmalarına rağmen dövizdeki dengesizlik fiyat tutturmalarına engel oluyor. Sanayide duyduğumuza göre çok fazla işçi çıkarmaları var. Kapanan fabrikalar var. Fakat yansıtılmıyor.

“BELEDİYELER TARIM ARAZİLERİNİ İMARA AÇIYOR”

Türkiye tarımda yerli tohuma geçmek zorunda. İthal tohum kullanmayana desteklenme  verilmiyor. Yerli tohuma geçiş yok. Çiftçi artık ekmek – biçmek istemiyor. Çiftçi hasadı topladıktan sonra ve sattıktan sonra giderleri çıkarınca tekrar ekeceği ürünün ancak tohumunu alabiliyor yani kar etmiyor.  Türkiye’nin ekonomik krizden kurtulması için tarım ve hayvancılık konusunda büyük adımlar atılması gerek. Fakat bunun yerine giderek öldürülüyor. Ülkemizin mercimek deposu olan Gaziantep şuan Kanada’dan mercimek ithal ediyor.  Tarım arazilerinde yapılaşma özellikle bizim bölgemizde çok fazla. Çevre il ve ilçeleri de geziyorum. Belediyeler tarım arazilerini imara, yapılaşmaya açıyor, bu vatana ihanettir! Tarımı rehabilite edip iyileştirmek yerine yok ediliyor. Kısır tohumdan, GDO’lu tohumdan vazgeçip yerli tohuma geçmeliyiz. Ekili biçili alana asla dokunmamalıyız. Buğday ekilmediği için saman ithal etmek zorunda kalıyoruz. Çiftçiye destek vermeliyiz. Fakat iktidarın bu konuda hiçbir çabası yok. Biz teknoloji ülkesi değiliz. Tarım ve hayvancılığa bu nedenle önem vermeliyiz. Konya’nın yüzölçümü kadar Hollanda dünyaya narenciye satıyor. Yeraltında ürün yetiştiriyorlar. Fakat bizim ülkemizde Tarım ve köy işleri bu tür şeylere izin vermiyor. DSİ’nin Afrika’da açtığı kuyuları ülkemizde açsa çiftçinin problemi kalmaz. Su fiyatları yüksek olduğu için sulu tarım yapılamıyor.

“VELİLER DEVLET OKULUNA GÜVENMİYOR”

Eğitimde son sekiz yıldır her sene müfredat değiştiriliyor. Her sene yeni bir çözüm diye çıkılıyor ama artık işin cılkı çıktı. Velilerin devlet okuluna güveni tamamen bitmiş durumda. Eğitim giderek öldürülüyor. Özele gidin diye teşvik veriliyor. Meslek lisesi çıkışlı öğrencilerin yeterli bilgiye sahip olmaması nedeni ile kalifiye eleman yetişmiyor. Türkiye’deki en büyük sorunlardan birisi de kalifiye eleman sorunu. Türkiye’de tek adam sistemi ve onun etrafındaki beş on kişi 86 milyonu idare edecek şekilde konumlandırılmaya çalışılıyor. Ülke batağa gidiyor.

“GAZİANTEP İÇİN ÖNEMLİ PROJELER HAZIRLIYORUZ”

İYİ Parti Gaziantep İl Başkanı olarak genel manada genel merkezimizin söylevi doğrultusunda biz, ‘tek adam’ sistemini yıkmaya geldik. Parlamenter sisteme dönmek için yola çıktık. Yapılan haksızlıklar, adam kayırmacılıklar, yandaşlar değil de vatandaş odaklı parlamenter sistemli ülkeyi yönetmeye talibiz. Tüm karalamalar ve iftiralara rağmen kısa sürede teşkilatlarımız kuruldu. Bir erken seçim değil de bir baskın seçimle karşı karşıya kaldık. Önümüzdeki yerel seçimlerde ülkemizde ve şehrimizde en iyi adaylarla bu seçim sürecini yöneteceğiz. Gaziantep için çok önemli projeler hazırlıyoruz.