SON DAKİKA

Haber Ekspress

Koç burcunda Dolunay – (9 Ekim 2022)

Koç burcunda Dolunay – (9 Ekim 2022)
Bu haber 09 Ekim 2022 - 18:47 'de eklendi.

“ Herkesin vardır mutlaka bir yarası, bu yaranında vardır elbet bir perde arkası…”

Dolunay, en güçlü Ay evresidir. Dünya, Güneş ve Ay arasında bulduğunda ortaya çıkar.

Güneş ve Ay zıt burçlarda oldugundan duygular yükselir. Fiziksel olarak vücudumuzun üçte ikisi su olduğundan, vücuttaki su dengesinde sorunlar olabilir.

Vücutta su toplaması ve şişmeler meydana gelebilir aynı doğadaki gelgitlerin yaşanması gibidir aslında

Bu bağlamda, duygusal dünyamızı etkileyen faktörlerdeki hislerde de gelgit etkisi yaratarak, içte biriken duyguların dışa yansımasını ve tepkisel olarak ortaya çıkmasına vesile olur.

Koç burcunda 9 Ekim günü saat 23.55 de dolunay meydana gelecek.

Dolunay 16 derecede II. dekanı olan Güneş ve Terazi dwad’ında gerçekleşiyor.

Terazi’deki Güneş ve Koç’taki Ay öncelikle “ben” ve “biz” kavramları arasındaki durumu anlatır.

Koç burcundaki Dolunay’da ise, içsel birikimlerin artışından dolayı  duygusal bir taşma veya duygusal kışkırtılma ile birlikte agresif tavırlar gösterme, sabırsızlık, düşünmeden eyleme geçme, atak olma, sinirli veya öfkeli davranışlar gösterme gibi durumları da ortaya çıkartabilir.

Aslında 26 Eylül’deki Terazi Yeniay etkisinin verdiği, ilişkilerimizdeki duygusal konularımıza ait acı hislerimizle birlikte, o yarayı kanatan durumların da dışarıya yansıması diyebiliriz bu Koç Dolunay’ı için.

Çünkü bu dolunay’ın en önemli özelliği, “Yaralı Şifacı” diye adlandırdığımız Chiron (Kayron) asteroidi ile kavuşum halinde olmasıdır.

İlişkilerimiz içerisindeki duygusal ve fiziksel yaralarımıza ışık tutacaktır.

Acı veren yarayı iyileştirmek ya da kanatmak…

Chiron (Kayron) asteroid, Kader Yıldızı (Satürn) ile Özgür İrade (Uranüs) arasındaki köprü olarak açıklanabilir.

Aslında, Chiron (Kayron), o yaranın ”üstesinden gelmeye çalıştığımız demek değildir, aksine o yarayla yaşamayı öğrendiğimiz acılarımızı”  bizlere gösterendir.

İlişkilerimiz içerisinde, ister evlilik olsun, ister aile fertleri olsun, ister iş ortaklığı olsun, ister arkadaşlık olsun kısacası hayatımızda ilişki kurduğumuz her bir bireyle olan ilişki durumumuzu masaya yatırdığımızı ifade etmekte.

Düşünmeden yapılan ve kendimize göre haklı ve doğru olduğunu düşündüğümüz hareketlerin meydana getirdiği sonuçların aşırıya kaçması, beklentilerin karşılığının gelmemesi, yapılan fedakarlıkların yanlış veya ters algılanması gibi durumlar ilişkide olduğumuz kişilerle aramızda duygusal yara almaya ve acı duymaya sebep olmuş olabilir.

Haliyle dolunay’ın ışığıyla beraber bu kişiler veya durumlardan kaynaklı almış olduğumuz duygusal veya fiziksel yaralarımızı da gün yüzüne çıkartarak; öncelik olarak “kendine değer vermelisin!” demekte.

İşte bu noktada, bize acı veren durumun nereden kaynaklandığını bularak kendimizi iyileştirmeye çalışmalıyız.

İlişkide olduğumuz kişilerle yaşadığımız durumların ve olayların nasıl ilerlediğini, karşılıklı olarak yapılan davranışların veya eylemlerin bize mi yoksa karşımızdaki kişilere mi acı verdiğini anlamamız ve fark etmemiz gerekecektir.

Aslında hepimiz hayat yolculuğumuzda girdiğimiz ilişkilerde mutluluğu, sevinci, acıyı, hüznü yaşayarak ve yaşadıklarımızdan ders ve tecrübe çıkartarak ilerlemeliyiz ki, kendimizi geliştirebilelim.

Bize acı hissettiren kişiler yakınlarımız hatta aile fertlerimiz bile olsa, onların hayatlarına karışarak, söz söyleyip hak talep etmeye çalışmak ve sonucunda da “sen daha iyi ol” diye söylemlerde bulunmak artık işe yaramıyor, bunu idrak ediyoruz.

Çünkü bu durum özellikle ebeveynlerin çocukları için kendini feda etmesi, onlar adına sorumluluğu alması, aslında o çocuğun özgüvenini kazanmadaki kişilik yapısının oluşmasını engelleyen hareketlerden biridir.

