SON DAKİKA

Haber Ekspress

Minareyi çalan kılıfı hazırlamaz mı?

Minareyi çalan kılıfı hazırlamaz mı?
Bu haber 24 Mayıs 2018 - 17:10 'de eklendi.
Zafer YİĞİTER

YİĞİTÇE

————–

TRİLYONLAR HİZMET AŞKI İÇİN Mİ SAÇILIR?


Belediye başkanlığı seçimlerinde, illerinde veya ilçelerinde belediye başkan adayı gösterilen kimseler, kendilerini aday gösteren siyasi partilere bir hayli yüksek bağışta bulunurlar veya bulunmak zorunda bırakılırlar. Bu rakamlar oldukça uçuktur. Milyon dolarlarla ifade edilebilir. Adayların partilere ödedikleri bu yüklü miktardaki bağışların makbuz karşılığı yoktur. Yani, al gülüm ver gülüm. Bu al gülüm ver gülüm münasebetlerini bilenler çoktur amma, ispat etme şansları da yoktur. Adaylardan toplanan bunca yüklü bağışların kimlerin! cebine indiğini ve nerelere kullanıldığını bir Tanrı’nın kulu bilememiştir!


KAZ GELECEK YERDEN TAVUK ESİRGENMEZ…   


Seçilen ilçe belediye başkanlarının aylık maaşları en yüksek 8 ila 10 bin lirayı geçmez.


Bir belediye başkanının ortalama aylık maaşını baz olarak 10 bin liradan hesaplarsak 5 yılda(120 ay) 600 bin lira (eski parayla altı yüz milyar) eline geçer. Bir adayın partiye yaptığı bağış bu rakamın üç ila on katıdır. Bunun üzerine birde seçim harcamalarını ilave edin. Peki, bu adaylar harcadıkları bunca parayı nereden çıkaracaklardır? Bu insanlar, hizmet aşkı için mi yüz binlerce dolarlarını sokağa saçmaktadır? Tabi ki hayır.


Bu soruya güldüğünüzü görür gibiyim. Hani bir atasözü vardır; “Kaz gelecek yerden, tavuk esirgenmez” diye.


Belediye Başkanı seçilenler (Tabi, dürüstleri bunun dışında tutuyoruz) göreve geldikleri ilk yıllarını ısınma turlarıyla geçirirler. Önce, kadrolaşma işlemlerini bitirirler. Yani, iş bitiricileri, işbirlikçileri ve kendine yakın ağzı sıkıları subaşlarına getirirler. Ondan sonrası mı? (“Yağ, ne gülüyorsunuz, şurada ciddi ciddi iki satır yazmaya çalışıyoruz”).  Bir bakmışsınız  başkan seçilen şahıs yüz trilyonlara hükmediyor.  Demek ki bu adayların bazıları! paralarını sokağa saçmamışlar, yatırımlarını iyi yerlere! yapmışlardır.


Bir yıldan sonra bu kişilerin! Mal varlıklarında önemli artışlar meydana geldiğini gözlemlersiniz. Minareyi çalmak için kılıflarını çoktan hazırlamışlardır. Açık vermezler.


MİLİS GÜÇLER…


Araştırıldığında hiç bir mal-mülkü de üzerlerinde kayıtlı bulamazsınız. Güvendikleri akrabalar burada devrededir. Çaldıkları veya rüşvet yedikleri paraları bu görünmez akrabaların üstüne yaparlar. Bir zamanlar kıçı kırık bir arabayla gezen ve ev kirası ödeyen bu zatı muhteremler! Belediye Başkanı olduktan sonra altlarına son model araçlar, araziler, motorlar,  yatlar ve katlar alırlar. Kimilerinin de! Çaldıkları paralarla Miami’ye yatırım yaptığı söylenir. Vatandaş nelerin döndüğünü,  çok kısa süre içinde kazanılan bunca mal-mülkün nerelerden geldiğini çok iyi bilir amma çıkıp da, “Başkanım senin kıçı kırık bir araban vardı. Evin bile kiraydı. Senin bu kadar mal varlığın yoktu” diye soramaz.


Peki, kim sorar? 250 lira ilan parasına kalemini satmamış, kıçı-başı oynamamış bizim gibi servet düşmanı! Gazeteciler sorar. Sormasına sorar da, sorduğunuz soru onların pek hoşuna gitmez. Aldığınız cevap da çoğu zaman sizi tatmin etmez. Başkanın! Bir hayli kabaran mal-mülkü; X firma veya şahsın başkana hediyesi olarak, ya da hısım akraba üzerinden çoktan buharlaşmıştır bile. Hiçbir yetkili makam da sormaz “Bu kadar mal-mülk bu kadar kısa sürede nasıl yapıldı?” diye.


Ama biz gazeteciler tatmin olmaz araştırır, sorar ve yazarız. İşte o zaman dananın kuyruğu kopar. Belediye içindeki ve dışındaki ‘milis güçler’ harekete geçer. Ofisiniz basılır, yolunuz kesilir, tehdit edilirsiniz, dövülürsünüz, yaralanır vurulur ve hatta öldürülebilirsiniz de.


Bu milis güçler kimlerden mi oluşur? Başkanı koruma sözü karşılığında kendilerine kıyak ve ucuza verilen kafe ve içkili yer sahiplerinin bazıları bu milislerin oluşumunda önemli rol oynar. Bir kısmı da parti gençlik kollarında aylak gezen takımından oluşturulur. Başkan bunları açıktan besler. İş bununla da bitmez. Güvenlik için kiralanmış güvenlik görevlileri, zabıta personelinin büyük bir bölümü ve başkanın yalaka takımı bu milis güçlerin içinde yerlerini alır. Pastadan küçük küçük nemalanan bu kişiler, bir yerde başkanın canının, parasının ve mülkünün koruyucuları konumundadırlar.


Bu uğurda esnaf sindirilir, vatandaş sindirilir, gazeteci sindirilir…


KORKU DAĞLARI BEKLEMEKTEDİR…


Pasta büyük olunca, ganimetten istifade etmek isteyen sinekler de çoğalır. Bu sineklerin çoğalması başkanları ürkütür. Bu yüzden, bunlardan bazıları! Gittikleri yerlere iki veya üç koruma aracı eşliğinde giderler. Yanlarında ne kadar silahlı adam olursa, o kadar çok kendilerini güvende hissederler. Çünkü artık korku dağları beklemektedir. Onlar! Artık sıradan birer vatandaş değil, büyük servetlerin üstünde oturan şahsiyetli(!) birer kişi olmuşlardır. Para ve hırs gözlerini o kadar köreltmiştir ki bunların! Kendilerini o makama seçenleri ve seçilmelerinde emeği geçenleri artık gözleri görmez.  

Bunlarda ahde vefa yoktur…

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa