İnsan vücudunda yer alan tüm organ ve dokular hücrelerden oluşur. Bazı hücreler kendilerini yenileyebilir ve farklı hücre tiplerine dönüşebilir niteliktedir. Kök hücre olarak adlandırılan bu hücreler, çoğalamayan kas ve sinir hücrelerinden farklı olarak bölünebilir ve çoğalabilir. Tek bir hücreden yüz binlerce hatta milyonlarca hücrenin oluşmasını sağlayan kök hücre, aynı zamanda kendisini yenilemek amacıyla bölünerek çoğalabilir. Kök hücreler, oksijen taşıma görevini, hormonal ve sinirsel iletimi sağlayamasa da, bu hayati işlevleri yerine getirmesi gereken hücrelerin oluşumunda rol oynar.
Bir ömür boyunca kendisini yenileme özelliğine sahip olan kök hücre, diğer hücrelere dönüşür. Vücudun ihtiyacı doğrultusunda farklılaşarak diğer hücrelerin gelişimi, olgunlaşması ve çoğalmasını sağlar. Ancak yaş ilerledikçe vücutta bulunan kan hücresinin miktarı, diğer hücrelere kıyasla azalır. Yenidoğan bebeklerde her 10 bin hücreden 1’i kök hücreyken, 65 yaşındaki bir kişide her 1 milyon hücreden yalnızca biri kök hücredir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte azalım gösteren kök hücre miktarı nedeniyle hasarlanan doku ve organlar yeterince onarılamaz hâle gelir. Bu yüzden kök hücre tedavisi, ölümle sonuçlanabilecek pek çok hastalığın, bazı kanser türlerinin ve doğumsal olarak gelen kan hastalıklarının tedavisinde oldukça önemlidir.
(Kaynak netten alınan bilgiler)
Son zamanlarda kök hücre bağışının önemini kavradık fakat kök hücre bağışında halâ büyük eksiklik var.
Kadirlili bir hemşehrimiz Osmaniye Devlet Hastanesi’nde lösemi tedavisi görmekte olan hastalardan sadece bir tanesi. Yüce Allah Fatma ÇINAR Hanıma ve kök hücre bağışı bekleyen tüm hastalarımıza şifalar versin.
Bu haftaki köşe yazımda sağlıklı bireylere çağrıda bulunmak istedim. Sadece bir kaç tüp kan vererek tedavisi çok zor pek çok hastalığa çare olabilirsiniz.