Tabi bu konu evlilik yapısı içinde de kendini partneri/eşi için veya evliliği için kendini feda eden, karşı taraf iyi olsun, mutlu olsun diye kendini geri plana çeken kişiler içinde aynı durum geçerli.

Sonuçta her birimizin hayata bakış açısı, tecrübesi, deneyimi farklı yollardan olsa da, sonuç aynıdır.

Fakat ailenin veya partnerin buna müdahale etmesi bu noktada özellikle bu Koç Dolunay’ı etkisiyle birlikte hem çocuğun hem ebeveynlerin hem de partnerlerin birbirlerine yaptıkları davranışlar sonucunda, duygusal yaralarını kanattıklarını gösteriyor.

Kısacası, her birey duygusal anlamda acı hissettiği ve kanamış olan yarasını kendine güvenerek, kendi özgüvenini oluşturarak iyileştirmesi gerektiğini idrak etmelidir.

Bir yandan da, Koç Dolunay’ının dispozitörü olan Mars ise İkizler burcunda ve retrosuna girmeden hızını yavaşlatmakta ve baskısını iyice hissetmemize vesile olmaktadır.

Mars Retrosu 30 Ekim 2022 – 13 Ocak 2023 tarihleri arasında olacak. Retro sonuna (Ocak ayına) kadarki süreçte yukarıda açıklamış olduğum ilişkilerimizle ilgili ebeveyn- çocuk ve evlilik içinde yaşanan duygusal acı çekme ve yaralanma durumu devam edeceğe benziyor.

Mars’ın Merkür, Jüpiter ve Neptün ile sürtüşmesi ise, sözel ve yazı olarak ifadelerimiz öfkeli, kızgın, abartılı ve sözün ucunun nereye gittiğini bilmeden pasif agresif şekilde kendini gösterecektir.

Dolunay’ın yükseleni Yengeç ve Mars dekanında bulunuyor. Anne, aile, ebeveyn, vatan gibi özellikleri ön plana çıkartmakta.

Bu durumda aile yapısı içinde anneler, kadınlar ateş topu gibi duygusal kızgınlıklarını, öfkesini ve huysuz davranışlarını da ortaya çıkabilir.

Sağlık açısından, mide ve göğüs ağrıları, bağırsak sorunları, şişkinlik, gaz, hazımsızlık, akciğer sorunları, nefes almada zorluklar, bronş ve alerjik reaksiyonlar, aşırı düşünmekten dolayı uykusuzluk çekme, migren ve baş ağrısı gibi problemler olabilir.

Koç Dolunay’ı ve Türkiye

Ülkemiz haritasına baktığımızda Koç Dolunay’ının etkisi ise, hükümet, muhalefet ve halk arasındaki dengesiz durumları göstermekte.

Aslında halkın yaralarını sarmak ve iyileştirmek için görüşmeler ve konuşmalar yapılsa da, konumunda önemli olan kişilerin öfkeli ve agresif ifadeleri, 2023 yılının başına kadarki süreçte ortak bir noktada buluşamayacaklarını göstermekte.

Kadın parti başkanlarının ya da kadın vekillerin ve hatta halkın özellikle kadınların sözleri ve tavırları daha çok görsel ve yazılı basında olacak. Anketler ve görüşler alınarak ekonomik ve siyasi anlamda gidişatın nabzı ölçülmeye başlanacak.

Medya ve haber kanallarında siyasi konuşmalar zaman zaman agresif, sinirli ve tepkisel olabilir aynı şekilde gazete ve manşetlerde de bu konular ön plana çıkabilir.

Bir yandan da, ülkemiz sınırları ve yakın ilişkide olduğumuz komşularımızla ilgili yeni müzakereler ve görüşmeler arka planda yapılmakta.

Ülkenin içinde veya dışında olabilecek saldırgan tavırlar, isyanlar, terör olayları veya anti sosyal davranışların dürtüsel olarak ortaya çıkabileceğini, bazı kişilerin görsel medya da programlarının biteceğini, yazarların veya gazetecilerin görevlerinden alınabileceğinin sinyalleri de verilmekte.

Mars retrosuyla beraber bu konular çok daha can sıkıcı noktalara gelebilir. (ayrı bir yazıda detaylıca yazacağım)

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim aslında, ekonomik ve finansal sorunlar, alım gücünün azalması gibi etkenler erken seçim olasılığını hala gündemimizde tutmakta.

Yılın sonunda meydana gelecek 25 Ekim Akrep Güneş Tutulması, 8 Kasım Boğa Ay Tutulması ve Mars Retrosu’yla birlikte tabiri caizse “köprüden önceki son çıkış” ta olduğumuzu söyleyebilirim.

Sevgilerimle,

Selin Çeğilli

Astrolog/ Beden Dili ve Profil Analiz Uzmanı

Arkturus Eğitim ve Danışmanlık Merkezi

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa