SON DAKİKA

Haber Ekspress

ONURLU YAŞAMAK BUYSA YAŞIYORUZ

İnsanlık onuruna yakışır yaşam şekli nasıl olur, hep bunu sorgulamışımdır. Bugün hayatımızı insanlık onuruna yakışır şekilde yaşayabileceğimiz kazanca sahip miyiz?

ONURLU YAŞAMAK BUYSA YAŞIYORUZ
Bu haber 25 Mayıs 2018 - 16:46 'de eklendi.
Mine Atak

İnsanlık onuruna yakışır yaşam şekli nasıl olur, hep bunu sorgulamışımdır. Bugün hayatımızı insanlık onuruna yakışır şekilde yaşayabileceğimiz kazanca sahip miyiz?

İşçi statüsünde çalışan kardeşlerimiz, ailesini geçindirmek için günümüzün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamalarını sağlayacak, insanlık onuruna yakışır bir ücret alıyor mu? Asgari ücrete öyle bir zam yapıldı ki tamda anlamına uygun olan insanlık onuruna yakışır şekilde bundan sonra hayatımızı sürdürebileceğiz. İnsanca yaşamaya uygun bulunan bu ücret sanıyorum ki Türkiye’ye göre düşünülmemiş ya da uygun bulan devlet büyüklerimiz başka bir dünya da yaşıyor olmalılar. Oysa ki devlet büyüklerimiz de bir zamanlar halk insanıydılar ve halk onları kendilerine yakın buldukları için seçmişti. Kimisi şoför kimisi memur, ailelerini geçindirmek için yaşam mücadelesi veriyorlardı. Buradan ne anlıyoruz insan geçmişini, lüks içinde yaşamaya başlayınca çok çabuk unutuyormuş. Eskiyi düşününce belki ihtiyaçların neler olduğunu, ev geçindirmenin, çocuk okutmanın ne kadar zor olduğunu anımsıyorlardır. Hayati ihtiyaçlar nedir ve ne kadar ücret ile geçinilebilir bunu hesaplamak çokta zor bir şey olmasa gerek. Halkın arasına inseniz şöyle bir araştırsanız, insanca yaşanabilir bir evin kira bedeli nedir, doğalgaz, elektrik, su faturası ortalama ne kadardır, yaşayabilecek kadar beslenmek için mutfak masrafı nedir, bir çocuğun eğitim masrafı nedir sadece bunları hesaplasanız, insanca yaşamaya yakışır bulduğunuz asgari ücretin bu masrafların ne kadarını karşıladığını görebilirsiniz. Bunları araştırmak çok zor geldiyse halkın arasına karıştığınızda, etrafınızı çevreleyen koruma duvarınızı aradan kaldırırsanız vatandaşın açlıktan ağzının koktuğunu duyabilirsiniz.

 Ne kadar gururlu bir milletiz ki hala açız diye bağıracağımız yerde aksine şakşakçılık yapar, Devlet büyüklerimize tezahürat edip minnetlerimizi sunarız. Onlar bizim cebimizden aldıkları vergilerle ceplerini doldurup gökten zembille inmiş edasıyla etraflarımı saran koruma duvarlarıyla halkın arasına bile karışmazken, ceplerini dolduran bizlere küçümser bakışlarla bakarken biz hala şikayet etmez, kader deyip boyun eğeriz. Halk olarak bize layık bulunan asgari ücretle onurumuz ile oynandığının, insanca yaşam haklarımızın elimizden alındığının farkında mıyız? Hem de kimler tarafından, oyumuzu verip bizi yönetmeye layık bulduklarımız tarafından. Bu Allah’tan bizlere reva mıdır? İnsanca yaşam hakkımız elimizden alınırken bu kadar duyarsızca davranmamızın sebebi açlıktan beynimizin çalışmıyor olması mıdır? Ya da geçim derdini düşünmekten, kredi kartlarını nasıl ödeyeceğimizi düşünmekten uyuştuk mu? Artık bu yokluğa alıştık, kendimize bu hayata mı layık bulduk?…Ne kadar çok sorular var hayatımızda hiçbir şeyimiz net değil, yarınımızı göremiyor, geleceğimizden korkuyoruz, kendimizi güvende hissetmiyoruz. Hep bir sıkıntı hep bir gerginlik hep bir korku içindeyiz. Umutla uyanmamız gereken yarınların korkusu içindeyiz.

Ücretler arasındaki adaletsizlikten dolayı toplum da öyle bir uçurum oluştu ki bu uçurumu kapatmak mümkün olur mu bilemiyorum. Zengin çok zengin olurken fakir daha da fakirleşti. Orta halli vatandaş kalmadı. Kendini geçindirmekte zorlanan halk daha aciz hale getirildi. Maddi açıdan zayıflayan inançlı insanlarımız, maneviyata yönelip rızkın Allah’tan olduğunu inancıyla Allah’a sığınıp, hakkını aramaktan korktuğu için hakkını Hak’a teslim edip, hesabını görmeyi ona bıraktı. Fakat bazıları ise hayatta kalma mücadelesine karışıp suç işlemeyi kendinde hak görüp hırsızlık, gasp, uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuş gibi yasal olmayan kolay para kazanma yollarına başvurarak insanlara zarar verici hatta hayatları tehlikeye sokan kazançlara yöneldiler. Böylelikle sadece geçim sıkıntısı gibi görünen aslında çığ gibi büyümekte olan toplumsal sorunların temelinin oluşturduğunun farkında olmalıyız. Toplumun yapı taşı olan aile, hasara uğrar kendi içinde yaralar almaya başlarsa eğer bütün bir toplumun bundan etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu konuda yazılacak öyle çok şey var ki ancak gelecek günlerde çok daha detaylı yazmayı düşündüğüm için şimdilik yarıda bırakıp, refah seviyesine ulaşılmış, insanca yaşam hakkı verilmiş, herkesin mutlu huzurlu olduğu, tahammülsüzlüğün yerini hoşgörüye bıraktığı, sokaklarımızda evsizlerin, işsizlerin olmadığı, kavgasız, savaşsız, ayrımcılıklardan uzak bir geleceğe kavuşmamızı diliyorum. Saygılarımla.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA
şanlıurfa urfa