Tarım bakanlığı biraz zorla da olsa hile yapan işletmeleri ilan ediyor ama bazılarını mahkeme kararı gerekçesiyle açıklamayabiliyor!

Sonra bir anda açıklanamayan kurum en açıklanan oluyor ve durumun sembolü haline getirilerek günah keçisi ilan ediliyor.

Bugün kahraman ilan edilenlere bugüne kadar neredeydiniz, görevinizi neden daha önce yapmadınız diye sorulamıyor!

Ülkede sağlık sorunlarının oldukça yaygınlaşmasındaki en sorumlu kurum olan tarım bakanlığı hiçbir şekilde bu sorumluluğun bedelini ödemiyor!

Çiftçinin ve hayvancının ettiği zarara göz yumarak birkaç kişinin ithalat yoluyla servetine servet katmasına izin verebiliyor!

Tarımdan hayvancılığa, üretimden gıda sağlığına birçok alanda sorumluluğu olanların bedel ödememesi normal karşılanıyor!

Yurt dışındaki bir ataşelik görevine yıllardır o iş için hazırlanan ve belki de birden fazla yabancı dili yeterli gençlerin yerine bir bakanın arkadaşının İngilizce dahi bilmeyen yeğeni atanabiliyor!

Yetki mercilerinin olması gereken değil olmaması gereken insanlarla doldurulması tüm hızla devam ediyor!

Bunun hesabını sorması gerekenlerin görmezden gelmesi yadırganmıyor!

Belediyeler arası ayrım yapılarak aynı icraatlar için farklı belediyelere farklı tutumlar sergilenebiliyor! Belediyeler de hükümete karşı aynı tutum sergileyebiliyor!

Sayın bakanımız “Yeni vergi planımız yok.” Derken ve bunu sık sık tekrarlarken diğer taraftan bir anda yepyeni vergilerle karşı karşıya kalınabiliyor!

Gerekçe de hamaset duygularıyla çok rahat oynanabilen bir millet için en uygun şekilde düzenlenerek savunma sanayiyle açıklanıyor.

Böylece devlet bu konuda ne yapıyor, binilen arabalardan, uçaklardan vazgeçilebiliyor mu diye soranlar vatan haini ilan edilebiliyor!

Hiçbir katkısı olmadığı halde birkaç yıl daire başkanlığı, il müdürlüğü yaptı diye merkezde yatarak maaş alanlardan; belli vakıflara bağış yaptı diye birkaç katı bedelle ihale alanlardan tasarruf yapılıp yapılmadığı sorgulanamıyor!

Hiçbir öğrencinin tercih etmediği ya da sadece birkaç öğrencinin tercih ettiği üniversite bölümlerinde onlarca hoca ve diğer personel istihdam edilebiliyor!

Binalar ve arazilerin boş yere işgal edilmesi de bir tarafa…

Her geçen gün kadın çocuk demeden birçok insan çok farklı şekillerde öldürülebiliyor! Daha da ilginci bunlar haberden öte magazinleştirilerek sunulabiliyor!

Kadın ve çocuk cinayetleri daha fazla ön plana çıkarılırken genel tabloda çok daha vahim cinayetlerin söz konusu olduğu görmezden gelinebiliyor.

Daha kötüsü geleneksel bir sapkınlıkla katiller gizlenip korunabiliyor.

Sonra da vatandaşların büyük çoğunluğu kendini güvende hissetmemenin kızgınlığını yaşıyor.

Ancak güven ortamını bozan atmosfere kendi katkısını düşünemiyor!

İnsan sormadan edemiyor; yönetenlerin gafleti mi halkı bozuyor yoksa halkın gafleti mi yönetenleri…

Yumurta tavuk meselesi yani!

Bir tarafın bu konunun düzelmesini sağlayacak iradeyi ortaya koyması gerekiyor ama kimse rahatını bozmak istemiyor.